• BIST 9705.99
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • İstanbul 22 °C
  • Ankara 26 °C
  • İzmir 26 °C

Başbakan Erdoğan, Fethullah Gülen'e hakaret etti

Başbakan Erdoğan, Fethullah Gülen'e hakaret etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Haliç Kongre Merkezi'ndeki "Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti Onur ve Hizmet Ödülleri" törenine katıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Haliç Kongre Merkezi'ndeki "Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti Onur ve Hizmet Ödülleri" törenine katıldı.

BU TÖREN FARKLI

Gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, gerekse 11 yıllık Başbakanlık döneminde, sayısı bine ulaşan açılış ve merasimlerine katıldığını söyleyen Erdoğan bugünkü törenin kendisi için son derece müstesna bir anlamı olduğunu söyledi.

TWİTTER ÖRNEĞİ

Kişinin, çok okumuş olmasının çok şey bildiği anlamına gelmeyeceğini söyleyen Erdoğan, "Çok malumat sahibi olması, onun ilim sahibi olduğu, alim olduğu anlamına gelmez. Hani Derviş Yunus diyor ya: 'İlim, en başta kendini bilmektir. Marifet olmadan ilim, ilim olmadan irfan olmaz'... Kişi kendini bilirse, Rabbini bilir. Rabbini bilen, eşyanın hakikatine mazhar olur... Bugün birçokları çıkıp, böyle bir ansiklopediye artık ne gerek var diye sorabilir, soranlar da yok değil, var. Bugün birçokları çıkıp, böyle bir ansiklopediye artık ne gerek var diye sorabilir. İnternete giriyoruz, arama sayfalarına kelimeyi, kavramı yazıyoruz, önümüze milyonlarca kaynak ve veri çıkıyor. Aslında artık herkesin yazar olduğu bir çağda yaşıyoruz. Başta Twitter olmak üzere, birçok mecrada, bilgisayarı ve interneti olan herkesin yazı yazabildiği, cesaretle fikir serdedebildiği bir asırda bulunuyoruz. İşte ilim ve bilim farkını, özellikle internet bağlamında tekrar tekrar tefekkür etmek, tezekkür etmek, genç nesillere de bu önemli farkı çok iyi anlatmak durumundayız. İnternet bilgi verebilir, internet herkesin görüş ifade etmesi için bir mecra olabilir. Ama ilim, bunun çok çok ötesinde, bunun çok üzerinde bir yerdedir. İlim aşkı yoksa, ilim de yoktur. Marifet yoksa, kendini bilme yoksa, eşyanın hakikatine vakıf olma yoksa, ilim de yoktur. Bilgi, kişiyi hikmete taşımıyor, insanın gönlüne, kalbine hitap etmiyor, orada şimşeklerin çakmasına vasıta olmuyor, kişiyi halden hale çevirmiyorsa, o ilim değildir, olsa olsa malumattır" dedi.

HER CİLDİNİ TAKİP ETTİM

İslam Ansiklopedisi'nin mürekkebin ötesinde anlam taşıdığını söyleyen Erdoğan, takip ettiğini, 'yeni cilt çıktı mı çıkmadı mı' diye çocuklarını devamlı Bağlarbaşı'ndaki merkeze gönderdiğini söyledi.

İSTANBUL'UN KİTAPLARI YOK EDİLMEDİ

Moğollar'ın İslam şehirlerini tek tek istila ettiklerinde, kütüphaneleri ateşe vermediklerini binlerce ciltlik eseri yok ettiklerini söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bağdat'ta, eşi benzeri olmayan nice kitap kül oldu. Endülüs'te, aynı şekilde, bir medeniyetin hafızası, kitapları yakmak suretiyle yok edilmek istendi. Yakın tarihte, Tek Parti döneminde, şehirlerin, kasabaların ortasına kitapların yığılıp yakıldığını büyüklerimizden dinledik. İşte en son, Saraybosna'da, o muhteşem, o tarihi kütüphane hedef alındı ve yine çok sayıda eserin külü Saraybosna semalarını kararttı. Bağdat'ta, kütüphane yakıldığında, kitaplar kül olduğunda, bazıları umutsuzluk içinde 'Bağdat gitti, her şey bitti' demişlerdi. Öyle olmadı. Kitapların yakılması, somut hafızanın yok edilmesi, medeniyet yürüyüşünü durduramadı. Kitaplar kaybolup gittiğinde, medeniyetlerin yürüyüşleri durmaz. Kitaplar yakılsa bile, yok olsa bile, medeniyetlerin hafızaları silinmez. Bağdat'ın kütüphaneleri yakıldığında, Endülüs bir kitap ülkesi haline dönüştü. Endülüs'ün kitapları yakıldığında, İstanbul bir kitap şehrine dönüştü. Ama dikkatinizi çekiyorum: İstanbul'un kütüphaneleri yakılmadı, İstanbul'un kitapları yok edilmedi. İstanbul'un kitapları başka yerlere de taşınmadı" diye konuştu.

KİTAPLARI OKUMAK İÇİN LAZIM OLAN DİLİNİ YİTİRDİ

O dönemlerde günde sadece 1 saat uyuyup, 23 saat çalışan alimler olduğunu belirten Erdoğan, "Bir tek kitabın peşine düşüp, deve üzerinde çöller geçen, ülkeler geçen, aylarca evinden uzakta kitap arayan sevdalılarımız vardı. Bir alimin dizinin dibine oturan, bütün hayatını ilme ve o alime vakfeden talebelerimiz vardı. Bütün bir İslam coğrafyası, kütüphanelerini, kitaplarını değil, aslında ilme olan aşkını, sevdasını, şevkini yitirdi. Kitaplarla arasındaki irtibatı yitirdi. Kitapları okumak için lazım olan dilini yitirdi. Kitapların hepsine sahip olsa da, kitapları anlayacak harflerini yitirdi. En önemlisi de, bütün bir İslam coğrafyası, ilim noktasında özgüvenini yitirdi "dedi. Erdoğan'ın bu sözleri salondan alkış aldı.

