İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde terör örgütü PKK'yı masaya yatırdı.
İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde "Kandil, Hakkari'deki dağ kadrosunu kurtarmak isteyince ne oldu?", "Cumhurbaşkanı'nın talimatları uygulanıyor mu?", "Nusaybin, Yüksekova'da Şırnak'ta yüzde kaça gelindi?", "Yüksekova'daki 2 bin "tadıcı" işsiz mi kaldı?", "Terör örgütü mensupları "anti-depresanları" niye kullanıyor?", "Huduti Paşa ile Mardin Valisi Koçak'ın arası nasıl?" ve "Yüksekova'da asker ne dedi ?" sorularına cevap aradı. Yaşar'ın yazısı şöyle:
"HDP Yüksekova'da 7 Haziran'da yüzde 94, 1 Kasım'da da yüzde 93.7 oy aldı. Yüzde 94'ün gereği acilen yapılmalıydı. Öyle de oldu zaten.
HDP ve PKK el ele vererek, şehrin her tarafına 200'ün üzerinde hendek açtı, duvarlar ördü. Açtı derken HDP'li Yüksekova Belediyesi'nin gece-gündüz demeden çalışan kepçelerini kastediyoruz.
Resimde görülen hendeğin uzunluğu 15, derinliği de ortalama 3 metre.
Bir an için bu mahallede yaşadığımızı düşünelim. Bırakın arazi araçlarını filan altımızda tank dahi olsa bu caddede ilerlemek mümkün olmaz. Evet, yüzde 94 bu şekilde karşılık buldu Yüksekova'da. Yarın sandık tekrardan Yüksekova halkının önüne konsa ne olur diye de merak ettik.
Tek merak eden de biz değilmişiz. PKK'ya, pardon HDP'ye yüzde 8 oy zor çıkar dediler. Diyenler Yüksekova'nın nabzını avuçlarında tutanlar.
Şehrin önde gelenleri, yüzde 8 zor diyor ve ekliyor:
"Baraj altı kalırlar. Bizi memleketimizden ettiler, evlerimizi işgal ettiler."
- Yüzde 94'lerden yüzde 8'lere. Sur'da operasyonlara halk desteğinin yüzde 80'lere ulaşması gibi.
Yüksekova terör örgütü için çok ama çok önemli bir lokasyondu.
Nişantaşı dahil nereye giderseniz gidin bu kadar lüks otomobili ve cipi Türkiye'nin hiçbir yerinde göremezsiniz.
Doğru bildiniz, değirmenin suyu uyuşturucudan geliyor.
PKK, 2.500 kişilik bir "tadıcı" ekibi bile kurmuş kendine.
Esrarın kalitesini ölçtürüyor. Düşünün 1 değil, 10 değil, 100 değil, 500 değil.
Tam 2.500 kişi.
PKK, uyuşturucu sevkiyat merkezini 2 yıl önce Van'dan Yüksekova'ya taşımıştı biliyorsunuz. Dün itibarıyla Yüksekova'nın yüzde 71'i terör ve teröristten temizlendi.
Geç olsun ama güç olmasın. Yeter ki bir şehit daha vermeyelim. Teröristler öyle inanmış ve inandırılmışlar ki;
Terör örgütüne göre buralara ne polis ne de asker bir daha giremeyecekti.
Son günlerde ele geçirilen aşırı güven ve mutluluk veren "anti-depresanlar" bu emin oluşun nedenini çok net açıklıyordu..
Yüksekova'dan önemli bir not daha aktaralım:
Kandil, Yüksekova'daki "dağ kadrosunu" şehirden kaçırmak için güya bir hamle, kendince bir operasyon yaptı. Sonuçta Kandil'den gelenlerle birlikte dağ kadrosundan toplam 12 terörist daha etkisiz hâle getirildi.
Sırada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tartışılan sözleri var:
Burası çok önemli ama..
Ne mi demişti Cumhurbaşkanı hatırlayalım hemen:
"Gerekirse, binalar tamamen boşaltılarak yıkılması yoluna gidilebilir."
Polisimiz, askerlerimiz içeri girip arama tarama yaparken tuzaklanan patlayıcılarla binaların altında kalmasınlar diye bu sözleri söyledi.
Vay efendim ya içeride sivil varsa ne olacakmış..
Vay efendim böyle mi olurmuş. Pardon da ne sivili kardeşim? Sivil mi kaldı!
Bu hendekleri kazanlar, vatandaşı evsiz yurtsuz bırakanlar şimdilerde birdenbire yine sivilleri düşünür oldu..
Tek dertleri var.. O da şehit verdirtmek.. Her binayı en az 5-6 askerimizin, polisimizin üzerine yıkmak..
Zaten her bina termal kameralarla taranıyor. İçeride bırakın insanı, kedi bile varsa tespit ediyor.
Son dönemde özellikle de Nusaybin'de hep bu şekilde, yani bina içinde arama/tarama yapılırken şehitler verildi.
Binalar EYP'lerle güvenlik güçlerimizin üzerlerine yıkıldı. Cumhurbaşkanımız da diyor ki;
Artık bu tuzaklara düşmeyelim.. Teröristlerin elinden bu argümanı da alalım..
İşte bu sözler, Nusaybin'de, Yüksekova'da ve Şırnak'ta kahramanca terör mücadelesi veren güvenlik güçlerimize hem büyük moral oldu hem de büyük güç verdi.
Başkomutandan gelen emir uygulanmaya başlandı.
Bina boşsa niye risk alınsın ki?
Sıvayla gizlenen EYP'ler çok canımızı yaktı. Gece görüş dürbünleri ile fırsat kollayan sniperlar da. Onların da önlemi alındı merak etmeyin..
Yeter ki tek bir şehit daha vermeyelim.. Evet tek sebep bu..
Terörle mücadele kararlı bir şekilde içerde dışarda devam ediyor.
Nusaybin'de durum artık çok daha iyi.
Aman nazar değmesin..
Yüzde 35'i terör ve teröristten temizlendi.. Şırnak merkezde de yüzde 40'lara ulaşıldı.
Geçen hafta Nusaybin'e Tunceli'den 5 komando taburu daha destek için geldi.
Teröristler; doğudan, batıdan ve kuzeyden sarıldı. Sınırda da tam hakimiyet söz konusu.
2. Ordu Komutanı Org. Huduti Paşa ve Mardin Valisi Koçak, PKK'nın üzerine birlikte yürüyor.
Bu arada, terörden temizlenen Silopi'ye PKK yeniden yerleşmeye çalıştı. Ama boşa çıkartıldı.
Durum bu kadar ciddi yani. Geride hiç boşluk bırakılmamalı. Güvenlik güçlerimiz çok umutlu..
Bu yazıyı yazarken Yüksekova'dan kahraman bir askerimizle konuştum. Onun sözleri ile bitirmek istedim:
"Dua edin yeter.. Az kaldı.. Bitecek.."
