• BIST 9079.97
  • Altın 2307.771
  • Dolar 32.3049
  • Euro 35.0354
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 19 °C

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Edepsizlik, alçaklık, adilik

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Edepsizlik, alçaklık, adilik
Cumhurbaşkanı Erdoğan, içeride ve dışarıda Türkiye'ye ile terörü yan yana getirme çabaları olduğunu belirterek, uluslararası bir gazetede yer verilen bir haber üzerinden sert konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TESK’in 19. Genel Kurulu’nda konuştu.

Köşk’e çıktığı 28 Ağustos tarihinden bu yana,  ilk kez kürsüden konuşan Erdoğan’ın ana gündem maddesi, bölgedeki terör faaliyetleri üzerinden Türkiye’ye yönelik yapılan eleştiriler ve haberlerdi.

İçeride ve dışarıda belli medya kuruluşlarının sistamatik şekilde Türkiye ile terörü aynı yere koyma çabasında olduğunu söyleyen Erdoğan, uluslararası bir gazetede yer verilen habere değindi.

Erdoğan o haberle ilgili, "ABD’de, batıda ve içeride bazı medya, el birliğiyle bir saldırı başlattı... Dün uluslararası bir gazete, benim ve Sayın Başbakan'ın Hacı Bayram Camii'nde namazdan çıkarken çekilmiş fotoğrafımızı kullanıyor, altına da bir terör örgütünün o caminin bulunduğu bölgeden, terörist devşirdiğini yazıyor. Çok açık söylüyorum; bu en hafif tabiriyle, edepsizliktir, alçaklıktır, adiliktir." dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Esnaf ve sanatkar sadece ticaretle iştigal eden bir kesim değildir. Selçuklu döneminden başlayarak Ahilik kültürü altında esnaf ve sanatkar bu ülkenin her zaman mayası olmuş, ülkeyi ayakta tutan ülkeye istikamet çizen bir vazifeyi asırlar boyunca hakkıyla yerine getirmiştir. 

Bizim kültürümüzde esnaf sadece alan-satan ticaret yapan kişi değildir. Esnaf semtimizin mahallemizin sokağımızın abisidir. Esnaf manevi değerlerimizin geleneklerin kültürün dinin muhafızıdır. Esnaf güvenilirliğin ve dürüstlüğün simgesidir.

Bütün bu vasıflar üzerinde yaşadığımız toprakları şekillendirerek bugünlere ulaşmıştır. 

Terörün maddi boyutuyla en çok esnafa zarar verdiğini biliyoruz. Çözüm süreci sonuca amacına ulaştığında esnafımız da bundan çok karlı çıkacaktır. 

Esnaf zorla kepenginin kapattırılmasına artık isyan edecek. Çözüm sürecini tahrip amacıyla kurulmuş tuzaklara itibar etmeyeceğiz. 

Türkiye her türlü terör örgütünün karşısında olan bir ülkedir. İslami terör diye bir kavramı asla kabul etmedik. İslam kavram itibariyle silm yani barış tanımından türemiştir. Barış dini olan İslam'a kimse kalkıp da terörü yakıştıramaz. Sünni terör, Şii terör gibi kavramları biz asla kabul etmedik. 

Biz bir defa mezhepçiliği reddeden bir dinin mensuplarıyız. Bizim için aslolan İslamdır. Bizim dinimizin bu konudaki hükümleri bellidir. İnsan canına kast eden her türlü illegal yapı bizim nazarımızda aynı derecede kötüdür. Bir insanı katleden tüm insanlığı katletmiş gibidir hükmünü veren bir dinin mensuplarıyız. Bu noktada masumların canına kast eden çocuk kadın yaşlı demeden bu tür örgütleri nasıl tasvip ederiz. belli medya kuruluşlarının sistemli bir şekilde Türkiye ile terörü aynı kefeye koyma çabasında olduklarını görüyoruz. 

ABD'deki bazı medya ve Türkiye'deki bazı medya elbirliğiyle Türkiye'ye yönelik böyle bir saldırı başlattı. Dün bir uluslararası gazete benim ve Başbakanın Hacıbayram'daki fotoğraflarımızı kullanıyor ve bir terör örgütünün o camiden terörist devşirdiğini yazıyor. Bu en hafif tabiriyle edepsizliktir, alçaklıktır, adiliktir. 

Türkiye'yi teröre destek veren bir ülke gibi göstermek densizliktir. Yok Türkiye petrol alıyormuş silah veriyormuş hastanede yaralılar tedavi ediliyormuş. Bunu defaatle açıkladık. Böyle bir şey asla kesinlikle söz konusu değil. Ha biz Filistinli yaralıları ülkemize aldık. Şu anda ülkemizde tedavi ediliyorlar. Daha da gelirse daha da alırız. Niye? Biz İsrail'in Filistinlilere saldırılarında yaralanmış olan ayakları kopmuş başlarından yaralanmış çocuk, kadın, erkek bunları almayıp da ne yapacaktık? Bu bizim hem insani hem vicdani görevimizdir. Bu bizim inancımızdan devşirdiğimiz görevimiz. 

Bu haberlerin nerelerden pompalandıklarını biliyoruz. Türkiye bu algı operasyonlarına boyun eğmeyecek kadar büyük bir ülkedir. Türkiye böyle yalan haberler karşısında diz çökmeyecek kadar büyük bir ülkedir. 

Bizim için Musul'daki 49 can önemlidir. Biz mesuliyet makamındayız. 49 canın hassasiyetini dikkate alarak konuşmak zorundayız. İsteriz ki medya da siyasi partiler de aynı hassasiyeti taşısınlar. Ama üzülerek ifade ediyorum 49 canın hayatını hiçe sayarak ihanet şebekesine su taşındığını görüyoruz. Bu ahlaksız şebekenin girişimlerini de boşa çıkaracağız. 

Pazar günü New York'a gidiyoruz. Orada görüşeceğimiz dünya liderleriyle bu muhataplarımıza bu çirkin algı operasyonunu anlatacağız. Türkiye olarak hem içerde hem dışarda her zaman yaşatmanın tarafında olduk bundan sonra da öyle olacağız. 

Medya ya da kredi derecelendirme kuruluşları üzerinden Türkiye ekonomisi üzerine olumsuz değerlendirmeler yapıldığını görüyoruz. Hükümetin temkinli ilerlemesi ile bütün bu tuzakların boşa çıkarılacağına inanıyorum. 

Bu kredi derecelendirme kuruluşları kalkıyor Türkiye ile ilgili olumsuz bir açıklama zorlama gayreti içine giriyor. Avrupa'da batmış çökmüş şu anda Avrupa'nın ciddi destekleriyle ayakta tutunmaya çalışan ülkelere altı derece artış veren bu kuruluşların Türkiye ile ilgili yaptıkları açıklamalar siyaseten tüketemedikleri bir ülkeyi ekonomik noktadan nasıl çökertiriz düşüncesidir. Bunlar kendilerini acaba ne zannediyorlar? Biz bundan önce bir kredi derecelendirme kuruluşuyla ilişkiyi kestik. Bunlara yılda belirli ücretler ödüyorsunuz. Türkiye bu iki tanesiyle de ilişkisini kesebilir. Biz bunlarla ekonomimizi büyütmedik. Biz dünyayı fellik fellik dolaşarak ekonomimizi büyüttük. 

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim