Aykut Kocaman, Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü görevinden ayrılışının ardından ilk kez sessizliğini bozdu. 'Şike' sürecine değinen Kocaman, "Fenerbahçe'nin en buhranlı dönemlerinde" teknik direktörlük yaptığını söyledi.
Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Aykut Kocaman, görevden ayrılmasının ardından ilk kez konuştu.
NTV canlı yayınında % 100 Futbol'a konuk olan Kocaman, Rıdvan Dilmen ve Güntekin Onay'ın sorularını yanıtladı.
Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü görevini bıraktıktan sonra 'kendine zaman ayırdığını' söyleyen deneyimli teknik adam, "Amiyane tabirle dükkanı kapattım bir aksilik olmazsa seneye açacağım" sözleriyle dönüşü için tarih verdi.
Kocaman, 'şike' sürecine ilişkin de samimi açıklamalarda bulundu.
"Fenerbahçe herkes kadar temizdir" diyen Kocaman, takımın en buhranlı dönemlerinde teknik direktörlüğünü yaptığını dile getirdi.
Kocaman'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Yoğun geçen bir 3 yıldan sonra yorulduğumu hissettim. Zihinsel olarak yorgunluk vardı. Ayrılma kararını aldıktan sonra 24 Ağustos'a kadar bugüne kadar yaşamadığım ayları tatil yaparak geçirdim. Tamamen kendime döndüm.
Sadece futboldan değil, herkesten ayrıldım. Biraz kendimi toparlamaya çalıştım. Aileme vakit ayırdım, ihmal ettiğim şeyleri yaptım. Eşime ve dostlarıma zaman ayırdım. İki aydan sonra İstanbul'a döndüm.
Fenerbahçe'de görev yapmak çok büyük yoğunluk isteyen bir görev. Son birkaç aydır da futbolda neler oluyor, neler olmuştu, neler yapabiliriz, neler yapacağım bunları düşündüm. Eğer fırsat olursa önümüzdeki seneden itibaren yapabileceğimiz oranda sergilemeye doğru gidiyorum.
'DÜKKANI SENEYE AÇACAĞIM'
Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra teklif gelmemesi söz konusu değil, çok doğal bir süreç. Çok değerli teklifler geldi. Ama bir karar vermiştim. Ayrıldıkran sonra zaten uzun bir süre zihinsel temizlenmeye ihtiyaç vardı.
Fenerbahçe'den ayrılma kararı verdikten sonra başka kulüpte çalışmak çok doğru olmazdı. Futbolla uğraşan birçok insan için zirve burasıdır.
Yoruldum diyerek ayrıldıktan sonra başka bir takımı çalıştırmak tutarsızlık olacaktı. Amiyane tabirle dükkanı kapattım bir aksilik olmazsa seneye açacağım.
Yurtdışından da teklifler oldu ama kibarca reddettim, bunları konuşmak da istemiyorum. Daha önceden de söylediğim gibi dükkanı kapatmıştım.
'ÖZLEMEMEK MÜMKÜM DEĞİL'
Özledim mi? Özlememek mümkün değil. Futbol öyle bir oyun ki hayatımızın tam merkezinde.
Fenerbahçe teknik direktörlüğü kolay bir iş değil. 3 günde bir maç oynamak, her maçı kazanmak zorunluluğuyla maça hazırlanıyorsunuz. Yoğun bir düşünsel bir mesai isteyen bir iş.
'ÇOK HATA YAPTIM'
Hata yapmayan insan olur mu? Hele bizim gibi günde 3 maç oynayan bir takımda hata yapımaması mümkün mü. Çok hata yaptım. Hatalarımı düzeltmeye çalıştım. Çalışacağım kulüplerde de hata yapacağım ve yine düzeltmeye çalışacağım. Hatalarımı da seslendirdim, bunlar ayıp değil. İnanın hatalarını kabul etmemesi ayıptır.
'EN BUHRANLI DÖNEMDE ÇALIŞTIM'
Esas olan hataları görebilmek ve düzeltmek için çaba harcamaktır. Fenerbahçe'nin modern zamanlarda en buhranlı döneminde çalıştım. Kulübün üstünden silindir geçmiş, futbolcular satılmak zorunda kalınmıştı.
Bizim işimizde hata yapmamak değil, yapılan hataları onarmanın önemini anlatmaya çalışıyorum. Kendimizi ve takımınızı çok geliştirdik buhran ve kaosun olduğu dönemlerde.
'FENERBAHÇE'YE ZARAR VERMEMEK İÇİN SUSTUM'
Bugüne kadar konuşmamamın temel nedenlerinden biri de buydu. Fenerbahçe'ye zarar vermek istemedim ve kenarda kalıp sustum. Ağzımdan çıkacak pek çok şeyin eğilip bükülerek bana ve takımına doğru çevrileceğini düşündüm.
İnsanların sağduyusuna çok güvendim. İnancımı ve güvenimi de sürdürmek istiyorum. Yapmam gereken iş yapmak ve insanlara sunmaktı. İşimi ortaya koydum ve anlayan anlar ve anlamayan anlamaz dedim.
Ama bugünün dünyasında tamammen PR'nin olduğu yönetenlerin ve yönetmeye çalışanların pek çok şey yapabildikleri ama bu yönetenlerden uzak kalmanın çok sıkıntılar yaşattığı yakın olmanın da yapmadığınız pek çok şeyin de çok kolay bir şekilde anlatılabildiği bir dünyada bunun bir saflık olduğunun farkındayım. Ama yapacak bir şey yok. Bileğimin gücüyle gideceğim yere kadar gideceğimi söyledim.
Milyonlarca insanın kendini ait hissettiği kulüpte çalışmak, kabul edilmek gurur verici bir şey. Benim Beşiktaş ve Galatasaray'da çalışabilmem zor. Kabullenilebilirlik oranı zor. Zaten bu kulüplerde antrenörlük zor. Kulübün size olan kredi yoksa zor zamanlarda tutunamazsınız. Bu bizim ilerleme yolundaki engellerimizden bir tanesi. Aslında kulübün başarılı olacağına inanabileceği kişilerle çalışmalı. İzleyenler de buna saygı göstermeli. Futbolda şu anda bu yok.
'ŞİKE' SÜRECİ
Olayın en sıcak zamanlarında ilk 2-3 günde muazzam bir abluka vardı. Medyanın tamamına yakınının olayı bir kulübe yıktığı zamanlarda üzüntüyü hissetmemek, yıkılmamak mümkün değildi. 2. ve 3. günden sonra Hasan Çetinkaya'ya 'bu nedir?' dedim.
Fenerbahçe Başkanı'na karşı dönemsel bir saldırı olduğunu o gün gördüm. Biz sahadaydım nasıl mücadelerlerden geçtiğimizi biliyoruz. Tüm rakipleri kanırta kanırta yendik. Beşiktaş'ı, Galatasaray'ı, Trabzonspor'u yenmek kolay mı? Her şey doğal bir şekilde gerçekleşti. Hala da bunu savunuyorum. Bugün yaşanan olaylar bunu gösteriyor.
Karabükspor maçından sonra radar kelimesini söylemiştim. Bu olayın tamamen Fenerbahçe’ye bir kurgu yapıldığını ifade etmek için söylemiştim. Fenerbahçe herkes kadar temizdir. Biz şike ile yaşayacak bir camia değiliz. Mehmet Ali Aydınlar'a bir durum varsa gereğini yapın dedim. Radar kelimesini art niyetle ve kendi işlerine geldiği gibi kullananları kınıyorum. Trabzonspor’un kendini savunurken bir cümleyi cımbızlamasını anlayabilirim.
Bu sadece Fenerbahçelilik davası değil. Trabzonspor Kulübü Başkanı'nın avukatının bunu dile getirmesini anlayabiliyorum, yaptığı manipülasyon da olsa. Ama Mehmet Ali Aydınlar’ın Trabzonspor'‘un avukatı ile aynı cümleyi kullanmasını anlayamıyorum. Eğer cümeleyi anlayamadıysa çok ayıp. Eğer anlayıp da kullanmaya çalıştıysa daha da ayıp.
Ben zihinsel olara yorgumluğumu hissettiğim anda ayrıldım. Dengem bozulmadı. Tam tersine doğru olduğunu düşündüğüm bir davanın hem saha içinde hem saha dışında savunucusuydum. Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü sadece saha içinde kalmayı kaldıramaz. Modern zamanların en buhranlı döneminde sahada yanıt vermeye çalıştık. Rakibimiz temiz sahalarda oynarken biz sürekli mayınlı sahalardaydık."
