Mersin'de yaşayan Arap Alevilerin kanaat önderleri, Kilikya Nehir Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği tarafından yapımı devam eden kültür merkezinin tamamlanabilmesi için Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Yüksel Mutlu ve Fazıl Türk'ten destek istediler. Eş Başkanlar, Alevi vatandaşlara destek sözü verdiler.
Kilikya Nehir Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği yönetimi ve Mersin'de yaşayan Arap Alevi toplumunun kanaat önderleri, Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Mutlu ve Türk'ü ziyaret ettiler. Ziyarete, Dernek Başkanı Ahmet Verde Özuğurlu, eski Adanalıoğlu Belediye Başkanı Kasım Canpolat, eski Karacailyas Belediye Başkanı İbrahim Demir, Aksev Vakfı Başkanı Ali Dağtekin, Alevi inanç önderleri, muhtarlar ve dernek yönetimi katılımı.
Ziyarette, Akdeniz Belediyesi'nin Kilikya Nehir Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği tarafından yaptırılan kültür merkezinin inşa sürecine ve diğer kültürel çalışmalarına olumlu yaklaşımından ötürü teşekkür eden Dernek Başkanı Özuğurlu, "Kilikya Nehir Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği kültür merkezi inşaatımız devam ediyor. Hayırsever işadamlarımız da olanakları ölçüsünde maddi yardımlarını sağlıyorlar. Ancak büyük ölçekli bir inşaat olduğu için belediye ve kurumların daha fazla desteğine ihtiyacımız var. Belediyeler kaba inşaatın tamamlanması için yardımcı olursa diğer işlerin de kolaylaşacağını ifade etmek istiyorum" dedi.
"MERSİN İÇİN GEÇ KALMIŞ ÖNEMLİ BİR PROJE"
Eş Başkan Mutlu da bu çalışmanın daha önce yapılmamasının Mersin açısından önemli bir kayıp olduğunu vurgulayarak, "Biz Akdeniz Belediyesi olarak bu kültür merkezinin tamamlanması için tüm olanaksızlıklarımıza rağmen üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Bizim isteğimiz ötekilerin, ayrımcılığa uğrayanların kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar bulmalarıdır. Arap Alevilerin kendi ibadet, toplantı ve ritüellerini gerçekleştirebilmeleri için bu tür mekanlara ihtiyacı vardır. Bu aynı zamanda Anayasal bir haktır" diye konuştu.
İnsanların hangi inançtan olursa olsun, inancını yaşayabilmeleri gerektiğinin altını çizen Mutlu, "Herkesin inancı kendisiyle Tanrı arasındaki bir bağdır ve başta devlet olmak üzere hiç kimse bir diğerinin inancına müdahale etmemelidir. Bu ülkede farklı inanç ve mezheplere mensup yurttaşlar yaşamaktadır. Bu nedenle her birey inancını özgürce yaşamalıdır" ifadelerini kullandı.
İnanç alanında kadınların daha fazla temsil edilmeleri gerektiğini de vurgulayan Mutlu, "Tüm inançlara mensup olan topluluklarda, erkeklerin egemen konumda olduğunu ve kadınların oldukça az sayıda temsil edildiğini görüyoruz. Zira kadınlar evde, kendi inançlarını kapalı mekanlarda yaşıyorlar. Özellikle kadınların inanç alanında daha fazla temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum" şeklinde konuştu.
