Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Hatay'da düzenlenen "Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci" konulu toplantıda, teröre karşı verilecek en güzel cevabın hep birlikte, güçlü şekilde okunacak bir İstiklal Marşı'yla olabileceğini söyledi.
Bakan Volkan Bozkır, beraberindeki heyetle birlikte Hatay'daki temasları kapsamında ilk olarak Ottoman Otel'de gerçekleştirilen STK temsilcileriyle diyalog toplantısına katıldı. Toplantının açılış konuşmasında, son aylarda ülkemizde yaşanan terör saldırılarına değinen Bakan ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, "Türkiye Cumhuriyeti son aylarda vatana karşı kastı olan, vatanın huzurunu kaçırmak isteyen vatan hainlerinin önemli saldırı ve önemli huzur bozma çalışmalarına şahit oluyor. Fakat içinde bulunduğumuz ortamda bu salonu bu kadar güzel şekilde doldurup, hep birlikte İstiklal Marşımızı bu kadar güçlü söylemek herhalde teröre verilebilecek en güçlü mesajdır. O açıdan da hepinize tekrar teşekkür ediyorum. Terörün bizi korkutamayacağını, bizim bu insanlarımızla, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla terörü korkutacağımızı, emellerine dahil olmayacağımızı burada güçlü bir şekilde haykırmış olmanızdan dolayı da gururu duyuyoruz" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişten bugüne darda kalan insanlara din, dil, ırk ayrımı yapmadan yardım ettiğini belirten Bozkır, bu yardımların ilk olarak bundan 500 yıl önce İspanya'dan kaçan Yahudilere, ardından sırasıyla Halepçe katliamından kaçanlara, Bulgaristan'dan ülkemize gelenlere ve son olarak zorda kalan Suriyelilere karşı yapıldığını belirtti.
Ülkemizin sınır illerinin sadece birinde yaşayan Suriyeli nüfusun tüm Avrupa Birliği'nde kalan Suriyelilerden daha fazla olduğunu aktaran Bozkır, şöyle devam etti:
"Komşumuz, tarihimizi paylaştığımız, aynı ailelerden geldiğimiz, bizi sadece coğrafi bir sınırın böldüğü ayrıma tabi kaldığımız kardeşlerimiz, Suriye'de durulacak zaman kalmadığında yine kalbimizi açtık, evimizi açtık, ekmeğimizi paylaştık. Ama bütün dünyaya bakın bizim bu birkaç yıldır gösterdiğimiz bu onur dolu, güzel insanlık dolu davranışlarımız hep hatırlanacaktır. Ama aynı zamanda ülkesine gelen bu düçar durumdaki insanların üzerinde ne varsa el koyup, ihalelerde satıp ülkenin masraflarını buradan çıkarmak isteyen ülkeler de hatırlanacaktır. Duvarlar ören, insanları ölüme terk eden, o düçar durumdaki insanları savaş esiri gibi bloklar halinde, dörtlü nizamda, atlı polisler eşliğinde kamplara götüren manzaralar da hatırlanacaktır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, özellikle de Hatay olsun, Gaziantep ve Kilis ve bütün bu bölge insanları olsun, bu tarihte her zaman ibret ve onur vesilesi olan bir davranışı gerçekleştirmiş bulunuyoruz."
