• BIST 9524.59
  • Altın 2510.857
  • Dolar 32.5608
  • Euro 34.6255
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C

“Çocuğum Kendini Keşfediyor”

“Çocuğum Kendini Keşfediyor”
Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Reyhan Erol, çocukların cinsel kimliklerini keşfetme süreçlerini anlattı.

Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Reyhan Erol, çocukların cinsel kimliklerini keşfetme süreçlerini anlattı.

Çocukların cinsel kimliklerinin oluşum sürecinin doğdukları andan itibaren başladığını belirten Uzman Dr. Reyhan Erol, ailelerin kız ya da erkek çocuğu istemelerinden dolayı verdikleri isimler ile doğar doğmaz karakter yükleyebildiklerinin altını çizdi. "Cinsel kimliğin doğru ve sağlıklı bir şekilde gelişmesi için ailelerin çocuklarını bulundukları cinsiyete uygun şekilde sevmesi ve hitap etmesi gerekir" diyen Erol, şöyle devam etti:

"Örneğin, erkek çocuklarına topuklu ayakkabı giyemeyecekleri, ruj süremeyecekleri, makyaj yapamayacakları düzgün bir dille anlatılmalıdır. Gerçekten erkek figürü olabilecek karakteri taşıması gerekmektedir. Aynı şey kız çocukları için de geçerlidir. Kız çocuklarına da erkek gibi davranılırsa bir süre sonra erkek olduğu hissiyatına kapılabilir. Bu da cinsel kimliğin oluşmasında farklı sonuçlara yol açabilir. Cinsel kimliğin oluşması sürecinde kız çocuğu olduğunu hissederse cinsel kimliği ile ilgili ciddi bunalımlara girebilir."

"TUVALET EĞİTİMİ ÇOCUKLARDA CİNSEL KİMLİĞİN OLUŞUMUNDA BÜYÜK BİR ETKEN"

"Doğduğu andan itibaren kendini geliştiren cinsel kimlik, tuvalet eğitimi sırasında şekillenmeye başlıyor" diyen Erol, "Çocuklar iki farklı cinsiyeti de bu süre zarfında sordukları sorular ile daha net tanımaya çalışıyor. Bu dönemde uzuvların farklılıkları algılandığı için onları keşfetmek kimi zaman hoşlarına da gidebiliyor. Bu süreçte ailelerin çocukların kendilerini keşfettikleri dönem ile ilgili söylemlerini yanlış anlamamaları ve aşırı tepki vermemeleri gerekmektedir. Cinsel kimliğin ilk şekillendiği dönem olduğu için çocukların kendilerini rahatça ifade etmeleri sağlanmalıdır. Çocukların kendilerini rahatça ifade etmesi sağlanmaz ise bu dönemde geçirdikleri kaygıları ileriki yaşlarda daha farklı sonuçlar ile ailelerin karşısına çıkacaktır" ifadelerini kullandı.

"SORULARA CEVAP VERMEKTEN ÇEKİNMEYİN"

Kız çocukları kız, erkek çocukları erkek olduklarının farkına varsınlar diye sordukları sorulara net, anlaşılır bir dille yanıt vermek gerektiğini belirten Dr. Erol, "Örneğin "O neden kız? O neden erkek? Ben neden kız ya da erkek değilim?" soruları ile karşı kaşıya kalınabilir. 6-7 yaşlarında biraz daha cinsel kimliğini oturtmuş bireyler olmalarını sağlamak açısından sordukları sorulara önyargısız yanıtlar vermek önemlidir. "Ayıp', "yasak" gibi kelimeler ile onları ileride sorabilecekleri sorulara karşı küstürmemek gerekmektedir" diye konuştu.

"ÇOCUK SORULARI KİME YÖNELTİRSE O EBEVEYN CEVAP VERMELİDİR"

Ailelerin çocukları ile cinsel kimlikleri üzerinde konuşmaktan çekinebildiklerini hatırlatan Erol, şunları kaydetti:

"Örneğin bir kız çocuğu babasına "Ben nasıl oldum?" sorusunu yönelttiğinde babalar sorunun cevabını vermek için anneye yöneltebiliyor. Bu çocukların birebir ilişkilerine zarar vermektedir. Soruyu kime yöneltirse o cevabı ondan almak isteyeceklerdir. Bunun sebebi ise aynı soruyu anneye de sorduklarında alacakları tepkileri kıyaslamak olabilir ya da keşfetme sürecinde tüm bilgileri toparlamak isteyebilir."

"CİNSEL KİMLİĞİ KEŞFEDERKENKİ HAREKETLERİNİ YARGILAMADAN, TEPKİ VERMEDEN YAKLAŞIN"

"Ailelerle sıklıkla karşılaştığımız sorun kendilerini keşfetme süresinde gösterilen hareketlere ne tepki vermeleri gerektiği yönünde oluyor" diyen Erol, "Hücrelerini keşfeden ve onunla ilgili sorular soran çocuklar genellikle yer mekan olgusu oluşmadan kontrol edilemez davranışlar gösterebilmektedir. Böyle olaylarla karşılaşıldığında ailelerin sakin olması, bir süreliğine çocukları kendi hallerine bırakmaları ya da ilgilerini başka şeylere çekerek dikkat dağıtmaları gerekmektedir. Yüksek sesle ve azarlayarak gösterilen tepkiler çocuğun psikolojik, hatta fizyolojik gelişiminde risk oluşturmaktadır. Bizler de bu tepkileri kontrol edemeyen tüm ailelere ilkel bir yaklaşım olacağını vurgulamaya çalışıyoruz" dedi.

Kreş çağı çocuklarında sıkça rastlanan cinsel kimliği keşfetme sürecinin diğer çocukların da ilgisini o yöne çekeceği yönünde algılandığını belirten DR. Erol, eğitimcileri de şöyle uyardı:

"Öğretmenler de en az anne babalar kadar kimlik gelişiminde etkin rol oynamaktadır. Bu tip durumlar gözlemlendiğinde aile ile bir araya gelinip ortak bir yol haritası çizilmeli, gerekli durumlarda uzmanlardan yardım alınmalıdır. Öğretmenlerin bu tip eğilimleri iyi gözlemleyebiliyor olması ve aileleri bilgilendirmesi gerekmektedir. Aile ile öğretmenin ortak bir dil oluşturması cinsel kimliğini keşfetmesi ve kendini tanımasına yardımcı olacaktır."

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim