Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu, Mersin Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadınların oy hakkı mücadelesini anlatan "Diren/Suffragette" filminin özel gösterimini gerçekleştirdi.
Mersinli kadınların yoğun ilgi gösterdiği, Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen etkinliğe, Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Hasan Celal Taş, Turan Karadağ ve Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu Başkanı İlksen Sorguç Dinçer katıldı.
Gösterimden önce konuşma yapan Genel Sekreter Yardımcısı Taş, "11 Şubat 2015'te Özgecan Aslan kızımız hunharca bir katliama maruz kaldı. Üzerinden henüz bir yıl geçti. 2012 yılında 210, 2013 yılında 237, 2014 yılında 294 ve 2015 yılında 494 kadın cinayete kurban gitti. Ülkemizde hanımefendilerin haklarını korumak adına taciz, tecavüz, şiddet ve cinayetlerin önlenmesi ve caydırıcı olması açısından herhangi bir kanunun yürürlüğe konmaması gerçekten çok manidar" dedi.
Dünya Kadınlar Günü'nü buruk kutladıklarını belirten Taş, "Kadın sevgidir, anadır, topraktır, vatandır. Üzerinde oturduğumuz ülkemizin adı dahi Anadolu, adını sizlerden almış, analardan almış. Ben de bir kız çocuğu babası, bir hanımefendinin eşi, bir annenin evladı olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü buruk bir şekilde tebrik etmek istiyorum. Ülkemiz şu an ağlayan analarla dolu. Hepinizin gözyaşlarının dinmesi, kadınlarımızın maruz kaldığı şiddetin sona ermesi dileğiyle hepinizin Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum" diye konuştu.
Film gösterimi öncesinde "Osmanlı Kadın Hareketi" kitabının yazarı, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serpil Çakır da 20. yüzyılın başında kadınların oy hakkı mücadelesini çeşitli örneklerle anlatan bir sunum gerçekleştirerek, resmi ve erkek tarihinin dışında kalan, henüz sinemaya aktarılmayan kadınların hak mücadelesi hakkında bilgi verdi. Kadınların mücadelesinin her ülkenin kendi tarihsel, toplumsal, siyasal dinamiklerine göre biçimlendiğini anlatan Prof. Çakır, İngiltere'nin birey hak ve özgürlüklerine, demokrasiye beşiklik eden bir ülke olduğunu ifade ederek, "Kadınların sosyal hayata, çalışma hayatına katılması, haklarını elde etmesi erken gelişti. Osmanlı'da da 1908'de kadınlar Meclisin açılış görüşmelerini kafes arkasından da olsa izlemek istediler. Bu istekleri kabul olunmazsa eylem yapacakları tehdidini bile savurdular. Ülkemiz, kadınlara verilen bu hakkı geç tanıyan bir ülke değil. Kadınlar, 1930'da yerel seçimlerde seçme hakkını kazandılar. 1934'te ise milletvekili seçimlerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı" şeklinde konuştu.
Sunumun ardından Diren/Suffragette filminin özel gösterimi gerçekleştirildi.
