Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, sokağa çıkma yasakları ve çatışmaların ardından Sur ilçesinde nüfusun yüzde 90'ının evini terk ederek şehrin diğer mahallelerine yerleştiğini açıkladı. Belediyelerin ve kentteki yardım kuruluşlarının 3 bin 974 aileye ulaşarak yardımda bulunduğunu kaydeden Anlı, Diyarbakır Barosu'nu hukuki yardım için göreve çağırdı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, katıldığı bir televizyon programında merkez Sur ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar nedeniyle yaşanan göçü değerlendirdi, sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı mahallelerdeki ve tarihi yapılardaki tahribatı anlattı. Anlı, kısa süreli sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından İskenderpaşa, Alipaşa, Lalebey, Melikahmet ve Ziya Gökalp mahallerini gezip yurttaşlarla görüştüklerini hatırlattı. Nüfusun çok önemli bir kısmının çatışmalar ve dedikodular yüzünden evini terk etmeye devam ettiğini kaydeden Anlı, yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı Sur ilçesinde, nüfusun yüzde 90'ının evini terk etmiş durumda olduğunu açıkladı. Anlı, Sur içindeki 15 mahallede tahminlerine göre 10 bin civarında insanın yaşadığını, 60 bine yakın kişinin ise Sur'u terk ederek Diyarbakır'ın diğer mahallelerine taşındığını ifade etti.
Kısa süreli sokağa çıkma yasağı ilan edilen mahallere giderek incelemede bulunduklarını anlatan Anlı, evlerin tüm kapı ve pencerelerinin kırıldığını, ev eşyalarının tahrip edildiğini, hatta birçoğunun yakıldığını, tüm bunların insanların geri dönmemesi için yapıldığını söyledi.
'GERİ DÖNÜŞ İÇİN HEPİMİZİN YAPMASI GEREKEN İŞLER VAR'
Surların giriş çıkışındaki polis ablukası yüzünden insanların Sur'da yaşamlarını yeniden sürdürebilecekleri konusunda ikna olmadıklarını ifade eden Anlı, "Belediye ve kaymakamlık anonslar yaptı. "Sokağa çıkma yasağı sonlanmıştır, insanlar evlerine dönsün" diye ancak yavaş yavaş bir geri dönüş var, anlaşıldı ki bu geri dönüş kendiliğinde olmayacak. Hepimizin bu konuda yapması gereken çok ciddi işler var." dedi.
Tarihi yapıların Alipaşa ve Lalebey bölgesinde yoğun olduğuna işaret eden Anlı, Kent Müzesi (Cemilpaşa Konağı), Dengbêj Evi, Meryem Ana Kilisesi, Surp Sarkis Kilisesi'nin bulunduğu bölgede tahribatın çok daha yüksek olduğunu kaydetti. İnsanların terk etmediği, yaşamaya devam ettiği evlerde tahribatın olmadığına dikkat çeken Anlı, "Biz gezerken evinin son durumunu görmeye gelen insanlar şunu söylüyorlardı: "Keşke bizde çıkmasaydık, evimizi terk etmeseydik, hem evimizden hem eşyamızdan olduk, hem de gittiğimiz yerde başka sıkıntılarla karşı karşıya kaldık." Biz belediyeler olarak kendimiz orada insanlarımıza kapılarının, pencerelerinin onarılmasına yardımcı olacağımızı, küçük tadilatları sağlayacağımızı söyledik." diye konuştu.
Hukukçulara, Diyarbakır Barosu'na ve Mezopotamya Hukukçular Derneği'ne Sur'daki insanların hukuksal olarak doğru bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi için çağrıda bulunan Anlı, şunları söyledi: "Çünkü insanlar nereye başvuracakları konusunda pek bilgi sahibi değiller. Bu vesileyle kentteki kurumların biraz daha yoğunlaşması gerekir."
TOLEDO TARTIŞMALARINA CEVAP
Toledo tartışmalarına de değinen Anlı, şunları söyledi: "Eğer böyle bir proje varsa bunu kent dinamikleri tartışabiliriz; ama bugün 70 bin insan buranın Toledo olmasını istiyor mu? Bunu bilmek zorundayız. Ankara'da masa başında çizilen projelerin Diyarbakır'da bir karşılığı yoktur. Masa başında çizilen projeler Diyarbakır'dan içeri giremez. Masa başında yaptığınız projeksiyonlar, TOKİ'ler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi hiç bizimle paylaşmadan, kent dinamikleri ve orada oturan yurttaşla paylaşmadan adım atamasınız."
Eş Başkan Anlı, belediyelerin ve kentte yardım çalışmaları yürüten kuruluşların, Sur'un 6 mahallesinden göç eden 3 bin 974 aileye ulaşarak, gıda, giysi, battaniye, mutfak eşyası, döşek benzeri yardımda bulunduğunu, toplamda 23 bin 844 kişiye ulaşıldığını, ancak daha büyük bir dayanışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Anlı, "Sen de Bir Kardeş Aile Edin" kampanyasına herkesin destek vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.
