• BIST 8718.11
  • Altın 2246.519
  • Dolar 32.3303
  • Euro 35.1933
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 2 °C
  • İzmir 7 °C

Aort damarındaki genişleme için "EVAR" tedavisi

Aort damarındaki genişleme için "EVAR" tedavisi
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi, Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi, Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fahrettin Küçükay, büyük kesi ameliyatı gerektirmediği için tercih edilebilirliği artan ve genişleyen karın içi aort damarı tedavisinde uygulanan "EVAR" yöntemi hakkında bilgi verdi.

Doç. Dr. Fahrettin Küçükay, EVAR'ın, karın içi aort genişlemesi yaşayan hastalar için açık ameliyat yönteminden farklı bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi. Bu yöntemde, üzeri yapay bir doku kaplı stent, büyük kesi gerektirmeden balonlaşan karın içi aort bölgesine yerleştirilerek yapıldığını belirten Küçükay, "1990'lı yıllarda kullanılmaya başlayan yöntemin, ilerleyen yıllar içerisinde daha da geliştirilmiş olması, söz konusu rahatsızlığı yaşayan hastaların yüzde 80'inden fazlasını EVAR tedavisine yönlendirmiştir" dedi.

"EVAR tedavisi nasıl gerçekleşiyor? "

EVAR tedavisinin, hastanelerin Girişimsel Radyoloji bölümlerinde gerçekleştiğini anlatan Küçükay, "Gerekli hazırlıkların yapılmasının ardından kasık bölgesindeki atardamarlar cerrahi yöntemlerle açığa çıkarılıyor. Daha sonra yapay doku bulunan stentler, bu damarlardan içeriye sokularak tedavi için gerekli yere ulaştırılıyor. Ortalama 3-6 saat süren operasyon sonrasında hasta yoğun bakımda 3 gün müşahede altında tutuluyor. Tedavi işlemi sonrasında veya ihtiyaç duyulduğunda tedavi sürecinde anjiyografi çekimleri yapılarak hastanın anlık durumu kontrol ediliyor. Bu aşamada, stentlerin ulaştırılan bölgeye tutunması için gerekli kontroller yapılıyor. Stentlerdeki kan kaçaklarını önlemek için, özel balonlar ile genişletilmesi sağlanabiliyor" ifadelerini kullandı.

"EVAR tedavisin sonrasındaki süreç nasıl gelişiyor?"

EVAR'ın, karnın iç kısmında genişleme gösteren aort damarının çatlamasıyla ortaya çıkacak ölümcül iç kanama riskini ortadan kaldırsa da, bu riskin yüzde 100 engellendiği anlamına gelmediğine değinen Küçükay, şöyle devam etti:

"Değişik komplikasyonlar nedeniyle stentlerde meydana gelebilecek kaymalar veya stendin tutunduğu yerdeki damar genişlemelerine bağlı olarak yaşanabilecek riskler doğabiliyor. Tedavi sonrası hasta için belirlenen kontrollere riayet edilmesi, olası risklerin erkenden tespiti ve müdahale edilmesini sağlıyor"

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim