Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO), başta Karabiga olmak üzere çevrede yapılacak termik santrallerin, şehri yaşanamayacak hale getireceğini iddia ederek, karşı çıktığını açıkladı. Odaya bağlı Çanakkale Evi'nde bir basın toplantısı düzenleyen ÇTSO Başkan Yardımcısı Sadık Aydoğan ve yönetim kurulu üyeleri, şimdiye kadar yaptıkları ve yapmayı planladıkları projeleri anlattı. Toplantıda en dikkat çeken nokta, şimdiye kadar termik santraller konusunda sesiz kalan ÇTSO'nun, karşı olduğunu açıklamasıydı. Bünyesinde termik santral de bulunan İçdaş Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Bülend Engin, aynı zamanda ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı.
Toplantıda konuşan ÇTSO Başkan Yardımcısı Aydoğan, Çanakkale'de yapılmak istenen termik santraller konusunda, bugün yaşanan ve gelecekte yaşanacak büyük sıkıntıları, toplumsal bilinçleri gereği kamuoyuna duyurma ihtiyacı duyduklarını belirtti. Çanakkale'de faaliyet gösteren ve yapılması planlanan termik santraller bulunduğunu belirten Aydoğan, "Şimdi, sanayi odası niye sanayiye karşı diye bazıları bu tepkimizi yanlış anlayabilir ama biz sanayiye karşı değiliz. Biz, kontrolsüz sanayiye ve istihdama karşıyız. Zehir sanayisine karşıyız. Termik santraller, kenarında konuşlandırıldığı denizin doğasını bozacaktır ancak deniz kıyılarının tercih edilmesinin nedeni, maliyetlerin çok düşük olmasıdır, hem ulaşım hem de bedava kullandıkları su nedeniyle. Ayrıca bölgede tespit edilmiş Akdeniz fokları var ve bunlar da yok olmaya yüz tutacak." şeklinde konuştu.
'TARIM ALANLARI ETKİLENİYOR'
Hava kirliliği konusunda ise bir termik santralin en az emisyon alanının 40 kilometre olduğunu aktaran Sadık Aydoğan, yenileriyle birlikte 150 kilometrelik alanın etkileneceğini söyledi. Aydoğan, "Bu santrallerin sayısı birkaç tane olduğu zaman 100-150 kilometre bir alanı kapsayan bir zehir püskürtmesidir. Biz bunu yüksek sesle dile getirmek istiyoruz. Şevketiye köyüne kadar ÇED raporu alınmış termik santrallerin olduğu, herkes tarafından biliniyor. Şevketiye ile Lapseki ilçesi arası 10 kilometre. En küçük termik santralin 40 kilometre emisyon alanı olduğunu düşünürsek, Lapseki'de ürettiğimiz dünyanın en ünlü kirazını yiyebilecek miyiz? İşte bu yüzden gıda ihtisas organize sanayi bölgesi üzerinde duruyoruz." dedi.
'RANTCILAR VE ÇANTACILAR TÜREDİ'
ÇTSO Başkan Yardımcısı Aydoğan, yapılması planlanan termik santrallerle ilgili olarak ortada bir de rantçılar ve çantacılar bulunduğunu söyledi. Faaliyette olanlarla birlikte yeni başvurularla ildeki termik santral sayısının 15'e ulaşacağını belirten Aydoğan, şunları kaydetti: "Sadece ÇED raporu için koşan, ÇED raporunu aldıktan sonra Orman'dan izin almayan ve ruhsatlandırmayı yapmayan, sadece bunun rantını sağlayan birtakım, tabiri caizse çantacılar türediği haberini aldık. Bu ÇED raporları alınıyor. Yarınki büyük tehlike, bunlar harekete geçtiği zaman ki eminim zaten çalıştırılmayacak, mevcut olanlar da o zaman iptal olacak, çünkü emisyon oranları o kadar yüksek olacak ki adam ÇED raporunu alıyor, Orman iznini almıyor. Pekiyi talan edilen arazi, ormanlar ve tarım alanları ne olacak? Bir diğer tehlike de Çanakkale'nin insan gücünün vasıfsızlaştırılması. Yarın bir gün Çanakkale büyüdüğünde, kendi halkımız ne iş yapacak? Vasıfsız işçi haline gelecek. Dışarıdan gelecek insanlar da o yeni açılacak işletmelerin başında olacak. Tarımın azaldığını her köylüden biliyoruz, çünkü tarımda çalışacak insan kalmadı."
