• BIST 9079.97
  • Altın 2318.134
  • Dolar 32.3415
  • Euro 34.9033
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 18 °C

Çocuklarda Beslenme Bozukluğu

Çocuklarda Beslenme Bozukluğu
Düzce Üniversite Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.

Düzce Üniversite Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, her çocuğun günde en az bir yumurta, olanaklara göre et türleri, peynir, yoğurt, kefir, çökelek, lor, zeytinyağı, tereyağı, kaymak, doğal kuruyemişler, aşırıya kaçmadan kuru baklagillerle beslenmesinin ideal olduğunu söyledi.

Düzce Üniversite Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, çocuklarda sık görülen kış hastalıklarıyla ilgili önemli bilgiler paylaştı.

Soğuk algınlığının çocuklarda görülen kış hastalıklarının başında geldiğini söyleyen Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, benzer belirtileri gösteren ve soğuk algınlığıyla karıştırılan grip hastalığının da kışın sıklaştığını belirtti. İdrar yolları enfeksiyonu, orta ve dış kulak iltihabı, sinüzit, bronşit, zatürre, bulaşıcı döküntülü çocukluk hastalıkları, alerjik astım ve havayolu hastalıkları ile eklem ve kas ağrılarının çocuklarda görülen diğer kış hastalıkları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arslanoğlu, ayrıca viral enfeksiyonla tetiklenen bazı romatizmal, döküntülü damarsal, kan hücreleri ve böbreği ilgilendiren hastalıklar ile bağışıklık sistemini ilgilendiren kronik hastalıkların sıklaşabileceğini ve bu hastalıklara depresyonun da eklenebileceğini dile getirdi.

Soğuk algınlığını; hava sıcaklığının düşmesiyle burun ve ağızdan başlayıp akciğerlere kadar giden hava yollarının doğal savunma işlevlerinin bozulması ve virüs ya da bakteri cinsi mikropların solunum yollarına yerleşmesi sonucu oluşan bir hastalık grubu şeklinde tanımlayan Prof. Dr. Arslanoğlu, hastanelerde üst solunum yolu enfeksiyonu olarak adlandırılan bu hastalığın nezle, ateş, hapşırık, öksürük gibi belirtiler verdiğini söyledi.

Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, grip hastalığını ise influenza soyundan bir grup virüsün neden olduğu, soğuk algınlığına benzeyebileceği gibi ishal, halsizlik, kas ağrısı ile de başlayabilen, vücutta halsizlik ve genel durum bozukluğuna daha çok neden olan bir hastalık tablosu şeklinde açıkladı.

Çocuklarda görülen diğer enfeksiyon ve iltihabi durumların her mevsimde görülebildiğini ancak kışın sıklığının arttığını belirten Prof. Dr. Arslanoğlu, "Bunun nedenleri, kapalı alanlarda mikrop bulaşmasının kolaylığı, soğuk havanın ve güneş azlığının bağışıklığı baskılamasıdır. Yine vücudun hareket sistemi de soğuktan, soğukla gelen dolaşım azalmasından ve artan rutubetten etkileneceği için çeşitli ağrılı tablolar ortaya çıkabilir" dedi.

Arslanoğlu, diğer romatizmal ve kronik hastalıklar ile depresyonun en önemli nedenleri arasında, kışın ağırlaşan yaşam koşulları, soğuk ve ışık azlığının yanı sıra beslenme kalitesinin düşebilmesi, eğitimle ilgili koşuşturma stresi gibi durumların olduğunu sözlerine ekledi.

Bir hastalığın tehlikesinin, hastalık türünden çok hastalığa yakalanan bireyin bünyesiyle ilgili olduğunu ifade eden Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, zayıf bir bünyede soğuk algınlığının bile yaşamı tehdit edebileceğini, güçlü bir bünyede ise habis hastalıkların dahi atlatılabileceğinin altını çizdi.

