• BIST 9530.47
  • Altın 2484.901
  • Dolar 32.5016
  • Euro 34.8472
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 20 °C

Bahçeli: Müessif olayların Trabzonspor’a ve Trabzon’a mal edilmesi yanlıştır

Bahçeli: Müessif olayların Trabzonspor’a ve Trabzon’a mal edilmesi yanlıştır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, müessif olayların Trabzonspor'a ve Trabzon'a tümden mal edilmesinin tarihi bir yanlış olacağını söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, müessif olayların Trabzonspor'a ve Trabzon'a tümden mal edilmesinin tarihi bir yanlış olacağını söyledi. Hakem hataları olsa da, hiçbir sporseverin Trabzon'daki şiddet tablosunu meşru ve masum görmesinin düşünülemeyeceğini anlatan Bahçeli, "Gerekçesi ne olursa olsun, hiçbir vatan evladının Ankaragücü ile Diyarbakırspor karşılaşmasından sonra çıkan arbede ve asayişsizliklere sıcak bakması da mümkün olamayacaktır." dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki grup toplantısında konuştu.

Stadyumlardan taşan öfke selinin görüldüğünü beliren Bahçeli, "Türk sporunun nasıl bir yozlaşma seline kapıldığına eminim ki endişeyle tanık oluyorsunuz.Geride kalan hafta sonu, iki güzide futbol kulübümüz olan Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki müsabakada yaşananlar hepimiz adına üzüntü vericidir." dedi.

Bir holiganın hakeme saldırması ve hatta darp etmesinin "nereye gidiyoruz" sorusunu sordurduğunu anlatan Bahçeli, "Elbette müessif olayların Trabzonspor'a ve Trabzon ilimize tümden mal edilmesi tarihi bir yanlış olacaktır. Hakem hataları olsa da, hiçbir sporseverin Trabzon'daki şiddet tablosunu meşru ve masum görmesi düşünülemeyecektir. Gerekçesi ne olursa olsun, hiçbir vatan evladının Ankaragücü ile Diyarbakırspor karşılaşmasından sonra çıkan arbede ve asayişsizliklere sıcak bakması da mümkün olamayacaktır. Bize ne olmuştur? Türk milleti bu hiddet ve dehşet türbülansına nasıl gerilemiştir? Türkiye nereye gitmektedir? Husumetin yaygınlaşması, nefret ve kızgınlıkların egemen hale gelmesi karşısında milli birlik ve kardeşliğimizi nasıl koruyacağız, nasıl geleceğe taşıyacağız? Yıllardan beri söyledik, yine söylüyoruz; ülkemiz cepheleşmenin koyu sisi altındadır." diye konuştu.

Teslimiyetçi bir yönetimin elinde adım adım ülkeyi içine çekmeye başlayan bir anaforun tesir alanında olunduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti: "Bir yanda siyasetçi ve idareci elitler, diğer yanda aklı ve tercihi karıştırılmaya çalışılan millet varlığıyla bu çekime kapılmaktan kurtulamamış kurum ve kuruluşlar vardır. Özelikle sanayi, ticaret ve finans aktörleri yanlış kurgulanan bağımlı ekonomik sürecin yörüngesine yerleşmişlerdir. Ve milli konuları göz ardı edecek kadar menfaat bağı ile kilitlenmişlerdir. Bu çaresizlik ortamı, geçim derdindeki vatandaşlarımızın ne üzücüdür ki seçeneksiz ve sessiz kalmasına neden olmaktadır. Var olan tahribat ve tehlikeleri aziz milletimizin gözünden ve gönlünden kaçırmak amacıyla sinsice kurgulanan örtme, gizleme ve yönlendirme mekanizmaları çoktandır devrededir. Kamuoyunun dikkati yapay gündemlerin neden olduğu sanal tartışmalarla alabildiğine meşguldür. Esasen karşımızdaki oyun bellidir. Küresel güçler, kurguladıkları gelecek projelerinin önündeki milli devlet engelini zayıflatmak, kontrol altında tutmak veya ortadan kaldırmak peşindedirler. Buna ulaşmanın sözde çağdaş yorumu ise milli devletlerin; alt kimliklere ve kültürlere ayrılarak sosyal ve siyasal yapısının çözülmesi ve milli direncin kırılması için küresel üst birliklerle yakınlaşarak egemenliğini paylaşmasıdır."

Suriyeli mültecilerin sadece Avrupa için değil, Türkiye için de öncelikle ele alınması ve üstesinden gelinmesi gereken çok boyutlu bir külfet olduğunu hatırlatan Bahçeli şöyle devam etti: "Türkiye; mülteci deposu, mülteci yuvası, AB'nin sınır kapılarında bekleyen kiralık bekçisi olamayacaktır. Milli onurumuz, egemenlik haklarımız asla hafife alınamayacaktır. Tersi bir duruma Milliyetçi Hareket Partisi'nin göz yumması da mümkün değildir. Meselenin bir başka garip ve çelişkili tarafı ise AB'nin Suriyelilerin yanı sıra, başka ülkelerden gelen mültecileri de Türkiye'ye iade etmesidir. Bizim nazarımızda Türk vatanına yerleşmenin bedeli asla ölçülemeyecektir. Bu aziz vatan bin yıldır Türk milletinindir. Bu topraklarda yaşamanın bedeli şehit kanıyla ödenmiş, savaş meydanlarındaki fedakârlıklarla ibra edilmiştir. Farkındayız, komşu komşunun külüne muhtaçtır. Zorda kalmışlara, çaresizlik içinde kıvrananlara, vatanından ayrı düşmüş kardeşlerimize Türk milleti alicenaplığını gösterecek, yardım elini uzatacaktır. Ancak mülteci yığılmasının, Suriye'deki kaosun Türkiye'nin geleceğine ne şekilde etki edeceğini kestirmek, bilhassa sınır il ve ilçelerimize nasıl fatura çıkaracağını tahmin etmek bugünden çok zor değildir."Cihan

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim