CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Ege Denizi'nde can veren kaçak göçmenlerle gündeme gelen sahte can yeleklerini Başbakan Ahmet Davutoğlu'na sordu. Davutoğlu'nun cevaplaması talebiyle TBMM'ye bir soru önergesi takdim etti. Önergesinde, göçmenlerin denize açılırken giydiği sahte ve kalitesiz can yeleklerini soran Sındır, "Türkiye, Suriye'deki çatışma ortamından kaçan milyonlarca insana güvenli barınma ve sıcak bir yaşam olanağı sağlıyor ancak diğer yandan ülkemiz üzerinden Avrupa'ya gitmek üzere Yunanistan'a geçmek isterken batan tekne ve botlardaki insanların ölüm haberleriyle sarsılıyoruz. Hemen her gün dalgaların savurup kıyıya attığı yüzlerce cansız bedeni, yazılı ve görsel basından üzülerek izliyoruz." dedi.
Kaçak göçmenlerin kullandığı can yeleklerinin büyük bir trajediye sebep olduğunu, buna seyirci kalınamayacağını belirten Milletvekili Sındır, şunları kaydetti: "Bu insanlar, yasadışı yollardan da olsa bir umudun peşinde gidiyorlar. Bunu anlayabiliriz ancak bu insanların çaresizliğini, ölümleri pahasına istismar edip can yeleği adı altında boyunlarına ağırlık üretip satanlara kayıtsız kalamayız. Bu can yelekleri nerelerde üretilmekte, satılmaktadır? Bizim ülkemiz yasa kural tanımayan, herkesin kendi kuralını kendisinin koyduğu kabile devleti değil."
'BUNLARIN ÜRETİMİ VE SATIŞI ÖNLENMELİDİR'
Denizde ölümlerin büyük çoğunluğunun sahte can yelekleri yüzünden olduğunu ifade eden Sındır; "Standartlara göre üretilmeyen, son derece kalitesiz ve basit ürünler, can yeleği diyerek bu insanlara satılıyor. Oysa bu insanların aldıkları can yeleği değil, ölüm yeleği. Çaresiz insanlar, gözünü para ve hırs bürümüş, vicdanını ve insanlığını yitirmiş istismarcılara terk edilemez. Belki denizden kaçan insanlara mani olamayız ama işyeri adı altında ölüm yeleği üreten ya da bunları dükkanda, mağazada ya da işportada satanlara karşı önlem alabiliriz. Bunların üretimini ve satışını önleyebiliriz. Standart olmayan, kayıt ve denetim dışı olarak merdivenaltı üretilen can yeleklerinin, küçük bir çocuğu bile su üzerinde tutamayacak basit nitelikte olduğu, facialardan anlaşılıyor. Bugün Ege'nin pek çok sahil şehirlerinde çanta kumaşından yapılan, içi strafor ve süngerlerle doldurulan sahte can yelekleri piyasada bulunmaktadır. Can yeleği diye ürettikleri, sattıkları yelekler suyu emdiği için o insanı suya çekmekte, kişiyi kurtarmak bir yana, ölümüne neden olmaktadır. Standart dışı gelişigüzel dikilen can yelekleri hemen her yerde, işportada bile satılmaktadır. Konunun kayıt dışı, merdivenaltı, kalitesiz üretimin ötesinde, en temel hak olan insanın yaşam hakkını ilgilendirdiği için ivedilikle ele alınması yaşamsal önemdedir." dedi.
CHP Sındır'ın, önergesinde şu soruları yöneltti: "Son beş yılda ülkemiz kıyılarından, Ege Denizi üzerinden Avrupa'ya gitmek için yasadışı yollarla geçiş yaparken yaşamını yitiren kişi sayısı ne kadardır? Bu kişilerin uyruğu nedir? Ülkemizde can yelekleri hangi standartlarda üretilmekte, nerelerde kullanılmakta ve nerelerde satılmaktadır? Can yelekleri için Avrupa Birliği standartları nedir? Bu standartlara ülkemizde uyulmakta mıdır? Can yelekleri, hangi kurum ve kuruluşların görev ve sorumluluk alanındadır? Bu kurum ve kuruluşlar, mevzuat uygulamak için hangi işlemleri yapmaktadır? Ülkemizde can yeleğinin son beş yılda, yıllar itibariyle üretim ve satış miktarı ne kadardır? Standart dışı can yeleği üretimi, satışı ve kullanımı konusunda denetimler yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa son beş yılda ele geçirilen standart dışı can yeleği miktarı ne kadardır? Bununla ilgili iş ve işlemler nedir? Standart dışı can yeleği üretimi ve satışını yapan kişi ya da işletmeler hakkında yapılan iş ya da işlemler nelerdir? Konuyla ilgili adli mercilere intikal eden vaka sayısı ve soruşturmaya konu kaç kişi vardır? Sahte can yeleği üretimini ve satışını yapanlara karşı caydırıcı ne gibi çalışmalar ya da planlar yapılmaktadır?"
