Almanya'da Zaman Gazetesi'ne kayyım atanması ve polis baskınına yönelik tepkiler devam ediyor. Alman basınında yayınlanan haber ve yorumlarda gazeteye polis zoruyla el konulması eleştirilirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB ile zirve öncesinde güç denemesine giriştiğine dikkat çekildi. Gazeteler Türkiye'de basın özgürlüğü ile kuvvetler ayrılığının hiçe sayıldığını yazdı.
BİLD AM SONNTAG: HÜKÜMET BASKIN YAPTIRDI
Zaman'a el konulması ve buna bağlı gelişmelere Alman basını dün de geniş yer verdi. Bild am Sonntag "AB Zirvesi öncesi: Türk hükümeti redaksiyona baskın yaptırdı" başlığıyla yayınladığı haberde, gazeteye Cuma günü polis baskınıyla el konulduğunu, hem Cuma, hem de Cumartesi günü gazete binasının önünde toplanan okurlara biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edilerek bina önünden uzaklaştırıldıklarını yazdı. Haberde başından kan akan bir kadın okurun yer aldığı bir fotoğraf da kullanıldı.
B.Z.: ERDOĞAN SINIRLARI TEST EDİYOR
Başkentin yüksek tirajlı yerel gazetesi B.Z. haberine "Erdoğan basın özgürlüğünü kaldırıyor" başlığını attı. Politika sayfasında manşet olarak değerlendirilen haberin "Böyle baskınlar sadece diktatörlüklerde olur" şeklindeki ilk cümlesi dikkat çekti. Zaman'a kayyım atanmasıyla ilgili gelişmeleri özetleyen gazete, Zaman Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Bilici'nin işine son verildiğini de bildirdi.
Haberde, tazyikli suyun şiddetinden korunmaya çalışan Zaman okurlarının yer aldığı bir büyük fotoğrafın yanı sıra yüzü kanlar içinde bir kadın okurun göründüğü bir fotoğraf ve Zaman ekibinin son çıkardığı nüshayla birlikte "Herkes sussa, Zaman susmaz" pankartının görüntülendiği toplam üç fotoğraf kullandı.
B.Z. haberini bir yorumla da destekledi. Ulrike Ruppel'in kaleme aldığı yorumda "Zaman'a yapılan müdahale ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkesinde sadece basın özgürlüğünü ortadan kaldırmadı aynı zamanda AB-Türkiye Zirvesi öncesinde bir güç denemesine girişti: Bakalım Avrupalılar sorunların çözümü için büyük Erdoğan'a ihtiyaç duyduklarında ne yapacaklardı?" denildi. "Erdoğan sınırları test ediyor" başlığıyla yayınlanan yorumda, Ulrike Ruppel "AB'yi ancak diktatörlüklerde olabilecek gazeteye el koyma girişimine karşı net bir tavır sergilemeye" çağırdı ve mülteci sorununda Türkiye'nin tek çare olarak görülmemesini istedi.
Ruppel "AB ülkelerinin bir araya gelerek ortak stratejiler üretme vakti geldi de geçiyor. Strateji üretilirken herkes taviz vermek durumundadır. Bu Merkel için de geçerlidir." yorumunu yaptı.
DER TAGESSPİEGEL: TÜRKİYE TARİHİ BİR ŞANSI KAYBEDECEK
Der Tagesspiegel, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un Zaman'a el konulmasını ve basın özgürlüğüne vurulan darbeleri AB Zirvesi'nde gündeme taşıyacağını birinci sayfadan manşet haber olarak duyurdu. Martin Schulz ile konuya ilişkin bir söyleşi gerçekleştiren Tagesspiegel, manşet habere başlık olarak Schulz'un söylediği "Türkiye tarihi bir şansı kaybedecek" cümlesini kullandı. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Martin Schulz "Basın özgürlüğüne yönelik müdahalelere AB net bir tavır koyacaktır." dedi.
Schulz, Türkiye'nin birçok sorunun çözümünde AB için önemli bir stratejik partner olduğunu da vurguladı; ancak "Bu yüzden Ankara'daki hükümete bazı konularda indirim yapacak değiliz." şeklinde konuştu. Albrecht Meier ve Thomas Seibert imzalı haberde, Zaman'a kayyım atanmasının uluslararası platformlarda sert bir dille kınandığına da dikkat çekildi.
BERLİNER MORGENPOST: TÜRKİYE KENDİSİNE ZARAR VERDİ
Berliner Morgenpost gazetesinde yayınlanan bir yorumda ise "Ankara, Avrupa'nın sahip olduğu demokratik ve hukuki değerlere ne kadar uzak olduğunu göstermek istese de, negatif anlamda etkileyici bir örnek olarak, bunu hükümete muhalif Zaman Gazetesi'ne yönelik acımasız müdahaleden daha iyi bir şekilde yapamazdı." satırlarına yer verildi. Gazetenin Brüksel muhabiri Knut Pries'in kaleme aldığı yazıda Türkiye'de Erdoğan tarafından yönlendirilen ve giderek daha fazla otoriterleşen demokrasinin çirkin yüzünü gösterdiği belirtildi.
Zaman'a el konulmasıyla birlikte Türkiye'deki basın özgürlüğü ile kuvvetler ayrılığının hiçe sayıldığı, bunun da AB ile birlikte Alman Başbakanı Merkel'i zora soktuğu, Türkiye'nin de kendi kendisine zarar verdiğine dikkat çekildi. Aynı medya grubuna mensup Welt am Sonntag ise birinci sayfadan verdiği haberde Alman siyasilerin Zaman'a el konulmasını kınayan görüşlerine yer verdi.
"Röttgen basına sansüre karşı" başlıklı haberde Federal Hükümet Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen'in "Bu gelişmelere karşı Avrupa susmayacak ve Türkiye'deki bu müdahaleler uzun vadede başarısız olacaktır." ifadelerine yer verildi.Cihan
