Ankara'daki bombalı saldırıda hayatını kaybeden Hasan Baykara'nın kardeşi Resul Baykara, Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekili ile görüştüklerini belirterek, "Başsavcı vekili, "Suruç katliamı çözülebilseydi; Ankara katliamı olmayacaktı" dedi. Bu açıklama çok önemlidir. En son kardeşimin cenazesini aldım. Bu katliamı, katliamda ölenlerin üzerine yıkmak istediler. Bu kirli oyunu fark ettik. Bizi acılarımızla birleştirdiler; mücadelemizde de birleşmemiz lazım." dedi.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Ankara'daki bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerini Meclis HDP Grup Yönetim Toplantı Salonunda kabul etti. Baluken, "Ankara katliamından sonra sorumluların açığa çıkarılması, arka planın bütün yönleriyle teşhir edilmesiyle ilgili kamuoyunda çok sık dile getirilen talepler vardı. Ne yargı, ne hükümet, ne de Meclis üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmedi. Keşke bugün grubumuza geldiklerinde, bu katliam başta olmak üzere tüm katliamlarla yüzleşmeyi tamamlamış ve devletin ailelerden özür dilemesiyle karşınıza çıkmış olsaydık." diye konuştu.
Daha sonra aileler, duygularını şöyle dile getirdiler. Bombalı saldırıda hayatını kaybeden Korkmaz Tetik'in babası Erdoğan Tetik: "Acımasız bir katliamla karşı karşıya kaldık. 90 gün geçti; her ayın onunda anıyoruz. Hala bu dava üzerindeki yasak kaldırılmadı. Otopsi raporlarına ulaşamadık, bu çocuklar nasıl katledildi öğrenemedik. Diğer davalar gibi sürümceye bırakılıp zaman aşımı olmasından korkuyoruz. Savcı, davanın nereye kadar geldiğini anlattı. Talebimiz bu davanın bir an önce açılmasıdır. Geciken adalet adalet değildir. Meclisten de destek istiyoruz.
Bombalı saldırıda hayatını kaybeden Hasan Baykara'nın kardeşi Resul Baykara: "En son çocuğunun adı Barış'tı. En büyük kızının düğününü de 1 Eylül Dünya Barış Gününde yaptı ve 40 gün sonra da öldü. Başsavcı vekili, "Suruç katliamı çözülebilseydi; Ankara katliamı olmayacaktı" dedi. Bu açıklama çok önemlidir. En son kardeşimin cenazesini aldım. Bu katliamı, katliamda ölenlerin üzerine yıkmak istediler. Bu kirli oyunu fark ettik. Bizi acılarımızla birleştirdiler; mücadelemizde de birleşmemiz lazım."
Deniz Hazal: "Biz zaten yaşayan ölüleriz."
Teyzesini patlamada kaybeden Sibel Yıldız: "Keşke üstümüze kan yağmadan bu acıyı hissedebilseydik. Suruç'a sahip çıkabilseydik. İnsanların üstüne her gün kan yağıyor."
Saldırıda hayatını kaybeden Uygar Coşkun'un eşi Mehtap Coşkun: "100 tane insan ölüyor. Her birinin hikayesi üç gün sürse bir yıl biz bunu konuşuruz. 90 günde evlerimizde oturup ağladık. Sokağa çıktığımızda gerçekten farklı bir psikolojideyiz. Siyasetçilerimize ihtiyacımız var."
