Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) destekleriyle, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından 145 ülkeden 2 bin iş insanının katılımıyla düzenlenen "Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2013"ün gala yemeğine katıldı.
Kürsüye "Türk iş dünyasının CEO'su" ifadesiyle davet edilen Çağlayan, yabancı katılımcılara "İkinci evinize hoşgeldiniz" diye hitap etti.
Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü etkinliğinin kamu, özel sektör ve sivil toplum iş birliğinin iyi bir göstergesi olduğunu belirten Çağlayan, etkinlik dolayısıyla önemli iş bağlantıları ve ticaret köprülerinin kurulmasını ümit ettiğini dile getirdi.
Çağlayan, "Türkiye tüm dünyayı kendine eksen ve ortak kabul eden, dünya ticaretindeki tüm gelişmeleri bire bir takip eden ve dünyanın bütün ülkeleriyle kurduğu dostluk ve diplomasi köprülerine ticari köprüleri de ilave eden bir ülke haline gelmiştir" dedi.
Türk iş dünyasının dünyanın her yerinde olma şevki taşıdığını belirten Çağlayan, Türkiye'nin 56 binden fazla ihracatçı ile dünyanın her yerine 20 binden fazla ürün ihracatı yapan bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Türkiye'nin kısa bir süre öncesine kadar Mikronezya ve Nauru haricinde dünyanın her yerine ihracat yaptığını aktaran Çağlayan, "İhracatçılara sürekli 'Bu iki ülkeye de ihracat yapın ki dünyada Türk ürünlerinin girmediği yer kalmasın' diye talepte bulunuyorduk. Şimdi şükürler olsun iftiharla ifade etmek istiyorum ki Nauru'ya da Mikronezya'ya da ihracat yapılıyor. Türkiye'nin dünyada ihracat yapmadığı hiçbir gümrük bölgesi kalmadı" diye konuştu.
Yabancı ülkelerden gelen iş dünyası temsilcilerine, Türk iş dünyasının küresel çapta elde ettiği ticaret ağı ortamında birlikte çalışma önerisinde bulunan Çağlayan, TUSKON'un bilhassa Afrika'daki yapılanmasıyla Türkiye'nin Dışişleri ve Ekonomi Bakanlığı gibi çalıştığını ifade etti.
"Türkiye'nin Afrika'ya bakışı farklıdır"
Çağlayan, gelecek 10 yılın yükselen pazarların ve gelişmekte olan ülkelerin yılı olacağını belirterek, "Bugün, bunu en iyi şekilde değerlendireceğimiz gündür" dedi.
Dünyanın adeta global bir köy haline geldiğini dile getiren Çağlayan, ticarette sınırların kalktığını ve bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirenlerin dünya ticaretinde söz sahibi olacağını söyledi.
Türkiye'nin Afrika'ya bakışının farklı olduğunu ifade eden Çağlayan, "Türkiye, Afrika'ya bakarken Afrika'nın yeraltı zenginliklerini, petrol kaynaklarını, madenlerini görmez; eğitime, sağlığa, işe, yatırıma muhtaç Afrika insanını görür. Bütün çabamızı bunun üzerine inşa ediyoruz. Bundan dolayı tüm kurumlarımızla her fırsatta Afrika'da olma, Afrikalı kardeşlerimizin refah seviyesinin geliştirilmesi, oradaki yatırımların artması konusunda her türlü çabayı gösteriyoruz. Türk firmalarının dünya genelinde 32 milyar dolara yaklaşan toplam yatırımlarının neredeyse yüzde 25'inin Afrika'da yapılması tesadüf değildir" değerlendirmesinde bulundu.
"Avrupa Birliği'ndeki en büyük tarım ekonomisi Türkiye'dir"
"Gıda, Tarım, Hızlı Tüketim Ürünleri ve İlgili Makineler" temalı Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü etkinliğinin Türkiye'nin ve dünyanın geleceği için önemli bir başlığa sahip olduğuna işaret eden Çağlayan, şöyle devam etti:
"Bu başlık önümüzdeki yıllarda dünyanın en stratejik ve değerli konularından biri olacaktır. Türkiye tarım ve gıda sektöründe önemli bir coğrafyaya ve yapıya sahip. Türkiye'nin bundan 10 yıl önce toplam tarım sektöründeki hasılası sadece 24 milyar dolardı. Bugün Türkiye'nin tarım sektöründeki hasılasını 62 milyar dolara çıkardı ve tarım hasılası milli gelirin yüzde 8'i oldu. Bugün Türkiye'de çalışan nüfusun yüzde 25'i tarım sektöründe çalışmaktadır.
Bundan 10 yıl önce Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatı sadece 3,7 milyar dolardı. Türkiye geçen yıl dünyaya 16 milyar dolar tarım ürünleri ihracatı yaptı. Türkiye dünyanın 7. büyük tarım ekonomisidir. 10 yıl önce Avrupa Birliği'nde 4. sıradaydık. Fransa, İspanya ve İtalya Türkiye'nin önündeydi. Şimdi iftiharla söyleyebilirim ki Avrupa Birliği'ndeki en büyük tarım ekonomisi Türkiye'dir. Türkiye bu konuda Avrupa'nın şampiyonudur."
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatındaki artışın bu yıl yüzde 10'lar seviyelerinde bulunduğunun bilgisini vererek, 10 yıl önce Türkiye'de sadece 3 bin 733 firmanın 160 ülke ve gümrük bölgesine tarım ürünleri ihracatı yaptığını, bugün ise bu sayıların 6 bin 60 firma ile 255 ülke ve gümrük bölgesine çıktığını kaydetti.
Çağlayan, Türkiye'nin 2023 yılında tarım ürünleri hasılasını 150 milyar dolara, tarım ürünleri ihracatını 40 milyar dolara çıkarmayı ve tarımsal ürünlerde dünyanın ilk 5 ülkesi arasına girmeyi hedeflediklerini söyledi.
"12 ülkeyle STA müzakerelerine başlayacağız"
Önemli ticaret diplomasisi gerçekleştirdiklerini anlatan Çağlayan, şunları kaydetti:
"Afrika, Latin Amerika, Asya-Pasifik, Avrasya olmak üzere dünyanın her tarafıyla eşit şekilde gayret sarfederek ticaretimizi büyütmek istiyoruz. Bugün Türkiye'nin 19 serbest ticaret anlaşması (STA) var. Çok yakın bir süre içinde Japonya, Meksika, Kanada ile serbest ticaret anlaşması çalışmalarına başlayacağız. Türkiye, 28 üyeli Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması yaparak 17 yıldır sanayi ürünlerinde sıfır gümrük ile mal satan ve sıfır gümrük ile mal alan bir ülke haline gelmiştir. 89 ülke ile yatırımların karışıklı teşviki ve korunması anlaşması yaptık. 128 ülke ile karma ekonomik komisyon başkanlıkları, eşbaşkanlıkları mekanizması oluşturduk. 83 ülke ile çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması yaptık. 24 ülke ile sosyal güvenlik anlaşması yaptık. Şu anda 14 ülke ile serbest ticaret anlaşması müzakereleri devam ederken, Japonya, Kanada ve Meksika'nın da içinde bulunduğu 12 ülke ile de yoğun bir şekilde yakın bir sürede serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başlayacağız. Bu konuda tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız."
Bakan Çağlayan, Ekonomi Bakanlığı olarak bugüne kadar TUSKON'a ve TİM'e verdikleri desteklerin artacak devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Konuşmasının ardından kendisine plaket takdiminde bulunulan Bakan Çağlayan, daha sonra sembolik Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü'nde yabancı heyetlerle fotoğraf çektirdi.
