Göze hoş gelen bir trazları olmadıklarınıı kabul eden Arda,  "İzleyenler için üzgünüm, evet oynadığımız futbol pek şirin olmayabilir ancak sonuca gitmesini biliyoruz.  Elbette biz de zaman zaman topla daha çok oynamayı çok istiyoruz ancak elimizde Cristiano Ronaldo veya Lionel Messi yok. Bu yüzden gerçek bir takım olmalı ve hep beraber hareket etmeliyiz. Madrid ve Barça'dan daha fazla savunma yapmak zorundayız. Zaten bu sayede şampiyon olabildik" dedi.

 Simeone'nin kendisini farklı bir oyuncu olarak nitelendirmesinin hatırlatılması üzerine Arda, "Bu takımda bahsedildiği üzere 'özel' yetenekleri olan tek kişi ben değilim. Mesela başta Griezmann, Koke olmak üzere herkes bu takımda çok yetenekli. Biz bir aileyiz. Egolarımızı bir kenara bırakıp hocamızın bize verdiği talimatlar doğrultusunda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

Arda, gerekli yerlerde sorumluluk alması ve srt dabelere rağmen ayakta kalmasıyla ilgili olarak, "Bu benim işim. Takım baskı yediğinde, arkadaşlarıma rahat bir nefes aldırmak adına topu ilerde tutmak zorunda kalıyorum.Bazen bçyle fauller de kazanabiliyoruz. Maçın ilk düdüğü öncesine kadar kalbim göğsümden fırlayacak gibi atarken, maç başladığı anda inanılmaz bir soğuk kanlılık çöküyor üzerime... Bu nasıl oluyor bilmiyorum. Galiba ben bu yüzden biraz deliyim!" sözleriyle esprili bir cevap verdi.

Fatih Terim'in Diego Simeone'ye benzediğini vurgulayarak, "Fatih hoca beni henüz 12 yaşındayken Galatasaray'a aldı. O benim hem hocam, hem arkadaşım hem de babam... Kariyerimde çok önemli bir değeri var. Onun gerdi dönüşünün açıklandığı gün benim için çok özel bir gündü.

Tarzı bana Simeone'yi hatırlatıyor. kenar yönetimleri benziyor, aralarındaki tek fark Terim, hücuma ağırlık verirken, Simeone ise savunmayı ön planda tutuyor. Ayrıca ülkemizin de en önemli isimlerinden biri" ifadeleriyle röportajını noktaladı.