Adliyeye girişinde isminin telsiz ile anons edildiğini söyleyen Tanal, "Adliyeye girişim bunlara rahatsızlık veriyor ama enselerinden ayrılmayacağım. Nerede hukuka aykırılık varsa kamuoyu ile paylaşacağım" dedi.
Tanal, "Kim suç işlemişse cezalandırılması peşindeyiz. Ama burada herkesin amacı hakikatin ortaya çıkarılmasıdır. İkincisi adil yargılama istiyor." ifadelerini kullandı.
BAŞBAKAN VE BAKAN DANIŞMANLARI TEVHİD SELAM ÖRGÜTÜNDE
Operasyonların Tevhid-Selam soruşturması ve 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının intikamı olduğuna dikkat çeken Tanal, "Bu emniyet mensupları bu soruşturmayı yürütürken Selam ve Tevhid örgütüyle ilgisi bulunan Başbakan ve bakanların danışmanları vardı. Başbakan ve bakanların danışmanları da telefonarla mahkeme kararıyla dinlendiği için onlar Başbakan'ın yanında bulunduklarından danışmanlar telefonu başbakana veriyor ve başbakan o kişilerle görüşüyor. Başbakan'ın telefonunun dinleme olayı budur. Terör örgütüyle bağlantısı olan başbakan ve bakan danışmanları dinleniyor. Başbakan'ın konuşmaları kayda öyle alınıyor" dedi.
TANAL: EVET BEN CEMAATÇİYİM
Tanal destek verdiği için "cemaatçi" ilan edildiğini hatırlatarak, "Tüm 76 milyon insan şunu duysun. Benim burada duruşumun sebebi şudur.. Adaletsizlik olduğu için buradayım. Hukuksuzluk olduğu için buradayım. İnsan hakları ihlal edildiği için buradayım. Adil yargılama olmadığı için buradayım. Eğer adil yargılama ihlal ediliyorsa, adil yargılamayı ben istyorsam ve adil yargılamayı istemek cemaatçilikse evet ben cemaatçiyim. Eğer ülkemizde adaletsizlik yapılıyorsa bunun karşısına dikiliyorsam bu hukuksuzluğa karşı dikildiğim için cemaatçiysem evet ben cemaatçiyim. Ben burada en fazla polisle mücadele eden en fazla barikatlarda kalkan olan yerlerde sürünen polisten dayak yiyen birebir mücadele eden kişi ben Mahmut Tanal'ım. Adaletsizliğin karşısında kim susarsa kim ses çıkarmazsa dilsiz şeytandır" ifadelerini kullandı.