Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, çözüm sürecine yönelik hükümete sert eleştirilerde bulunarak, "PKK kendi mahkemelerini kurarken, kendi vergi dairelerini oluştururken, kendi güvenlik kolluk güçlerini oluştururken, şehir yapılanmalarını kurarken, şehirlerde bir bir öz yönetim adı altında bir takım saçma sapan yapılanmaları gerçekleştirirken siz neredeydiniz? İşte biz bugün çözüm sürecinin sonucunu yaşıyoruz." diye seslendi.
Gündemdeki gelişmeleri yazılı değerlendiren Mustafa Destici, Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan gelişmeleri eleştirdi. Diyarbakır'ın Sur ilçesine devletin güvenlik güçleri hâkim olamıyorsa, orada her gün asker ve polisler şehit oluyorsa, yaralanıyorsa bunun vebalinin kime ait olduğunu soran Destici, şunları kaydetti: "Cizre'ye, Nusaybin'e girilemiyorsa, bölgenin pek çok yerleşim yerinde öz yönetimler ilan ediliyorsa, bunun sorumlusu kim? Bölgeyi kimler terk ediyor? Tam da PKK'nın istediği oluyor. Bölgeyi öğretmenler, doktorlar, imamlar ve devletin memurları terk ediyor. Ama daha önemlisi bugüne kadar hain PKK'ya karşı yiğitçe duruş göstermiş, devletinin ve milletinin yanında durmuş, "biz aynı milletiz, biz kardeşiz, bu bayrak için canımızı veririz" diyen Kürt kardeşlerimiz de bugün PKK illetinin baskısıyla ve can havliyle bölgeyi güvenlik sebebiyle terk ediyor. Bölge PKK'ya kalıyor. Siz orada teröristleri temizleseniz de evleri didik didik arasanız da hendekleri kapatsanız da bölgeyi terk eden o insanlarımızı, o vatanseverleri, o milletperverleri tekrar o ilçelere, o mahalleye geri döndürmedikten sonra siz ne kazanacaksınız? Ülke ne kazanacak? Millet ne kazanacak? Onun için burada da devleti yönetenlerin ve hükümet edenlerin artık aklını başına alma vakti gelmiştir. "PKK ile müzakere PKK'ya sempati duyanlarla olmaz. PKK ile müzakere hiç olmaz. PKK ile müzakere olmaz, mücadele olur dedik. Hatta cihat edilir" dedik. Biz bunu bilerek söyledik. Tarihi Kurşunlu Camisi yıkınca bizim ne dediğimizi daha iyi anlamışsınızdır. Şu anda bölgede PKK'ya karşı kahramanca mücadele veren askerlerimize, polislerimize Allah'tan yardım ve üstün başarılar diliyorum. Bu mücadele de hayatını kaybeden asker ve polislerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Bu mücadelenin bölge PKK'dan ve tüm unsurlarından tamamen temizlenene kadar devam etmesini bekliyor ve destekliyoruz."
SALDIRIYI LANETLİYOR VE KINIYORUM
Irak'ın Başika bölgesinde bulunan askerlere karşı IŞİD tarafından gerçekleştirilen saldırıyı lanetleyen ve kınayan Destici, "Bu saldırıda yaralanan kahraman askerlerimize yüce Allah'tan acil şifalar diliyorum. Orada bulunan birliklerimize, Türk Silahlı Kuvvetlerimize geçmiş olsun diliyorum." dedi.
Hem Suriye'de hem Irak'ta izlemiş olduğu politikaları da yeniden gözden geçirmesini ve değerlendirmesini ciddi bir şekilde hükümete teklif ettiklerini vurgulayan Destici, şu ifadeleri kullandı: "Özellikle Suriye'deki gelişmelere baktığımızda Allah aşkına ben buradan hem 14 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP hükümetlerine ve iktidarına hem de aziz milletimize sormak istiyorum. Ülkemiz 5 yıllık Suriye politikası sonucunda ne kazandı? Kaybettiklerimiz ortada. Yüz binlerce insan hayatını kaybetti. Milyonlarcası toprağını terk etmek zorunda kaldı. Biz onları ülkemizde misafir ediyoruz. Binlercesi denizleri geçmeye çalışırken hayatını kaybetti. Suriye'nin pek çok şehri yerle bir edildi. Oradaki Müslüman kardeşlerimiz hayatını kaybetti. Dirliği ve düzeni bozuldu."
PYD BÖLGEDE BÜYÜK GÜÇ HALİNE GELDİ
Şu anda Suriye'nin emperyalist küresel güçlerin ve bölge güçlerinin çatışma alanı haline geldiğini belirten Destici, şunları kaydetti: "Herkes istediğini vuruyor. Ve kimse kimseye müdahale etmiyor. Türkiye'yi yönetenlere soruyorum. Biz ne kazandık? PKK eşittir PYD. PYD bölgede bir güç haline geldi. Neredeyse bir devlet haline geldi. IŞİD büyük bir güç ve devlet haline geldi. Suriye terör gruplarının arenası haline dönüştü.
BAYIR BUCAK BÖLGESİNE DESTEK GİDİYOR
Burada bizim birinci önceliğimiz olması gereken, başta Bayır Bucak Türkmenleri olmak üzere Suriye'deki Türkmenlerin acaba durumları ne oldu? Orada Türkmenler çok dağınık olarak yaşıyorlar. Toplu olarak Bayır Bucak Bölgesi var. Orada da kahramanca mücadele ediyorlar. "Destek hiç gitmiyor" dersek doğru söylememiş oluruz. Biz doğruya doğru diyen bir siyasi partiyiz. Biz hangi hükümet olursa olsun, doğrusunun yanında durmuş bir siyasi partiyiz. Bundan sonra da böyle olacak. Ama yanlışlarını da hiç çekinmeden dile getirmiş siyasi bir partiyiz. Yine bundan sonra da böyle olacaktır."
AMERİKA, İNGİLTERE, EMPERYALİST KÜRESEL GÜÇLER
Destici, Türkiye'yi yönetenlere şu soruları yöneltti: "Beş yılda ne kazandık. Türkiye'yi, yönetenlerden biri çıksın biz şunu kazandık desin. Hiçbir şey söyleyemiyorlar. Ama kaybettiğiz çok şey var. İşte aynısı Irak içinde geçerli. Musul IŞİD tarafından işgal edildiğinde herkes seyretti. Niye seyrettiler acaba? Emperyalist küresel güçler IŞİD'in başını küçükken neden ezmediler? Neden bu kadar geniş bir alana yayılmasına müsaade ettiler. Kimi kandırıyorlar. Amerika, İngiltere, küresel emperyalist güçler arzu etmeseydi bu kadar güçlenebilir miydi? Bilerek, isteyerek o bölgenin karışmasının önünü açtılar. Bizim bölgedeki askerlerimizin varlığını koruması, bölgedeki kazanımlarımızın korunması ve artırılması noktasında bizde devleti yönetenlerle eğer bu yönde düşünceleri varsa elbette biz de bunları destekler ve yanlarında oluruz. Ama Suriye için sorduğumuz soruyu Başika ve Musul içinde sormak istiyorum. Bizim o bölgedeki askerlerimiz diyelim ki Musul'u kurtardılar. Kime teslim edecekler. Peşmergeye mi teslim edecekler? Düne kadar PKK'ya kol kanat geren asıl amacı ve niyeti çok açık net bir şekilde belli olan Barzani güçlerine mi teslim edecekler? Orada ki Türkmen varlığı ne olacak? Bakın Kerkük'te daha önce biz bunları yaşamadık mı? Kekük'e bir anda saldırıp oradaki demografik yapıyı Türkmenlerin aleyhine değiştirmek için Barzani'nin, Talabani'nin ve bu peşmergenin büyük gayretleri olduğunu her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu, zulmü, işgali Türkmen kıyımı yaparak bunu gerçekleştirdiklerini biz görmedik mi? Onun için devleti yönetenlerin, hükümet edenlerin Irak ve Suriye politikalarını ivedilikle gözden geçirmelerini, hem Türkiye'nin lehine hem bölgedeki Türkmenlerin ve diğer kardeşlerimizin lehine oradaki terör gruplarından arındıracak emperyalist küresel güçlerin çatışma alanında kurtaracak bir politikayı hayata geçirmelerini bekliyoruz."
