Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İran ziyareti öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlıdı. Kalın, şehit savcının rehin alınmasıyla ilgili Twitter, YouTube ve Facebook’ta bazı linklere erişim yasağı getirilmesiyle ilgili olarak, “Ben de yeni haberdar oldum. Şu anda erişim engellemesi söz konusu değil. Savcılığın talebi gelmiş” dedi.
23-24 Nisan’da yapılacak Çanakkale kutlamalarıyla ilgili hazırlıkların devam ettiğini kaydeden Kalın, “Katılımı teyit eden ülke sayısı 60’ı geçti. 23 Nisan’da İstanbul’da bir toplantı ile başlayacak, 24 Nisan’da Çanakkale’de devam edecek” bilgisini verdi.
İbrahim Kalın’ın gazetecilerin sorularına verdiği yanıtların satır başları şöyle:
SORU: İran ziyareti 2 gün diye planlandı ancak neden bir güne düştü?
- Ziyaret baştan beri 1 günlük planlanmıştı. Ama belki gidişimiz bir gün önce olabilirdi. Planlama tamamen bizim program akışımızla ilgilidir. İran’ın bölgede sorumluluk sahibi bir komşu olarak, İran’la iyi ilişkiler geliştirilmesini hep savunduk. Dönem dönem Batı ile yaşanan gerilimlerin de müzakere ile çözülmesi için çabalarımız devam etti.
SORU: Yarın imzalanacak anlaşmalarla ilgili detay verir misiniz? İranlı vekillerin Ruhani’ye gönderdiği mektupla ilgili değerlendirme yapabilir misiniz?
- Enerji, ekonomik, gümrük ve sağlıkla ilgili anlaşmalarımız olacak. Bazı İranlı vekillerin yazdığı mektupla ilgili, olarak bizim verdiğimiz mesajlar çok nettir. Bölge barışına ve istikrarına yönelik çağrılardır. Siyasi popülizm yapmak yerine kendi hükümetlerinin daha yapıcı bir politika izlemesi için hassasiyet göstermesi gerekir vekillerin. Suriye’de yaşana olaylar 5. Yılına girmek üzere. 300 binden fazla insan hayatını kaybetti ve savaş hala devam ediyor. Bunları önlemek için sorumluluk sahibi muhataplarımızla her zaman işbirliğine hazırız. Çatışmaların önlenmesi için herkes sorumluluk sahibi olarak hareket etmek durumundadır. Yemen konusunda da umarız kısa zamanda bir netice alınması imkanı olur.”
SORU: Ak Parti’nin seçim beyannamesini gördüğünü söylemişti. Bunun ardından hafta sonunda cumhurbaşkanının AK Parti adayları ile ilgili çalışma yaptığı iddia edildi...
- Haftasonu cumartesi tam gün Cumhurbaşkanımız ile beraberdim. Kapanıp liste çalışması yaptığını görmedim. Cumhurbaşkanımız baştan beri net ifade etti. Başkanlık sistemi için bütün siyasi taraflara bir çağrı yaptığını biliyoruz. Bu noktada iktidar partisinin de bu çağrıya cevap vermesi sevindiricidir. AK Parti’nin 12 yıl liderliğini yaptı. Fakat şu anda Cumhurbaşkanı sıfatıyla Başkanlık sistemi çağrısını tüm partilere yapmıştır. Listelerle ilgili gündeminde liste çalışması söz konusu değil. Seçim sürecini Cumhurbaşkanımız çok yakından takip edecektir bundan sonra da. Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren bir seçimdir. Bundan sonra atacağımız stratejik adımlar Cumhurbaşkanlığı makamı açısından da büyük önem arz etmektedir. Seçim sürecini de yakından takip edecektir.
CUMHURBAŞKANLIĞI’NA ÖRTÜLÜ ÖDENEK
“Devletin yönetiminde bulunan, başkomutan sıfatıyla bir cumhurbaşkanının kendine ait bir bütçenm,in olmasından daha doğal bir şey olamaz. Görevlerini yerine getirirken, bu görevini ifa edecek enstrümanlara sahip olmasından daha doğal bir şey olamaz. Örtülü ödeneğin nasıl kullanacağıyla ilgili kanunlar çarçevesinde olacaktır. Kanun Meclis’ten geçmiştir. Dünyanın her yerinde örtülü ödenek nasıl kullanılıyorsa cumhurbaşkanımız da aynı yönde tasarruflarda bulunulacaktır.”
SOSYAL MEDYA YASAĞI
“Ben de yeni haberdar oldum. Şu anda erişim engellemesi söz konusu değil. Savcılığın talebi gelmiş. Geçen hafta acı bir olay yaşadık. Sonrasında da yaşananlar olayın kendisi kadar üzücüydü. Bir takım medya gruplarının bu fotoğraflarını terör örgütünün propagandasını yapar gibi yapmış olması, onca ikaza rağmen kabul edilebilir değildir. O fotoğraflar yurtdışındaki bir çok basın kuruluşu tarafından da kullanılmadı. Gerekli uyarılar yapılmıştır, takibi de yapılacaktır. Savcılıktan gelen talep de bu görüntünün hiçbir mecrada kullanılmaması ile ilgili bir taleptir. Basın kuruluşlarımız üzerine düşen sorumluluğu yerine getirseydi bu konu gündemimizde olmayacaktı. Cumhurbaşkanımız özel güvenlik birimlerinin değerlendirilmesi talebinde bulundu. Çağlayan’da nasıl bir güvenlik zaafı olduğunu müşahade ettik. Bir takım yeni güvenlik tedbirlerinin alınması kaçınılmazdır. Cumhurbaşkanımız özel güvenlik birimlerinin kritik önemde olan kamu binalarının korunması ile ilgili bir çağrı yaptı. Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımız görüşebilir.”
