Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Ağrı'ya geldi.
Havaalanından Ağrı Valisi ve İl Müftüsü İbrahim Gemici tarafından karşılanan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ilk olarak Ağrı Valiliği'ne geçti. Valilik Şeref Defterini imzalayan Görmez, Vali Işın ile bir süre görüştü. Vali Işın, ziyaretten duyduğu memnuniyetten dolayı Görmez'e teşekkür etti. Görmez burada yaptığı açıklamada, Ağrı'ya ilk defa 13-14 yaşlarında geldiğini ve bölge insanın misafirperverliğinden dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
Valilik ziyaretinin ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İl Müftüsü İbrahim Gemici ve beraberindeki heyetle birlikte Kültür ve Kongre Merkezinde İl Müftülüğü tarafından düzenlenen programa katıldı. Kur'an tilavetiyle başlayan programda konuşan Görmez, yeryüzündeki bütün kötülükleri iyiliklerle yok edeceklerini söyledi. Büyük badirelerden ve zorluklardan geçtiklerini belirten Görmez, "Sadece bizler değil, bütün insanlık zor badireler atlattı. Dünya ve bütün kainat çok büyük zorluklardan geçti. En büyük zorlukta emanı kaybetmektir. Çünkü emanı kaybetmek hayatı kaybetmektir. Emanı kaybettiği zaman, bizim 3 tane büyük kavramımız var, ve bunlar, iman, eman ve emanettir. Bu 3'ü olmadığı zaman emanın zıttı hakim olur. Emanın zıttı küfür, ğavf, korku, endişe, ve emanetin zıttı ihanettir" dedi.
Güven toplumunun eman ve iman ile sağlanacağını aktaran Görmez, "Bir millet bir toplum güveni inşa ettiği zaman, kardeşler kardeşlere güvendiği zaman, mümin mümine dayandığı zaman ve mümin mümine yurt olduğu zaman ve birebirlerine merhamet ettiği zaman ve ayette olduğu gibi, ayetin sırrınca ve fehvasınca bütün canlılara, bütün mahlukata ve bütün kainata şefkat ve merhametle bakınca ancak o zaman güven toplumu olur" ifadelerini kullandı.
Batılı ortadan kaldırmak için en büyük silahın hak olduğunu kaydeden Görmez, "Biz batılı tasvir etmekle, düşmanlığımızı ilan etmekle ve batının kötülüğünü ilan etmekle batıla batılın üzerine, her türlü kötü sözle gitmekle batılı ortadan kaldıramayız. Batılı ortadan kaldıracak en büyük silah bizim elimizde, oda hak. Hamdolsun biz hakka sahibiz. Ama hak bizim avucumuzda değil. Hak yolunda olunur. Daima söylediğim gibi kimse hakkın sahibi değil. Herkes hakkın yolunda olmak durumundadır. Herkes hakkın yolunda olacak" şeklinde konuştu.
Müslümanlar arasında bulunan problemlerin ırk, meşrep, dil ve ve coğrafya aidiyetlerinden kaynaklandığını ve bunları İslam dininin önüne geçirdiklerini vurgulayan Görmez, "Asıl bunu yaptıklarında hakkı ketmedenler Müslümanların kendileri oldu ve hak böylece yok oldu. Hakikati biz elimizden böyle kaçırdık. Hal bu ki biz biliyoruz ki, cenabı hak bize en büyük aidiyet olarak İslam'ı verdi. Dil Allahın ayeti, bir ırka mensubiyet bir Allahın ayeti, ve bütün bunlar Allah'ın ayetleri. Bütün biz Allah'a İslam'a, Muhammed Mustafa'ya, kitabullaha aidiyetimizi ve mensubiyetimizi kaybettikten sonra hangi dili konuşmuşsun, hangi ırka mensup olmuşsun ve hangi coğrafyaya mensup olmuşsun ne önemi var" diye konuştu.