ÖZGÜR ÜNİVERSİTELERİMİZ VAR

Artık Türkiye'de kılık kıyafete, sakala, bıyığa, başörtüsüne takılmayan, belli ideolojileri dayatmayan özgür üniversiteler olduğunu söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"En ücra köydeki, mezradaki, yayladaki çocuğun dahi ulaşabileceği okullarımız var, o çocukları ve aileleri destekleyecek yardımlarımız var. İlkokulları, ortaokulları, liseleri, bir formatlama makinesi olarak gören değil, bir ilim, talim ve terbiye yuvası olarak yeniden inşa eden eğitim mücadelemiz var. Türkiye'nin her şehrinde kurduğumuz üniversitelerin yanında, her şehre kazandırdığımız kütüphanelerimiz, yurtlarımız, her öğrenciye ulaştırdığımız burslarımız, kredilerimiz var. Artık, yurt dışına gidenden çok, yurt dışından gelen misafir öğrencilerimiz var. Bunların hepsi birer başlangıç... Bu nesil, inanıyorum ki, bizim neslimizden, bizden önceki nesillerden çok daha farklı olacak. Özgüveni yüksek, cesur, gururlu, tarihini, ecdadını, kendi medeniyetinin ruh kökünü tanıyan bir gençlik var. İşte bu gençlik, medeniyetinin özü olan ilmi tevarüs ederek, İstanbul'daki, diğer şehirlerdeki milyonlarca el yazması eserle artık irtibat kurarak, sorarak, sorgulayarak, inanıyorum ki geleceği inşa edecek" diye konuştu.

ERDOĞAN'DAN SERT SÖZLER

Erdoğan konuşmasının son bölümünde isim vermeden eleştirilerde bulundu. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

"Hiç umutsuz olmayacağız. Asla karamsar olmayacağız. Bizim ecdadımız Moğol istilasını atlattı, Haçlı istilasını atlattı, Fetret dönemini atlattı, Çanakkale'den, Kurtuluş Savaşı'ndan zaferle çıkmayı başardı. Bütün kitaplarımız yakılsa, bütün kalemlerimiz kırılsa, bütün harflerimiz çalınsa da, bizim medeniyetimiz kendi kendisini yeniden inşa etmeyi her seferinde başardı. Aşkı ve özü muhafaza ettiğimiz sürece, inanın, yine yapacak, yine başaracağız. Yaşadığımız fetret gelip geçer. Maruz kaldığımız ihanetler, hiç şüpheniz olmasın, milletin engin feraseti karşısında eriyip, yok olup gider. Bu medeniyet öyle bir medeniyettir ki, yalancı peygamberleri, sahte velileri, içi boş, kalbi boş, zihni boş alim müsveddelerini, bünyenin virüsü reddettiği gibi reddetmiş ve tarihin çöplüğüne mahkum etmiştir. İlmi iktidar vasıtası olarak görenleri, bu medeniyet yine mahkum edecektir. İlmi, bir sihir gibi, bir efsunlama vasıtası gibi görenleri, bu medeniyet yine reddedecektir. İlmi, güç için, şantaj için, şebekeleşme ve örgütlenme için bir istismar aracı olarak kullananları bu medeniyet hiç kabullenmemiştir, göreceksiniz, yine kabullenmeyecektir. İman, dilde kalmayıp kalbe indiğinde imandır. İlim, kitapta, cübbede kalmayıp, akla ve gönle girdiğinde ancak ilimdir. Yunus'un ifadesiyle 'Dervişlik olaydı taç ile hırka, biz dahi alırdık otuza Kırka'. Ben inanıyorum ki bu aziz millet, işte sizler gibi, içi ve dışıyla bir, dili ve kalbiyle bir, ülkesiyle, milletiyle, coğrafyasıyla ve medeniyetiyle bir alimlerin samimi gayretleriyle, ilim şehirlerini yeniden ve çok daha güçlü şekilde inşa edecektir"

TEŞEKKÜR ETTİ

Bu eserlerin Arapça ve İngilizce'ye tercüme edilerek, Ortadoğu'ya ve dünyaya yayılması gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Rabbim, bizleri ilmin aydınlığından, alimin rehberliğinden uzak tutmasın. Emeği geçen herkese teşekkür ediyor, sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

ÖDÜL ALAN İSİMLER

Erdoğan İslam Ansiklopedisi'nin internet sitesinin açılışını yaptıktan sonra ciltlere katkı sağlayan isimleri ödül verdi. Ödül alanlar arasında Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun yanı sıra şu isimler yer aldı: Hayrettin Karaman, Tayyar Altıkulaç, Mehmet Yaşar Kandemir, Süleyman Ateş, Mustafa Sait Yazıcıoğlu. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de Başbakan Erdoğan'a el yazması Kuran-ı Kerim hediye etti.

MİLLİ İRADE PLATFORMU YEMEĞİNE KATILACAK

Başbakan Erdoğan töreninin ardından Haliç Kongre Merkezi içinde bulunan ofisine geçti. Erdoğan'ın burada özel görüşmelerde bulunması bekleniyor. Başbakanın aynı akşam da yine Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenecek Milli İrade Platformu Sivil Toplum Kuruluşları Yemeği'ne katılması ve burada da bir konuşma yapması bekleniyor.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim