• BIST 9450.8
  • Altın 2494.844
  • Dolar 32.5924
  • Euro 34.7836
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 20 °C

Bu taşlar et yiyor!

Bu taşlar et yiyor!
Çanakkale'de et yiyen taşların sırrı. İnsanlık tarihinin en gizemli olayı.

 Çanakkale'nin Ayvacık ilçesindeki  Assos Antik Kenti'nde yöreye özgü taşlardan yapılan dünyaca ünlü lahitler, içine  konan cesetlerin "kısa sürede tamamen çürüyüp yok olması" nedeniyle "et yiyen"  olarak biliniyor. Antik kentteki kazıların başkanlığını yürüten Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "lahit" tanımının ilk önce Assos'ta ortaya çıktığını, kentteki taşları anlatırken kullanılan bir kavram olduğunu söyledi.
Arslan, 37 ciltlik "Tabiat Tarihi" adlı eseri bulunan Romalı yazar Plinius'un, Assos'ta bir taş türü olduğunu ve bundan üretilen lahitlerin içine konan cesetlerin 40 gün içinde tamamen çürüyüp, yok olduğunu ifade ettiğini belirterek, "Başka antik kaynaklarda da buradaki taşların ünüyle ilgili bilgiler verildiğini biliyoruz. Bu bilgiler sayesinde andezit taşından, mermerden çok ihtişamlı lahitlerin yapıldığını tespit ettik" dedi.
Gösterişsiz olmasına rağmen büyük olasılıkla Plinius'un verdiği bilgi,  yaptığı övgüden dolayı Assos'taki andezit taşından imal edilen lahitlerin antik  dönemde Lübnan, Suriye, Yunanistan ve Roma'ya ihraç edildiğini aktaran Arslan,  "Bunların bütün örnekleri var. Yunanistan'ın güneyinde bir batık gemi var. Bu  gemide Roma'ya ihraç edilmek üzere yüklü bulunan Assos lahitlerinin olduğunu  biliyoruz" diye konuştu.
Arslan, lahitlerin içleri boş, işlenmiş olarak diğer kent ve ülkelere  gönderildiğine işaret ederek, şu bilgileri verdi:
 
"Lahitlerin gemilerde ve değişik ülkelerde bulunması bunların ne kadar pahalı olduğunu gösteriyor. Assos lahitlerinin, Plinius'u okuyan bilinçli insanlar tarafından özellikle tercih edildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Lahitlerin genelde boyu 2 metre 30, genişliği ise 80-90 santimetre dolayında. Bu ebattakilerden daha büyük örnekleri de Assos'ta görmek mümkün. Ağırlıkları 3 tona yaklaşıyoArslan, lahitlerin içleri boş, işlenmiş olarak diğer kent ve ülkelere  gönderildiğine işaret ederek, şu bilgileri verdi:
 
"Lahitlerin gemilerde ve değişik ülkelerde bulunması bunların ne kadar pahalı olduğunu gösteriyor. Assos lahitlerinin, Plinius'u okuyan bilinçli insanlar tarafından özellikle tercih edildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Lahitlerin genelde boyu 2 metre 30, genişliği ise 80-90 santimetre dolayında. Bu ebattakilerden daha büyük örnekleri de Assos'ta görmek mümkün. Ağırlıkları 3 tona yaklaşıyoAssos'un kuzeyindeki taş ocaklarında, yarım kalmış, atölyede kesilmiş,  iç kısmı kısmen boşaltılmış lahit örneklerinin hala mevcut olduğuna işaret eden  Arslan, şöyle devam etti:
 
"Buradaki lahitler önce kabaca dörtgen şeklinde kesiliyor. İçleri oyuluyor. Üzerindeki süslemelerin ise götürüldüğü mezarlıkta işlendiğini biliyoruz. Lahitlerin gerçekten eti yok eden bir taştan mı yapıldığı konusunda uzun araştırmaların yapıldığını biliyoruz.
 Bazı araştırmacılar lahit içinde şap maddesinin yoğun olarak bulunduğunu ve cesedi bunun çürüttüğünü ileri sürüyor. Ancak geçmişteki kazılarda bazı lahitler içinde ele geçen beyaz maddelerin şap olduğunu söyleyebiliriz. Assoslular belki de taş ocaklarında çalışırken şapın özellikle deriyi yaktığını fark etti ya da bu maddeyi başka yerden getirip, ilave olarak lahitlerin içine koyup etlerin hızlı şekilde çürümesini sağladı. Böylece Assos lahitlerinin dünyaca üne kavuştuğunu söyleyebiliriz."Çek Cumhuriyeti'ndeki Brno müzesi çalışanı sıradışı bir mesleği icra ediyor.
Çek Cumhuriyeti'nin Brno kentindeki sıradışı mahzenmezar turistlerin büyük ilgisini çekiyor.
Sıra sıra yatan mumyaların arasında her gün temizlik yapan kadın çalışan ise ziyaretçiler tarafından soru yağmuruna tutuluyor.
Ziyaretçilerin 'bir kadın olarak yalnız başına mumyaların içinde çalışmaktan korkmuyor musun?'sorusunun kendisine sürekli sorulduğunu belirten temizlik işçisi 'ilk başlarda korktuğunu şimdi ise alıştığını' söyledi.
Brno Turizm Müdürlüğü websitesinin verdiği bilgiye göre Capuchin Kriptasının özel toprağı ve havalandırma sistemi mumyaların zarar görmeden açıkta sergilenmesine izin veriyor.
Çek arkeoloji uzmanları geçmişte 200 tane olan mumyalardan günümüze sadece 24 tanesinin ulaştığını belirtti.
Çek arkeoloji uzmanları geçmişte 200 tane olan mumyalardan günümüze sadece 24 tanesinin ulaştığını belirtti.

1-068.jpg2-038.jpg3-017.jpg4-011.jpg

 

Etiketler: , ,
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim