Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Metin Aydın, Didim'de yaşanan göçmen faciasında hayatını kaybeden Suriyelileri unutmadı.
Dr. Metin Aydın, yaptığı açıklamada; "6 Mart 2016 tarihinde Aydın Didim sahil açıklarında bot batması sonucu 25 Suriye kökenli insan boğularak can verdi. Evet, nerede ise her gün ama 1 ama 25 Suriye kökenli insanın ülkesinde yaşanan savaştan kaçarken Ege Denizinde boğularak can verdiğini duyuyor, şahit oluyoruz. Umuda yolculuk olarak gördükleri bu yolda insanlar birer birer boğularak can veriyorlar. Dünya suskun, insanlık suskun. Ölümler o kadar çok olmaya başladı ki Barış Denizi diye anılan Ege Denizi artık ölüm denizi haline geldi. Ve tüm savaşlarda olduğu gibi burada da en fazla ölen yine kadınlar, çocuklar ve yoksullar. Ege Denizinde sadece insanlar ölmüyor bu günlerde insanlık, vicdanlar, ahlakta ölüyor. Bu ölümlerle beraber aslında hepimiz birer birer kirlenerek ölüyor ama buna ses çıkarmıyoruz. Bu kaçma kaçırma olaylarını yani ölümleri önlemesi gereken yetkililer ise adeta insanların kaçmasını teşvik edercesine davranıyor yada bunu pazarlık konusu yapabiliyor.Aslında yapılan ölümlere ortak olmak. Toplum olarak son yıllarda o kadar çok acı çeker hale geldik, getirildik, o kadar çok ayrıştırıldık ki hiç kimse kimsenin acısına ne saygı duyar nede sahiplenir hale geldi. Her kesim kendi acısının sahiplenilmesini, paylaşılmasını isterken diğer kesimin yaşadığı acıya saygı duymak bir yana daha fazla acı çekmesini,ölmesini bile ister hale geldi.Bu duygular,düşünceler ve beklentilerin insan varlık değerleri ile beraber olması mümkün değildir.Hele hele yüz yıllardır bir arada yaşayan topluluklar,komşuluk ilişkisi olan ülke ve insanlar arasında olması kabul edilemez.Biz bu ülke ve Ortadoğu coğrafyasında yaşayan halklar olarak bir birimizi öldürerek,ölümüne seyirci kalarak, susarak, görmezden gelerek yaşayamayız.Aslında bizler birbirimize et ve tırnak gibi muhtacız,birimiz olmazsa diğerimiz var olamaz" dedi.
"Ortadoğu ve ülkemizde yıllardır yaşanan savaş ve savaş ortamı emperyalist ülkeler ve bu emperyalist ülkelere kendi iktidarlarını, güçlerini korumak adına taşeronluk yapanların dayatması sonucu yaşanmaktadır" diyen Aydın, şöyle konuştu: "Bu savaşta tüm insanlar ırk,cins,din, mezhep,renk farkı göstermeksizin kaybederken kazanan ise hep emperyalist ülkeler olmaktadır.Ve savaşlar bu coğrafyada bizlere hep yıkım ve ölüm getirmekte. Savaş nedeni ile hepimiz bir gün evinden yurdundan barkından koparak mülteci olabilir, vatansız hale gelebiliriz. O nedenle nerede olursa olsun kim tarafından yapılırsa yapılsın savaşa ve ölüme karşı olmak gerekir. Bizler hekim olarak insanları yaşatmaya çalışırken, bu uğurda yemin etmişken ölüme ama kimin ölümü olursa olsun hep karşı çıktık, bundan sonrada çıkmaya da devam edeceğiz. Bu coğrafyada yüzyıllardır bir arada yaşadığımız tüm halklarla beraber barış içinde kardeşçe yaşamak zorunda olduğumuzun, birbirimize muhtaç olduğumuzun farkındayız. Aydın Tabip Odası olarak öncelikle Ortadoğu'da yaşanan savaşa acilen son verilmesini talep ediyoruz. Ülkelerinden ayrılmak zorunda bırakılan ve umuda yolculuk sırasında her gün yaşamını kaybeden Suriyeli vatandaşlara Tanrı'dan rahmet, geride kalanlara baş sağlığı ve sabır diliyoruz. Bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlarımızdan bu ölümlere ve acılara kendi ölüm ve acılarıymış gibi sahip çıkmalarını istiyoruz. Yetkililere bu ölümlere seyirci kalarak izin vermemelerini, para için pazarlık konusu yapmamalarını, savaş politikalarına son vermelerini talep ediyoruz
