• BIST 9079.97
  • Altın 2302.652
  • Dolar 32.3066
  • Euro 35.0883
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 23 °C

Bakan Işık: "Teröre Destek Vermek, Yılanla Çuvala Girmek Gibidir"

Bakan Işık: "Teröre Destek Vermek, Yılanla Çuvala Girmek Gibidir"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Artık dağ taş bombalanırken teröristler mağaralarında keyif çatmıyor. Göktürk 2 Uydusu bize çok büyük...

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Artık dağ taş bombalanırken teröristler mağaralarında keyif çatmıyor. Göktürk 2 Uydusu bize çok büyük bir imkan sağladı. Şimdi yeni bir çalışma yapıyoruz. Göktürk 2 Uydusu günde 4 defa geçecek ve şuanda 2 buçuk metre çözünürlükteyken 50 cm çözünürlüğe inecek" dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan "Neler Oluyor" programına konuk oldu. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sorularını cevaplayan Yaşar, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Göktürk 2 Uydusu'nun terörle mücadelede büyük katkı sağladığının altını çizen Işık, yenileme çalışmaları bittiğinde çok daha fazla katkı sağlayacağını kaydetti. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hedeflerini yüzde 99'un üzerinde bir isabetle vurduğunu belirten Bakan Işık, "Artık dağ taş bombalanırken teröristler mağaralarında keyif çatmıyor. Göktürk 2 Uydusu bize çok büyük bir imkan sağladı. Şimdi yeni bir çalışma yapıyoruz. Göktürk 2 Uydusu günde 4 defa geçecek ve şuanda 2 buçuk metre çözünürlükteyken 50 cm çözünürlüğe inecek. Bu projeyi inşallah 2018'in Haziran ayında bitirmeyi planlıyoruz. Son olaylarda insansız hava araçlarından ciddi derecede yararlanıyoruz. Biz eğer Türkiye Cumhuriyeti olarak insansız hava araçlarının yerleştirilmesi, kendi ürettiğimiz İHA'lardan vazgeçseydik, bunu yapmayıp da bazı ülkelerin insafına kalmış olsaydık, bugün bu denli etkin bir mücadele yapamazdık. Göktürk 2 Uydusu şuanda çalışıyor. Biz onu yenileme çalışmasına başlayacağız. Biz bütün bunları yaptığımızda tarımsal rekolteden trafiğe kadar birçok alanda bu teknolojiyi kullanacağız" ifadelerini kullandı.

Terörün masum insanları öldürdüğüne, hiçbir zaman hedef gözetmediğine dikkat çeken Işık, İstanbul'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin yabancı olmaları nedeniyle daha az üzülmediklerini vurguladı. Terörün artık küresel bir boyut kazandığını dile getiren Işık, "Bu saldırıda ölen insanların ailelerine sabır diliyorum. Terörün küreselleştiği bir dönemi yaşıyoruz. Bundan belki 10 yıl önce Afganistan'da ya da dünyanın belli bölgelerinde terör vardı ama bize çok uzak geliyordu. 11 Eylül hadiselerine kadar Amerika'ya da çok uzak geliyordu. Fransa'da son yaşadığımız hadiselere kadar belki bir Fransız'a, bir Alman'a da uzak geliyordu. Artık burada dünyanın teröre karşı topyekun bir tavır sergilemesi gerekiyor. Terörün küreselleşmesiyle birlikte ümit ederim ki bir tavır değişikliği olur" değerlendirmelerinde bulundu.

"TERÖRE DESTEK VERMEK, YILANLA ÇUVALA GİRMEK GİBİDİR"

Kendi çıkarlarını gözeterek teröre destek verenlerin daha sonra mutlaka terörden zarar göreceğini söyleyen Işık, "Teröre destek vermek, yılanla çuvala girmek gibidir; eninde sonunda seni sokar. Hiç bunun kurtuluşu yoktur. 90'lı, 2000'li yıllarda teröre destek veren, en azından göz yuman ülkeler, şimdi terör noktasında bedel ödüyorlar. Ama maalesef sadece o ülkeler bedel ödemiyor, kurunun yanında yaş da yanıyor. İstanbul'da yaşanan olay, Türkiye'nin kesinlikle hak etmediği bir durum. "Benim ülkemin çıkarları bunu gerektiriyor" diyerek teröre destek vermek, eninde sonunda kendi ayağına, hatta kendi kalbine kurşun sıkmaktır. Muhtemelen pek çok Batılı ülke, "bu terör bizden çok uzaklarda, bize nasıl olsa gelmez" diye düşündü ama şimdi terörün nerede nasıl ortaya çıkacağı ve ne kadar canın yanacağı son olaylarda ortaya çıktı. Ümit ederim bu olaylar bütün dünyaya teröre karşı ilkesel tavır alma noktasında uyarıcı olur. Türkiye'nin terörle mücadelesinde bırakın terör örgütüne destek vermeyi, Türkiye'ye çok haklı mücadelesinde pek çok suçlama getirmişlerdi" şeklinde konuştu.

