Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camisi'nde kıldı. Erdoğan'a İstanbul Valisi Vasip Şahin ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cami çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine, Kılıçdaroğlu ile bu noktada ikili bir atışmaya girmek istemediğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu zat siyaseti henüz öğrenemedi. Ben daha önce kendisi için 'çırak bile olamadı' demiştim, gerçekten çırak bile hala olamadı. Çok çok buna yakışacak ifadeler var da bu ifadeleri kullanmaya edebim müsaade etmiyor ama geçen söyledim zaten 'siyasi sapık' dedim. Niye dedim? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız benim partimizin kuruluşundan itibaren dava arkadaşımdır. Onun inancı noktasındaki değerlerini değerlendirmeye bu zatın ne ilmi ne yaşamı ne de siyasetteki yeri zaten el vermez. İşte bir kasetle geldiği makam var, eğer o kaset olayı olmasaydı zaten o makama da gelemezdi. Kaldı ki bir başka yön, Sayın Baykal'ın yanından çıktıktan sonra gazeteciler sorduğunda 'Adaylık düşünmüyorum' diyen kişi ertesi gün biliyorsunuz aday oldu. Bunda yalan, dolan her türlü şey var. Akşam başka, sabah başka. Öyle bir tip, tipleme. Allah bu tiplerden Türk siyasetini, Türk demokrasisini korusun diyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'ni de korusun diyorum."
Erdoğan, CHP'li kadınların Türkiye'de kadınlara yönelik yapılmış bir hakarete, saygısızlığa sessiz kalmasının kendisini üzdüğünü belirterek, "Cumhuriyet Halk Parti'ye gönül vermiş hanım kardeşlerimin Türkiye'de kadınlara karşı yapılmış olan bu hakareti, bu saygısızlığı aslında çok farklı değerlendirmeleri gerekirdi. Bunu değerlendiremedikleri için de ayrıca buna da üzüntülü olduğumu söylemek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin, "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçunun iptaline yönelik görüşme kararı alması konusunda da "Bu bir rutindir. Bu tür müracaatlarda 10 gün içinde yanılmıyorsam esasa girmenin kararını verir, ondan sonra da yine yanılmıyorsam bir ay içerisinde de bunu görüşür, gereken cevabı verir. Olay bu rutinin işlemesidir" değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye Cumhuriyeti'ne ihanet içerisindedirler"
"Vatandaşlıktan çıkarmakla ilgili bir demeciniz olmuştu. Terörle ilişiği olanların vatandaşlıktan çıkarılması yasada var. Siz tam olarak neyi kast etmiştiniz?" şeklindeki soruya da Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bulaşanlar da dahil, hepsi bunların hepsi ki bunun hukukta 3 veya 4 versiyonu var. Bunlardan en ağır olanı budur. Çünkü bunlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına yakışanlar değil. Bunlar zaten kendileri için başka tür vatansızlık veya başka tür vatandaşlık arıyorlar. Bunları oralara havale etmek, sevk etmek lazım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında Türkiye'ye, Türk vatanına, Türk milletine ihanet olamaz. Bunlar bu millete, bu vatana, Türkiye Cumhuriyeti'ne ihanet içerisindedirler. Bu ihanet içerisinde olanların da bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı vasfını taşımalarını doğru bulmuyorum" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MKE Silah Fabrikası Müdürünün tutuklanmasına ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı:
"Bunlar tabii karakter meselesi, cibiliyet meselesi. Buna yok diyemeyiz. Buna benzer şeyler çıkabilir. Nitekim şu anda tutuklandı ve iyi ki tabii ki böyle bir süreç işlemiş oldu. Buna benzer şeyleri yani her yerde bekleyebilirsiniz, olabilir. Temenni ederiz ki bunlar minimize olsun, hiç olmasın ama bu tabii çok çok üzücü bir olay. Bir makama gelmiş böyle bir insanın kalkıp da böyle bir sırrı deşifre etmesi veya buna tevessül etmesi çok çok yanlış bir olaydır. Tabii şimdi artık yargı onunla ilgili gereğini yapacaktır."
Erdoğan, açıklamalarının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na giderek, anne ve babasının mezarlarını ziyaret etti.
