Erdoğan, Atatürk'ün ölümünün 76.Yıldönümü nedeniyle Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen törende konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Cumhuriyetin banisi ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü bugün bir defa hürmetle yad ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal ile birlikte bugün ebediyete irtihal etmiş tüm gazilerimize ve aziz şehitlerimize de bir kez daha milletçe minnettarlığımızı ifade ediyoruz. 

Rabbim tüm şehit ve gazilerimizden razı olsun, mekanları inşallah cennet olsun. 

Atatürk'ün herkesin kendi çıkarına göre şekillendirdiği bir tarihi figüre dönüştürüldü. Yakın zamana kadar milli birliğimizi tahrip eden nice girişim Gazi Atatürk'ün aziz hatırasını istismar ederek meşrulaştırılmak istendi. Bir tek Atatürk varken çok sayıda Atatürk üretildi, çok sayıda Atatürkçülük yorumuyla şahsı manevisinin yıpratıldığını büyük bir teessürle izledik. 

Gençlerimizin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü bütün yalınlığıyla bir insan ve bir lider olarak anlayabilmesi şahsen arzularımdan biri olmuştur. 

Üretilen bir Atatürk değil, yaşam tarzı ve fikirleriyle konuşulan öğrenilen ve öğretilen bir Atatürk inanıyorum ki en başta onun aziz hatırasına gösterilebilecek en güzel hürmet olacaktır. 

1938 öncesine ve sonrasına ait en az iki Atatürk figürü inşa etmek onun anlaşılamasına en büyük engel ve manevi şahsına açık bir hürmetsizlik olmuştur. Herkesin şahsi arzularına göre bir Atatürk yoktur. Her isteyenin hayatının bir cüzünü cımbızlayarak kendisine meşruiyet kaynağı olarak öne sürdüğü meşruiyet kaynağı olarak kullandığı bir Atatürk olamaz. 

Ne gazi Mustafa Kemal ne de Türkiye cumhuriyeti köksüz değildir. Cumhuriyet tek bir kişinin aldığı kararla kurulmamıştır. Uzun bir istişarenin neticesi olarak kurulmuştur. 1923, Malazgirt zaferinin bir uzantısıdır. 1299'da kurulan Osmanlı cihan devletinin uzantısıdır. 1453'ün bir uzantısıdır. Çanakkale zaferi cumhuriyetin kuruluşunun bir girizgahıdır. 23 Nisan 1920 ve Kurtuluş savaşımız da Cumhuriyetin bir müjdecisidir. 

Cumhuriyetimizin çok güçlü bir şekilde, milli iradenin egemenliği üzerine inşa edilmiş olmasıdır. 

Milli irade her zaman Mustafa Kemal'in gündeminde oldu. Ruhi milli egemenliktir diyen Gazi Musatafa Kemal Atatürk'tür.