MİT TIR'larında taşınan malzemenin ne olduğu, nereden gelip nereye, hangi gruplara gönderildiği, bu sevkiyatın ulusal ve uluslararası hukuk ihlallerine yol açıp açmadığı konusunda bilgi almanın yurttaşlık olduğunun hatırlatıldığı bildiride, Can Dündar ve Cumhuriyet gazetesinin kamuoyunu bilgilendirerek temel görevlerini yaptığına dikkat çekildi.
"Cumhuriyet gazetesine ve gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a yönelen baskı ve tehditler, haber alma hakkımıza açık tecavüzdür ve anayasal suçtur" ifadelerine yer verilen bildiride, savcılar ve yargıçlar da baskılara direnmeye çağrıldı.
Bildirinin tam metni ve imzacıları şöyle:
"Biz yurttaşlar,
"Bir süre önce Suriye’ye malzeme taşıyan MİT TIR’larının aranmasının engellenmesiyle başlayan ve kamuoyundan gizlenerek devlet sırrına dönüştürülmeye çalışılan karanlık gelişmelerin açığa çıkarılmasını istiyoruz.
O TIR’larda taşınan malzemenin ne olduğu, nereden gelip nereye, hangi gruplara gönderildiği, bu sevkiyatın ulusal ve uluslararası hukuk ihlallerine yol açıp açmadığı hususlarında doğru bilgilendirilmenin yurttaşlık hakkımız olduğunu devlet ve hükümet yetkililerine hatırlatıyoruz.
Gazetelerin, televizyonların aslî görevi, halkın yaşamını birinci derecede ilgilendiren gelişmeler konusunda kamuoyunu bilgilendirmek, halka gerçekleri duyurmaktır. Bu temel görevi yerine getirmeye çalışan Cumhuriyet gazetesine ve gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a yönelen baskı ve tehditler, haber alma hakkımıza açık tecavüzdür ve anayasal suçtur.
Cumhurbaşkanı’nı Anayasa güvencesi altında olan basın özgürlüğüne yönelik baskı ve tehditlere son vermeye, savcıları ve yargıçları hukukun gereklerine uyarak baskılara direnmeye çağırıyoruz."