• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C

Başbakan Erdoğan'ın Bursa'daki konuşması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kentsel Dönüşümün üçüncü döneminin startını 17 Ağustos Marmara Depreminin yıldönümünde geldiği Bursa merkez Yıldırım İlçesi Mevlana Mahallesi'nde düzenlenen tören ile veriyor.
17 Ağustos'ta kaybettiğimiz kardeşleri rahmetle anıyoruz ve mekanları cennet olsun diyoruz. 14 yıl önceki depremde Sakarya, Kocaeli, İstanbul ve diğer illerde binlerce kardeşimizi kaybettik. Düzce Dpremi'nin ardından can ve mal kaybı yüksek oldu. Bu depremler bize ibretlik dersler verdi.
 
Deprem gece 03'te oldu ancak kriz masası sabah 06.30'da oluşturulabilidi. Yollar kapanmış Türkiye'nin çadır stoğu yetersiz kalmıştı. Günlerce haftalarca enkazlar kaldırılamadı. Depremzedeler aylarca sokaklarda kendi imkanlarıyla barınmak zorunda kaldı. Can kayıplarının kaydı dahi tutulamadı.
 
Türkiye'yi afetlere hazırlıklı hale getirmek için yoğun gayretler sarfettik. Afetlerde ihtiyaç duyabileceğimiz araç gereç stoğunu arttırdık. İktidarımız AFAD'ı kurarak tüm bu işlerin koordineli bir şekilde yürütülmesini sağladık. Bingöl depreminde başarılı bir çalışma gerçekleştirdik. Ardından Van Depremi'nde de başarılı bir çalışma yaparak vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde tamamladık.
 
Bizim ülkemiz deprem kuşakları üzerinde bulunan bir ülke. Bilim insanlarımız çok öenmli çalışmalar yaptı ve yapıyorlar. Muhtemel depremlerin nerede olabileceğini artık biliyoruz. Deprem olursa ne yapmalı aşamasından deprem olmadan ne yapmalı aşamasına hızlı bir şekilde geçmek gerekiyor. Yara sarmaktan önce yara almamak hedefimiz olmalı. Bizima rtık enkaz altından nasıl insan çıkarırız değil en kaz altında nasıl inkaz kalmaza yönelmemiz lazım. Ölüme sebep olan değil, depreme hazırlıksızlıktır. Deprem değil bina öldürür.
 
Benim vatandaşıma insanca yaşayabileceği binaları yapıyoruz. Niçin benim vatandaşım çürük alt yapısı olmayan binalarda yaşasın. Lüks binalarda oturmaya benim vatandaşım artık hak sahibi olmadı mı? Ülkemizin 46 vilayetinde yıkımlar yapacağız. Bu yıkımlar yeni bir dirilişin simgesi olacak inşallah.
 
Hiç kimse benim Vanlı kardeşimi Ağrılı kardeşimi böyle yapılara mahkum edemez. Güçlü devlet öncelikle vatandaşına sağlıklı bir konut ve sağlıklı bir çevre kazandıran ülkedir. Bu konutları inşaa etmeye devam edeceğiz.
 
Merhum Osmangazi yanına Orhan'ı alarak uzaktan Bursa'yı seyretmiş ve bir vasiyette bulunmuş. Ey oğul demiş, 'Beni Bursa'da Gümüşlü Kubbe'nin altına defnedin'. Osmangazi Bursa'yı feth etti ve oraya defnetti. Bursa osmanlı'nın da Cumhuriyet'in de gözbebeğidir. Bursa tarihin yeşilin insan ve tabiatın iç içe geçtiği bir şehirdir. Bursaİ'ya ilgisizlik ecdada ilgisizliktir. Onlarca yıl Bursa'ya haksızlık yapıldı.Buradan Çevre ve Şehircilik Bakanı'na sesleniyorum. Burada yapacağımız binalar kibrit kutusu gibi binalar olmayacak. Selçuklu mimarisine uygun yapılacak. Öyle gökdelenler falan da istemiyoruz. 
 
Zor da olsa zoru yenecek imkansızı imkan haline getireceğiz Bursa'yı yeniden kendi öz ruhuyla inşaa edeceğiz. Geleceğe Bursa gibi marka şehirlerle yürüyeceğiz. Bunu tartihte yaptık yine yaparız ve inşallah yapacağız. Ecdadımızdan ilham alarak onların izinden yürüyerek kendimize güvenerek 81 vilayetin tüm Türkiye'nin çehresini değiştireceğiz.
 
Bir süredir Mısır'da kardeş ülke Mısır'da hepimizi üzern gelişmeler yaşanıyor. Mısır'da önce bir halk devrimi gerçekleşti. Mısır Demokrasiye ilk adımını attı. Bu bir uyanıştı. 
 
Kardeşlerim 70 yıl otokratik rejime sabredenler veya o rejimi destekleyehnler yüzde 52 oyla devletin başına gelen Mursi'yetahammül edemediler. Aslında bunlar demokrat değildi. Çünkü bunlar kendi ellerine kukla olacak rejimler istiyordu. Biliyorlardı ki Mursi rejimi yolsuzlulara karşı gelecekti. Ama buna gelemediler, darbe yaptılar. herkesi kucaklamadı dediler. Tabi bunların arkasında olanalr var. Ve bu darbeyi yapanlar halkın oyunu yok saydılar. Bununla yetinmediler ve kendi vatandaşlarını hunharca katletmeye başladılar. şu anda binlerce Mısır'lı ne yazık ki askeri güçlerin müdahalesiyle şehit oluyorlar.
 
Bir Mısırlı tankın karşısına çıkıyor, elinde molotof yok, silah yok, taş yok ve kendisine ateş ediliyor. O kardeşimiz orada şehadet şerbetini içiyor. Çocuklar şehadet şerbetini içiyor.
 
Dünya Bankası IMF destek vermedi seçimden sonra dediler. Bu iki yüzlülük niye? Darbecilere 16 milyar dolar destek geldi. Şimdi soruyorum darbe yönetimine 16 milyar doları verenler eğer bana sorarsanız onlar darbe yönetiminin ortaklarıdır. Çünkü kişi arkadaşlarıyla beraberdir. Söyle bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu.
 
Haftalar boyunca namaz kılanlara oruç tutanlara kurşun yağdırdılar. Sabah namazında 53 tane Mısır'lı kardeşimizi katlettiler. Adaletin tecelli etmesini Cumhurbaşkanlarının serbest kalmasını isteyen insanlara çok ağır bir saldırı düzenlediler. Bu saldırıları Bursa'dan telin ediyorum, lanetliyorum. İbadethanelere, camilere kiliselere yapılan saldırıları kınıyorum. Müslüma Kardeşler camileri korumaya alıyor malum uluslararası medya, hani gezi medyası vardı ya oaynı orada ne varsa bunlarda da o var. Şimdi diyorlar ki müslüman kardeşler 30 kilise yaktı. Bugün El FEtih Camii kuşatma altında. Buradan sesleniyorum, Mısır'a da dünyaya da sesleniyorum: İnsanların ibadethaneleri masumdur. Bunlar Suriye'de de Mısır'da da camilerimizi yaktılar yıktılar. Ha Beşar ha Sisi birbirinden farkı yok.
 
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Çıkacak inşallah. Allah'ın yardımı ne zaman diyen akrdeşlerimizin seslerini duyuyoruz. Bütün bunlar yerde kalmayacaktır. Türkiye'nin Mısır'la ilgilenmesinden rahatsız olanlar var. Türkiye de katliamı görmesin istiyorlar. Türkiye konuştukça hakkı dile getirdikçe birileri vicdanlarıyla başbaşa kalıyor ve bundan rahatsız oluyorlar. Şu anda oradaki şehitleri terörist ilan edenler var. Şu anda Mısır'da devlet terörü vardır. Diyorum ki şu anda Mısır'da iki ayrı tablo var. Bir tablo firavunun izinden gidenler bir tablo da Musa'nın izinden gidenler. Tarih bunu böyle değerlendirecek. Şu topluluk birbirini seven topluluk: Bizi bölmek isteyenlere siz meydanlarda en güzel cevabı verdiniz. Biz insani değerleri hatırlatmaya devam edeceğiz. Biz dilsiz şeytan olmayacağız. 
 
Size tarihin sayfalarını açacağım. Üsküp, Priştine, bizim için ne ise Kahire de odur. Dedeağaç, Gümülcüne kırcaali bizim için ne ise İskenderiye de bizim için odur.
 
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim