CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Meclis'te bir kutuplaşmanın olduğunu belirterek, "Unutmamamız gereken biz bu çatı altında, bu topraklarda birlikte yaşıyoruz. Maalesef o birlikteliği bozacak lisan, o birlikteliği bozacak, zarar verecek eylemler gördükçe kahroluyoruz" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Sivas Milletvekili Ali Akyıldız ile birlikte bir takım ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Muş'a geldi. CHP İl Başkanı İsmail Adanur, Merkez İlçe Başkanı Mehmet Şirin Sönmez ve partililer tarafından karşılanan heyet, İl Başkanlığı hizmet binasına geçerek basın mensupları ile bir araya geldiler. İl Başkanı İsmail Adanur'un açılış konuşmasıyla düzenlenen basın toplantısında CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, TBMM'de bir kutuplaşma olduğunu söyledi. Yılmaz, "Adeta Meclis'te kavgalar oluyor. Dünde geç saate kadar kavga edildi. Diyeceğim şudur; AK Parti'nin, HDP'nin veya MHP'nin seçmenleri bizim kardeşimizdir. Biz bu toprakların çocuklarıyız. Siyasi düşüncelerimiz aynı olmayabilir. Ama unutmamamız gereken, biz bu çatı altında bu topraklarda birlikte yaşıyoruz. Maalesef o birlikteliği bozacak lisan, o birlikteliği bozacak, zarar verecek eylemler gördükçe kahroluyoruz. Bizim aklımızı başımıza almamız lazım. Düşünceler sözle ifade edilir. Medeni toplumlar düşüncelerini sözle, fikirlerle ifade ederler. Kabul edip etmemek halka ait bir şeydir, demokrasinin gereği de budur. Ama maalesef bu kutuplaşma Türkiye'yi öyle bir noktaya itiyor ki, artık konuşamıyorsunuz. Bundan derin üzüntü ve endişe duyduğumu şahsen partimizin de bu noktada olduğunu belirtmek istedim" dedi.
"VATANSEVERLİK; BİR IRKA, BİR MİLLETE, BİR MEZHEBE AİT BİR ŞEY DEĞİLDİR"
Bölgede yaşanan kan ve gözyaşına mutlaka son verilmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, "Vatanseverlik; bir ırka, bir millete, bir mezhebe ait bir şey değildir. Vatanseverlik; bu ülkenin toprakları içerisinde yaşayan herkesi sevmektir. Herkese eşit gözle bakmaktır. Böyle bakınca hiç bir sorun olmaz. Siyasetin bizi bu noktaya doğru itmesi gerekiyor. Bu sorunlar, her vatandaşı ayni gözle görmek, her vatandaşa ayni muameleyi yapmak, vatandaşlar arasında hiyerarşi yaratmamak, insanların mezhebiyle, etnik yapısıyla uğraşmamak, insanı insan gibi görmekle çözülebilir. İnsanlar, içlerindeki çukurları görmelidir. Başkalarının fikirleri eleştirebilirler ama o fikirleri eleştirirken şiddete dönüştürmek toplumda gerginlik yaratıyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak beklediğimiz, istediğimiz, kendi vatandaşlarımızla mümkün mertebede bu dilde uzaklaşmaktır. Bu ayrımcılık dilinden, toplumun başka şekilde barış yapması, huzur bulması mümkün değil. Her gün gazetelere açıklama yapanlar; adeta hınçla sanki öfke kusuyorlar, zehirliyorlar. Buna son vermek gerekiyor" şeklinde konuştu.
