Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu yeni anayasa ve başkanlık sistemi hakkında açıklamalarda bulunarak, "Dünyanın yarısına yakını başkanlık sistemi ile yönetiliyor, belediye başkanlığı, başkanlık sisteminin ta kendisidir" diye konuştu.

Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) özel açıklamalarda bulunan Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu yeni anayasa ve başkanlık sistemi hakkında değerlendirmelerde bulunarak yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışılırken muhalefetin masaya oturmamasının doğru olmayacağını belirtti.

Develioğlu açıklamasını şöyle sürdürdü; "Şuanda mevcut anayasamız 1983 anayasası. Üzerinden epey bir zaman geçmiş, artık çağın yeni şartlarına göre bir şekliyle anayasanın düzenlenmesi gerekir. Aslında 82 anayasası belli mantık çerçevesinde oluşturulmuştur. Bu süreç içerisinde pek çok değişikliklere uğradı. Bu süreçte kurgusunda bir farklılık olmuş olabilir. Bunun da tekrardan gözden geçirilerek çağımızın yeni şartlarına uygun bir anayasanın oluşmasının, halkımız için, milletimiz için, devletimiz için daha iyi olacağını düşünüyorum'

BÜTÜN SİYASİ PARTİLER BİR MASADA TOPLANMALI

Bütün siyasi partilerin ön yargısız masada toplanması gerektiğinin altını çizen Başkan Develioğlu, "Ben konuşmuyorum, ben masada yokum demek milletin ihtiyaçlarına dikkate almamak ve onları dinlememek anlamına gelmektedir. O yüzden iyi olmayacağını düşünüyorum. Bütün siyasi partilerin bir masa çerçevesinde mutlak suretle yeni anayasa için bir arada olması gereksiyor" diye konuştu.

BAŞKANLIK SİSTEMİNE EN GÜZEL ÖRNEK BELEDİYELERDİR

Başkanlık sisteminin de korkulacak bir sistem olmadığını aktaran Develioğlu; "Tabi başkanlık sistemi ayrıca tartışılan bir konu. Dünyanın yarısına yakını başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Başkanlık sistemi deyince aslında belediye olarak bize ziyarete geldiniz, işte belediye başkanlığı, başkanlık sisteminin ta kendisidir. Aslında bazıları diyor başkanlık sistemi nasıl olacak, nedir diye soruyor. İşte bunun detayları ortaya konmuş değil ama belediye başkanlığı ne ise başkanlık sitemi de odur. Aslında başkanlık sistemine geçtiğimiz zaman seçim olduğu zaman hükümet kurulacak mı, kurulmayacak mı diye bir tereddüdümüz olmuyor. Koalisyonlar olacak mı, olmayacak mı diye bir tereddüdümüz olmuyor. Çünkü hükumet bir şekli ile kurulmuş oluyor. Meclis kendi çalışmalarını kendi içerisinde net bir şekilde ortaya koyuyor. Aslında başkanlık sistemi, hani bir erkler ayrılığı diye bizim inandığımız bir konu var, yasama yürütme ve yargının ayrışması söz konusu ve bunların birbirlerinin üzerine garabet çalmaması söz konusu. Aslında erkler ayrılığını net bir şekilde ortaya koyan bir sistemdir. Meclis meclisliğini yapacak, hükümet yürütmesini yapacak ve yargı da bunların dışında ayrı bir istemde yargı ayağını ortaya koyacak. Yani Türkiye'deki sisteme Türk insanının ruhuna çok uygun bir sistemdir." dedi.

BAŞKANLIK SİSTEMİ MİLLETE REFERANDUM İLE SORULMALI

Başkanlık sistemini mutlaka millete sormak gerektiğini aktaran Develioğlu; "Tabi ki bunun oluşması için yine mecliste bu çoğunluğu oluşması gerekiyor. Aynı zamanda milletin kabulü söz konusu. Millet kabul etmezse kabul edilmemiş olur. Ama milletin kabul edip etmediğini bir şekilde çek etmek gerekiyor. Bazı partiler anketler yapıyor, anketlerle değil bizzat referandum ile yeni anayasanın ve başkanlık sistemini kabul edip etmediğini kendisi son sözü söylemeli ve söyleye bilir. Bunu söyleme fırsatını bu millete tanımalıyız. Millete tanımadan, millet başkanlık sistemini istemiyor denilmesini doğru bulmuyorum. Başkanlık sisteminin en büyük tek örneği herkesin bildiği tek örnek belediye başkanlığı sistemidir. Belediyemizde bizim belediye başkanı ayrı seçilir, meclis ayrı seçilir belli bir düzen içerisinde bu yönetimi sürdürürler. Büyükşehir belediyelerinde de bu böyle. Yaklaşık İstanbul'unun 15 Milyon nüfusu var, Avrupa'dan pek çok ülkeden büyük bir şehir. Burası belediye başkanlığı sistemi ile yönetiliyorsa Türkiye'nin de başkanlık sistemi ile yönetilebilir." diyerek sözlerini tamamladı.Cihan