AR-GE REFORM PAKETİ

AR-GE çalışması yapan firmaların masraflarının bir kısmının devlet tarafından karşılanacağını ifade eden Işık, "Biz pazartesi günü AR-GE Reform Paketi'ni Bakanlar Kurulumuza sunduk. Ciddi bir müzakere yaptıktan sonra sabah 10.30'da Sayın Başbakanımız TÜBİTAK'ta AR-GE Reform Paketi'nin içeriğini açıklayacak. Bu ciddi bir reform paketi. Türkiye'de 2008'de çıkan AR-GE Kanunu, AR-GE'de ciddi bir sıçramaya neden oldu. Çok önemli sonuçlar elde ettik. 2008'den 2014 yılına kadar 141 tane AR-GE merkezi kuruldu" diye konuştu.

GENÇ GİRİŞİMCİLERE 50 BİN TL KOSGEB DESTEĞİ

KOSGEB'in genç girişimcilere verdiği karşılıksız desteğin 50 bin TL'ye çıkarılmasıyla ilgili detayları anlatan Bakan Işık, "Genç girişimcilere 50 bin TL hibe ve gerektiğinde 100 TL faizsiz kredi projesini hayata geçirdik. Şuanda 868 sertifika alan aday iş planını sundu. Bu destek için girişimcilik eğitimi almayı şart koşuyoruz; çünkü bu kamu parası. Şuana kadar 300 bine yakın insanımız girişimcilik eğitimi aldı. Bunlardan 868 kişi şuana kadar bize iş planını sundu. Bu iş planlarından 253 tanesinin uzman onayı gerçekleşti ve bunların destek süreci başladı. Bu aşamada "Evet, senin iş planın bizim kriterlerimize uygun" dediğimiz kişilere 50 bin TL'ye kadar hibe vereceğiz, daha sonra ihtiyaç duyduğu anda 100 bin TL de faizsiz kredi vereceğiz. Genç girişimcilerimiz açısından finansmana erişim kolaylaştı. Girişimcisi olmayan ülkenin sürdürülebilir kalkınma yakalaması çok zor. Devlet eliyle kalkınma diye bir düşünce artık dünyada yok, ülke kalkınacaksa artık girişimci sayesinde kalkınacak. Kendi işini kurmak isteyen insana biz destek veriyoruz. Kendi işini kurduğu zaman yanında birkaç tane de insan çalıştıracak. İstihdama katkı sağlayacak, hizmet sektörüne katkı sağlayacak ve ülke değer üretecek."

"TÜRKİYE NESNELERİN İNTERNETİNDE DE BİR OYUNCU OLACAK"

Yerli otomobil üretilmesinin markalaşma açısından önemine değinen Işık, Türkiye'nin artık teknoloji üreten ve geliştiren bir ülke olacağına dikkat çekerek, "Herkes, yerli otomobile başta "Türkiye de bir otomobil üretsin, bir markası olsun" diye baktı. Biz baştan beri böyle bakmadık. Evet, Türkiye mutlaka bir marka üretsin, Türkiye yerli otomobil yapsın ama otomobil teknolojisinin paradigma değiştirdiği bir dönemde Türkiye teknoloji üreten ve geliştiren bir ülke olsun. Şuanda programımız çok iyi gidiyor. İnşallah her şey arzu ettiğimiz gibi gittiğinde, Türkiye nesnelerin internetinde de bir oyuncu olacak. Artık insanların birbirleriyle konuşması gibi, cihazlar birbirleriyle konuşacak. İki araç var yolda giden, bir tanesi diğerine diyecek ki, "bana çok yaklaştın." O da sürücünün kontrolü dışında hızını azaltacak. Bunu şuanda sensörlerle yapıyorlar ama sensörlerle yapmanın da bazı zorlukları var. Karşı taraftan gelen aracın farları uzunsa, diyecek ki, "senin farın benim sürücümün gözünü alıyor, hemen kısa fara geç." Artık eşyalar birbirleriyle konuşmaya başlayacak. Böyle bir çağda, Türkiye bu nesnelerin internetinde, üretici, teknolojiyi geliştiren bir ülke olacak" ifadelerini kullandı.

"BİZE EN UYGUN SİSTEM BAŞKANLIK SİSTEMİDİR"

"Türkiye'nin 4-5 bin yıllık devlet geleneğinde en başarılı olduğu dönemler güçlü yöneticilerin ve güçlü liderlerin olduğu dönemlerdir" diyen Bakan Işık, "Her milletin yapısı aynı değil. Bize güçlü liderler gerekiyor. Görev, yetki ve sorumluluğu çok net olarak tanımlanmış bir anlayış gerekiyor. Bize en uygun sistem başkanlık sistemidir. Bazı endişeler olabilir; bu endişeleri giderecek mekanizmalar tartışılır. Türkiye'de başkanlık sistemi yok mu, var. Belediyeler, başkanlık sistemidir" diye konuştu.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim