• BIST 9079.97
  • Altın 2308.11
  • Dolar 32.3229
  • Euro 35.0287
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 19 °C

Cinsel istismar davasında garip bir karar

16 yaşındaki öğrencisi S.D.’ye evinde masaj yaparak cinsel istismarda bulunan 50 yaşındaki antrenörü hakkında, genç kızın rızası olduğu gerekçesiyle beraat kararı verildi.Genç kızın uyuma numarası yapması rızanın delili sayıldı. Kararı Yargıtay da onadı.
16 yaşındaki öğrencisi S.D.’ye evinde masaj yaparak cinsel istismarda bulunan 50 yaşındaki antrenörü hakkında, genç kızın rızası olduğu gerekçesiyle beraat kararı verildi. Genç kızın karşı koymayıp, uyuma numarası yapması rızanın delili sayıldı. Kararı Yargıtay da onadı.
 
Habertürk'ten Hilal Öztürk!ün İstanbul Pendik 4. Asliye Ceza Mahkemesi 16 yaşındaki S.D.’yle ilgili sıra dışı bir karar verdi. Tarafların ifadeleri, incelemeler ve delillere göre 6 yıl önce yaşanan olay şöyle gelişti: “Burhan Felek Spor Salonu’nda spor çalışmaları yapan F.c.’ye, 8 yaşından beri tanıdığı, bir çok yarışmaya katıldığı 50 yaşındaki antrenörü F.C. ile hem antrenman yapmak hem de S.D.’ye ait uzun süredir kullanılmayan evi birlikte temizlemek amacıyla bir araya geldi. Marmara Üniversitesi Spor Akademisi’ndehocalık yapan antrenör F.C., antrenman yapmaktan söz etmeyince antrenman yapılmadı. Bunun yerine F.C., öğrencisine biraz otomobil kullandırttı. Sonrasında eve temizlik yapmaya gittiler. Bir süre sonra, S.D., hocasının spor masajı yapma teklifini reddetti. Bir süre daha temizliğe devam eden F.C., masaj yapmak konusunda ısrarcı oldu. S.D. bu kez karşı çıkmadı. 15 dakika süren masaj, cinsel dokunuşlara dönüştü. Genç kız uyuma numarası yaparak bir an önce bitmesini istedi ancak, karşı koyamadı.” Genç kız antrenörü hakkında şikâyetçi oldu. “Çocuğun basit cinsel istismarı” suçundan dava açıldı. Yargılama tam 6 yıl sürdü ve sonunda şu gerekçelerle beraat kararıyla sonuçlandı:
 
? BASKI YOK: Failin sahip olduğu antrenörlük konumunu kullanarak, mağdurun iradesine etki edecek şekilde baskı yaptığı konusu ciddi olarak ileri sürülmüş ve ispatlanmış değil. ? KORKMADI: Mağdurun, olay anında ev içerisinde, iradesi üzerinde ciddi etkiye neden olan bir korkuya maruz kaldığına yönelik bir bulguya da rastlanmamıştır.
 
? ÇEVRE KALABALIK: Olayın gerçekleştiği evin yüzlerce konutun ve etrafında da başka yerleşim birimlerinin bulunduğu bir bölgede olduğu dikkate alınmalıdır.
 
? İTİRAZ ETMEMİŞ: Mağdurun, en geç kendisine yönelik cinsel eylemler başladığı anda, evi terk etmesi veya sözlü ve fiili olarak itirazda bulunması mümkündü.
 
? UYUMA TAKLİDİ: Rahatsız olduğu bu durumun bir an önce bitmesi için uyuyor taklidi yaparak eylemlere katlanmaya devam etmesi söz konusu olmuş.
 
? ÜRKEK DEĞİL: Mağdurun çok korkak, ürkek bir kişilikte olmadığı dosya kapsamından ve özellikle rehber öğretmeni olan tanığın beyanlarından ve mahkememiz gözleminden anlaşılmaktadır.
 
? İRADESİ SAKATLANMAMIŞ: Mağdurun iradesinin suçun oluşumuna elverecek ölçüde sakatlanmadığı sonucuna varılmıştır.
 
YARGITAY DA ONAYLADI
 
Genç kız tarafından temyiz edilen karar Yargıtay 14. Ceza Daire tarafından da bozulmadı. Yargıtay Başsavcılığı’nın bozma istemine rağmen Yargıtay 14. Ceza Dairesi “Sanığın eylemlerinin uzun sayılacak bir süre sürmesine rağmen mağdurenin eylemlere ses çıkarmaması, direnme göstermemesi ve herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak bu eylemlere maruz kaldığına ilişkin bir iddiasının da bulunmaması” nedeniyle beraat kararını yerinde gördü.
 
‘AYIPLAYIN, DİSİPLİN CEZASI VERİLSİN’
 
Mahkeme antrenör için disiplin cezası verilmesi ve manevi tazminat davası açılması önerisinde bulundu. Kararda şöyle denildi: “Antrenör olan 50 yaşın üzerindeki sanığın öğrencisi olanı mağdura karşı eyleminin toplumsal kurallara ve ahlaka aykırı bulunması, bir ayıplanmayı ve kendisine bir disiplin cezası verilmesini gerektirecektir. Diğer yandan, müdahilin olay nedeniyle manevi zarar görmüş olması nedeniyle şahsi haklarını hukuk mahkemesinden talep etmesi de mümkündür. Ne var ki bu durum eylemin suç olarak kabulü için yeterli değildir” denildi.
 
‘KASIT DA YOK’
 
Kararda şu dikkat çekici değerlendirme de yer aldı: “Bir an için, mağdurun iradesinin suç oluşturacak düzeyde etkilendiğinin kabul edilmesi halinde de, suçun bu kez sanığın kastının bulunmaması nedeniyle oluşmayacağı düşünülmektedir. Gerçekten de olayın seyri dikkate alındığında, mağdur, sanığın ilk teklifi sırasında kendisine masaj yapılmasını reddetmiş ise de, ikinci teklifinde kabul etmiş ve masaj sonrası gelişen sanığın cinsel içerikli eylemlerine sözlü ve fiili bir karşı koymada bulunmamıştır. Bu şartlar altında sanığın bir rızasızlık halinin bulunduğunu bilerek eylemine devam ettiği de ispatlanmış değildir.”
 
 
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim