• BIST 9524.59
  • Altın 2495.15
  • Dolar 32.5041
  • Euro 34.7261
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 23 °C
  • İzmir 21 °C

Aydilge: "Ben bu dünyaya şarkı söylemeye ve yazmaya geldim"

Aydilge: "Ben bu dünyaya şarkı söylemeye ve yazmaya geldim"
Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge, mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş'ta hayranlarıyla buluştu.

Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge, mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş'ta hayranlarıyla buluştu. Kahramanmaraş'ın insanlarını çok sevdiğini ifade eden Aydilge, etkinlik sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayarak müziğe olan tutkusunu anlattı.

Kahramanmaraş Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi, güçlü sesi ve kendine has tarzı ile özellikle genç kuşağın gönlünde taht kuran Türk pop ve rock müziğinin ünlü ismi Aydilge'yi ağırladı. Mini konseri ve imza günü etkinliğinin ardından basın mensupları ile bir araya gelen Aydilge, "Ben bu dünyaya şarkı söylemeye ve yazmaya geldim. Yazmak ve şarkı söylemek benim için nefes almak gibi bir şey" dedi.

Besteleri ve farklı sesiyle büyük bir hayran kitlesine sahip olan Aydilge, müziğe olan tutkusunun çok küçük yaşlarda başladığını söyleyerek, "Küçükken evde durmadan şarkı söylüyordum, sürekli taklit yapıyordum. O kadar çok şarkı söylüyordum ki annem ve babam "kafamızı şişirmesin" diyerek çözüm yolu aramaya başladı. O dönemde TRT Radyosu bir sınav açtı, onu kazandım. Böylece annem ve babam rahatladı. Çünkü günde 6 saat eğitim alıyorduk. 12 yaşına kadar koroda kaldım. O dönem TRT Çocuk Koroları vardı, devamlı televizyonda şarkı söylerdik" diye konuştu.

Türk musikisinden rock ve pop müziğe

TRT'de çok sıkı ve disiplinli bir eğitim aldığını ifade eden genç sanatçı, sözlerine şöyle devam etti:

"Solfejinden tut sahne duruşuna kadar çok fazla eğitim aldık. O kadar sıkıydı ki bende bir özgürlük arayışı da gelişti. Koroda olduğunuz zaman o disiplin sizi belirli standartlara ve kalıplara sokuyor. Belli şekilde şarkı söylemeniz lazım. Bir sürü şey yasaktı. Arabesk dinlemek yasaktı. Klasik ve Türk musikisi dışında birçok şeyi dinlemek yasaktı. Korodan sonra bana öyle bir özgürlük geldi ki rock dinlemeye başladım. Kendi bestelerimi yapmaya başladım. O tabi inanılmaz. Sonrasında tekrar konservatuar gibi bir sistemin içerisine girmek istemedim. Edebiyata aşık olduğum için de Amerikan Edebiyatı ve Kültürü Bölümü'nü tercih ettim."

Amerikan edebiyatı ve kültüründe iletişimin çok önemli bir yeri olduğu için yüksek lisansını da iletişim üzerine yaptığını kaydeden Aydilge, "Onlar bütün kültürlerini medya üzerinden yürütüyorlar. 10 sene önceki savaştan bahsederken bile "atalarımız" diye bahsediyorlar. Dolayısıyla o sırada biz çok medya dersi görüyorduk. Oradaki hocalarım dediler ki; "edebiyat üzerine yapma yüksek lisansını, bu konuda çok yeteneklisin, iletişim üzerine yap." Benim tek isteğim İstanbul'a gelip müzik yapmaktı. Dolayısıyla yüksek lisans edebiyat olsa da olurdu, fark etmezdi. Önemli olan müzik yaparken hem de akademik kariyeri devam ettirmekti" ifadelerini kullandı.

ABD'de burslu kariyer fırsatını müzik için yaktı

"TRT'den çıktıktan sonra sudan çıkmış balık gibiydim" diyen sanatçı, şunları söyledi:

"Baktım ki ne kadar güzel şeyler var. O kalıbı kırdım. Kendi bestelerimi yaparken herkes "akustik gitar al" diyordu, ben gittim elektrogitar aldım. Elektrogitarla başladım. Üniversite birincisi oldum, Amerika'dan burs kazandım. Herkes orada devam etmemi bekliyordu, "hayır, ben müzik yapacağım" dedim. Bursu yaktım. Böyle deli bir tarafım da var. Hiç de pişman değilim. Amerika'da ne yapacaktım? Edebiyat profesörü olacaktım. Olacağım şey o. O yüzden o burs veriliyor zaten. Paralel evrende belki bir Aydilge vardır edebiyat profesörü olan ama mutsuzdur."

19 yaşında ilk kitap

Müziğin yanı sıra edebiyata da tutkulu olan Aydilge, henüz 19 yaşındayken kendisini kitap yazmaya iten nedeni, "Kendini ifade etmek için bir çıkış yolu bulma arayışı" olarak nitelendirdi.

İnsanların ya tüketerek ya da üreterek tatmin olduğunu, kendisinin ise hep üreterek hayattan zevk almaya çalıştığını ifade eden Aydilge, "Bazen yazı yazarak, bazen şarkı üreterek, bazen oyuncular gibi başka insanların hayatını ortaya koyarak tatmin oluyorsun. Ben hep üretmeyi tercih ettim. 19 yaşındayken de aynı kafadaydım. Ben bu dünyaya şarkı söylemeye, yazı yazmaya geldim. Buna çok inanıyorum. Kendi var oluşumu öyle değerlendiriyorum. Ben bunu yapmak zorundayım, yani nefes almak gibi bir şey. Yapmamam söz konusu bile değil. Çok doğal gelişiyor. Nasıl nefes alıyorsam, sabah kalkıp yazı yazmak da öyle bir şey" ifadelerini kullandı.

1998'de öykülerden oluşan ilk kitabı "Kalemimin Ucundaki Düşler"in ardından; 2002'de "Bulimia Sokağı", 2004'te "Altın Aşk Vuruşu", 2011'de de "Aşk Notası" isimli romanları yayımlanan Aydilge, "İlk kitabım, küçük kısa öykülerden oluşan bir kitaptı. O yaşta başarıyı anlayamıyorsun. İstanbul'da imza günü yapılmıştı o zaman. Çok şaşırmıştım, kelli felli adamlar geliyor. "Allah Allah, ben ne yaptım" diyorsunuz" dedi.

Yoğun turne programı nedeniyle yazmaya vakit bulamadığını belirten Aydilge, "Turnelere çıkıyoruz, bundan da şikayetçi değilim. Çok dolaştık Türkiye'yi. Çok mutlu oluyorum. Onlar kesinlikle birikiyor bende. Bir gün çıkacak ama onun için bir konsantrasyon gerekli. Turnede falan benim roman yazmam mümkün değil. Belki kısa öyküler yazarım. Kısa kısa şeyler yazıyorum zaten. Onları twitter, instagramda falan paylaşıyorum. Edebiyatçı yönümü seven insanlar oradan takip ediyorlar. Ama tabi ki tatmin etmiyor" diye konuştu.

"Elimi attığım dizi patlıyor"

Müzik kariyerinde başarı basamaklarını hızla tırmanan Aydilge, dizi müziklerinin de kariyerine büyük etkisinin olduğunu ifade etti. TRT'de "Her Halinle Sev Beni" isimli dizinin müziklerini yaptığını, ancak pek duyulmadığını dile getiren Aydilge, bu alanda asıl çıkışını "Kiraz Mevsimi" ile yaptığını söyledi. "Winks Kızları" isimli çizgi filmin müziklerini yaptıktan sonra "Güneşi Beklerken" ve "Yalan Dünya"ya konuk olduğunu vurgulayan Aydilge, şunları söyledi:

"Ama "Kiraz Mevsimi" jenerik olduğu için tabi çok farklı oldu. Sonrasında ise "Kiralık Aşk'. Tabi ki her dizinin şarkısı böyle tutmuyor. O yüzden çok mutlu hissediyorum kendimi. Uğurlu diyorlar bana, "elini attığın dizi patlıyor" diyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. Yani bir mağazaya girerim, orası birden müşteri dolar. Öyle bir uğurlu tarafım da var benim."

"Güzel konuşan, gönülden seven" anlamına gelen ismini de çok sevdiğini söyleyen Aydilge, "Aydilge gerçek adım. Sesim gibi, ruhum gibi ismim de özel" şeklinde konuştu. Örnek aldığı tek ismin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu belirten ünlü sanatçı, Hint klasiği, Beatles ve Türk musikisi dinlediğini ifade etti.

Son olarak, Kahramanmaraş'ın insanlarını çok sevdiğini ifade eden Aydilge, "Benim için şehirler önemli değil, ben insanlara bakıyorum. Oradaki insanların sıcaklığı önemli benim için. Çok uzun turneler yaptık. Gerçekten böyle 90 günde 85 konser verdiğimiz oldu, çok acayipti. Orada da şehirlerden ziyade insanları hatırlıyorum" diye konuştu.

Aydilge: "Ben bu dünyaya şarkı söylemeye ve yazmaya geldim"

Aydilge: "Ben bu dünyaya şarkı söylemeye ve yazmaya geldim"

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
  • "Kolay gelsin alayınıza"28 Mayıs 2023 Pazar 23:20
  • Cannes'da ödül alan Merve Dizdar yurda döndü: Hızlıca oyumu kullanmaya gidiyorum28 Mayıs 2023 Pazar 17:20
  • Tatlıtuğ'a sandık başında yoğun ilgi28 Mayıs 2023 Pazar 17:00
  • Yapay zeka 'insanlık ayıbı'22 Mayıs 2023 Pazartesi 16:00
  • Tarkan’dan 100. yıl marşı19 Mayıs 2023 Cuma 17:20
  • "Uykulu olduğum için dolandırıldım"18 Mayıs 2023 Perşembe 12:00
  • Görkemli düğün! Merve İpek ile Fırat Oruç evlendi!12 Mayıs 2023 Cuma 15:40
  • Tülin Şahin'e velayet şoku10 Mayıs 2023 Çarşamba 10:20
  • F1 pilotu Charles Leclerc, İstanbul'a gelecek09 Mayıs 2023 Salı 10:52
  • Tarkan oyunu kullandı08 Mayıs 2023 Pazartesi 14:50
  • ÇOK OKUNANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim