İzmir'in Seferihisar ilçesi Doğanbey Mahallesi açıklarında, dördü çocuk dokuz kaçak göçmenin ölümüyle sonuçlanan tekne faciasının ardından TBMM Mülteci Hakları Komisyonu üyesi olan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ve Muğla Milletvekili Nurettin Demir, kaza yerinde incelemelerde bulundu. Kazadan kurtulan 12 göçmeni de ziyaret ederek, Jandarma Bölük Komutanı Üsteğmen Mustafa Deniz'den vakayla ilgi bilgi aldılar.

Milletvekili Demir, bu acıların son bulmasının zamanının geldiğini belirterek, "Bugüne kadar 3 bin 600 civarında insan kayboldu. Özellikle Ortadoğu insanı, burada maalesef umuda giderken boğuldu. İnsanlık birçok şey kaybetti ve kaybetmeye de devam etmekte. Maalesef İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük göç ve mülteci sorunu yaşıyor dünya. Bir an evvel Suriye'deki, Ortadoğu'daki savaşın bitmesi, insanların barış ve güvenli bir ortamda yaşaması için gerekenlerin yapılması gerekiyor. Biraz önce, kurtulan mültecileri gördük. Gerçekten çok acı durumdalar. Eşlerini kaybetmişler, çocuklarını kaybetmişler ve bundan sonra ne olacağının endişesini yaşıyorlar. Sanıyorum, onları mülteci kamplarına gönderecekler. Umutsuzluk devam ediyor. Maalesef sabaha karşı dört buçukta, beş altı kişilik bir tekneye 22 kişinin bindirilmesi sonucu tekne batmış, yüzme bilmeyen kadın ve çocuklar yaşamlarını denizde bırakmışlar. Bu olayların ortadan kalkması için insanlığın daha çok çaba göstermesi lazım. Avrupa Birliği'nin daha çok çaba, mesai vermesi gerekiyor. Özellikle Amerika'daki Freedom House'un, Türkiye'deki özgürlüklerin azaldığını açıklaması ve bunun nedeninin Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki mültecilerin Avrupa'ya geçmemesi karşılığında göz yumduğunun altının çizilmesi, özellikle altı çizilmesi gereken bir konu." dedi.

Milletvekili Purçu ise hükumetin bu konuda sessiz kaldığını iddia ederek, "Son dönemde sıkça olduğu gibi yine bugün de acı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bir yandan terör olayları, diğer yandan mülteci dramları haberleri almaya devam ediyoruz ama hükümetin hiçbir sorumlusu, hiçbir yetkilisi kalkıp, "Biz bunlardan sorumluyuz. Teröre, mülteci meselesine çözüm üretemiyoruz." diyemiyor. Dolayısıyla ülkem adına bugün de çok üzgünüm, yine kara bir gün. Bu hükümet döneminde vatandaşlarımız ölümlere alıştı. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan vatandaşlarımızın içinde güven kalmadı, herkes birbirinden çekinir duruma geldi, sağlıklı düşünen sayısı azaldı. Ekonomimizin gidişatı belli, demokrasinin gidişatı belli, özgürlüğün gidişatı belli, politikalarımızın gidişatı belli, terör olaylarının gidişatı belli, mülteci olaylarının gidişatı belli, dövizin, altının gidişatı belli, vatandaşın aldığı maaşın gidişatı belli, emeklinin hali belli, memurun, işçinin hali belli. Nereye gidiyor bu memleket?" şeklinde konuştu.