Cemil Çiçek, lobi oluşturma ve örgütlenme faaliyetlere ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek, “Bir ülkede sayısı bir elin iki katı kadar bir Ermeni nüfusu var. Adamlar parlamentoya gidiyorlar, 'Türkler bize soykırım yaptı hadi bir önerge verin'. Halbuki bizim orada 50 bin vatandaşımız, soydaşımız var. Oradaki 200 Ermeni bir araya geliyor, bir önergeyi verdiriyor, bizim 50 bin vatandaşımız bir araya gelip 500 kişilik bir dilekçe imzalatamıyor. Çünkü o dernek öyle bölünmüş, diğer dernek böyle bölünmüş. Sonuçta oradan karar çıkıyor ve biz de Türkiye'den geleceğiz ve iş işten geçtikten sonra 'Yapmayın, etmeyin bu doğru değil'. Onun için bir araya gelmenizi, teşkilatlanmanızı istiyoruz. Görüşleriniz, kanaatleriniz, tercihleriniz başımız üstüne. Bu demokrasinin gereğidir, biz buna saygı duyarız. Ama ortak konular söz konusu olduğunda bunların hiçbirisi bir ayrışma sebebi olmamalı" dedi.
'SABIKASIZ MİLLETİZ
Sözde Ermeni katliamının 100. yılında Ermeni diasporasının soykırımı kabul konusundaki çalışmaları ‘karalama kampanyası’ olarak nitelendiren Çiçek, “Bizim tarihimizde yüz karası olacak bir şey yok, bizim alnımız açıktır. Sabıkasız bir milletiz Allah'a şükür, bizim sabıkamız yok. Kim ne halt ederse etsin biz tertemiz bir milletiz. Herkesin yardımına koştuk. Bunun en güzel misali şu an bölgemizde yaşanan sıkıntılar sebebiyledir."
Toplantı sonrası basın mensuplarıyla da görüşen Çiçek, dış seyahatlerin belli bir planın parçası olarak yapıldığını, devletin ilgili kurumlarıyla, bakanlıklarla konuşarak, 2015 yılının gündemini hesaba katarak bu ziyaretleri gerçekleştirdiklerini söyledi. Sözde Ermeni katliamının parlamentoda değil bilim insanları tarafından tartışılması gerektiğini savunan Çiçek, “Parlamentolar bir uluslararası ceza kurumu gibi hareket edemezler. Geçmişte cereyan etmiş olayların araştırılacağı, soruşturulacağı platformlar bilimsel platformlardır ve bilim adamlarının işidir” ifadelerini kullandı. ‘İstismar edilen parlamentolardan birinin de Kanada olduğunu’ savunan Çiçek, “Onun için Türkiye bugün konuyu biraz daha ciddi takip etmeye çalışıyor. O nedenle de TBMM'ye görev düşüyor. Biz de iktidar ve muhalefetten milletvekili arkadaşlarımızla Türkiye'nin görüşlerini anlatmaya çalıştık" dedi.
