Diyanet İşleri Başkanlığı: "Güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen bir peygamberin ümmetinde bulunması gereken vazgeçilmez hasletlerden biri ahlaki ölçülere sadakat göstermektir. Mahremiyetin ihlali, insaf, vicdan ve adalet ölçülerinin göz ardı edilmesi, her ne suretle olursa olsun yalana, iftiraya ve tecessüse başvurulması, dinin yüksek değerlerinin hafife alınması, hangi sebeple olursa olsun helal-haram sınırlarının yok sayılması ve kul hakkı bilincinin zaafa uğratılması, bu sadakatle asla bağdaşmaz. Bütün bu mefsedetlerin dini ve milli varlığımızı tehlikeye sokacağı ve toplumsal yapımızı tahrip edeceği unutulmamalıdır." açıklaması yaptı.
MEVCUT TARTIŞMALARIN İÇİNE DİYANETİ ÇEKME ÇABALARI
Diyanet İşleri Başkanlığı açıklamasının devamında "Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluşundan bu yana özenle geliştirdiği ve kurumsallaştırdığı dengeli ve sağduyulu konumunu sarsacak biçimde onu sık sık mevcut tartışmaların içine çekme çabaları faydadan ve hikmetten uzaktır. Esasen Başkanlığımız sosyal gelişmelerin ortaya çıkardığı belli başlı dini problemler karşısında ihtiyaç duyulan bilgiyi vaaz ve hutbeler başta olmak üzere hemen her fırsatta milletimizle paylaşmakta, Kur'an ve Sünnet'ten mülhem açıklamalarını irşat dili çerçevesinde, belli bir usul ve üslup dairesinde gerçekleştirmektedir." ifadelerini kullandı.