Kış aylarında bilinen bağışıklık sistemi hastalığı olan çocuklar ile doğumsal organ anomalisi, fiziksel engellilik veya kronik hastalık nedeniyle bağışıklık baskılayıcı ilaç alan çocukları riskli hasta grubu şeklinde sıralayan Prof. Dr. Arslanoğlu, beslenme bozukluğunun daha yaygın bir risk faktörü olduğunu vurgulayarak, izledikleri çocuklarda eksik protein, vitamin ve mineral alımına çok sık rastladıklarına dikkat çekti. Arslanoğlu, ev ve okullarda alt yapı bozukluğu, su, ısınma, ulaşım yönünden aksaklıklar ve hava kirliliği ile sanayi bölgesine yakın oturma gibi faktörlerin de hem enfeksiyöz hem alerjik hem de her türlü kronik hastalık için çok önemli risk faktörleri oluşturduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, "Bu hastalıklardan gribe karşı üretilmiş aşılar mevcuttur. Ben aşı olunmasını önermiyorum. Çünkü her yıl rutin tekrarlanması gereken bir bağışıklama programı, insanlık tarihinde henüz deneyim birikimi oluşturmamıştır" diyerek gribe karşı aşı uygulamasının potansiyel sakıncalar barındırabileceğini ifade etti.

BESLENME ALIŞKANLIĞI ÖNEMLİ

Çocuklarda kış hastalıklarına karşı beslenme alışkanlığının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Arslanoğlu, "Kışın vücut direncine daha çok iş düştüğünden beslenme kalitesinin daha da iyi olması gerekiyor. Birinci sırada yeterli protein ve omega üç yönünden yeterli esansiyel yağ alımı geliyor. Ayrıca beslenme, vitamin ve mineraller yönünden zengin olmalıdır. Soğukta kalori harcaması hareketli bireylerde artar, ancak soğuk nedeniyle hareketliliğe ara verenlerde şişmanlık riski oluşur. Bu nedenle karbonhidratlara yani unlu ve şekerli besinlere temkinli yaklaşmak gerekir. Her çocuğun; günde en az bir yumurta, olanaklara göre et türleri, mayalı doğal süt ürünleri (peynir, yoğurt, kefir, çökelek, lor), zeytinyağı, tereyağı, kaymak, doğal kuruyemişler, aşırıya kaçmadan kuru baklagillerle beslenmesi idealdir. Omega 3 için sık balık ve doğada dolaşan hayvan ürünleri yemek, ilaç takviyesi almak ve ayçiçek-mısırözü yağını terk etmek önerilir. Vitamin için taze meyve sebze gereklidir. Mineraller, bahsettiğimiz besin gruplarında zaten vardır. Hakiki bal, pekmez, ev reçelleri ve tatlıları ile kaliteli kakaodan zengin çikolata, kilo ve harekete göre dengelenerek yenmelidir" şeklinde konuştu.

Çocukların kış hastalıklarından korunması için ailelere uyarı ve tavsiyelerde de bulunan Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, "Çocukların kahvaltı ve diğer beslenmelerine, vücudu soğuk ve ıslaklıktan koruyacak şekilde giyimlerine, hava kirliliği bulunan ortamlardan uzak durmalarına dikkat edelim. Üşütme, ağrı gibi durumlarda ağrıyan bölgeye yün, sıcak su torbası koyma gibi klasik sıcak uygulamaları yararlıdır. Ailelerin, bağışıklığı güçlendiren baharat, bitki çayları, sarımsak, soğan gibi yiyeceklerden de yararlanmaları gerekir. Ders yükünün çocuğa aşırı gelmediğinden de emin olunmalıdır" dedi.

Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, bu yılın sağlık yönünden en öne çıkan sorunu olan hava kirliliğine karşı yetkililer ve vatandaşlar olarak el ele çalışma yürütülmesi temennisiyle açıklamalarını sonlandırdı.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim