Turizm sektöründe yaşanan durgunluk, Ege'nin parlayan yıldızı Alaçatı'ya yansıdı. Her yıl binlerce ziyaretçinin yanı sıra pek çok ünlü ismin akın ettiği beldede, 100'e yakın butik otel satışa çıkarıldı.

Türkiye ortalamasının üzerinde konaklama fiyatlarına sahip bölgede yaşanan gelişmeleri değerlendiren Turizm Rehberliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Orhan İçöz, satış sonrası otellerin işletme haklarının yabancıların eline geçebileceğine dikkat çekti.

SATIŞ FİYATLARI YÜKSEK

Spor, eğlence, gastronomi ve tarihi evleri ile son yılların cazibe merkezi haline gelen Alaçatı'da imara açık arazi neredeyse kalmazken, 100'e yakın butik otelin satışa çıkarılması dikkat çekti. İlan ve alışveriş sitesi sahibinden.com'a geçen Kasım ayından bu yana satılık ilanı vermeye başlayan işletme sahipleri butik otellerine 5 milyon dolar ile 550 bin dolar arası değişen fiyatları biçti.

YAŞANANLAR SÜRPRİZ DEĞİL

Prof. Dr. Orhan İçöz, Rusya ile yaşanan sıkıntılı süreçte Ege ve Akdeniz sahillerinde bin 300'e yakın otelin satılığa çıkartıldığını hatırlatarak bu gelişmelerden Alaçatı'nın da etkilenmiş olabileceğini belirtti.

Aslında yaşananların yeni bir gelişme olmadığını anlatan Prof. Dr. Orhan İçöz, şöyle konuştu:

"2011'de başlayan süreçte 803 otel ve 28 tatil köyü satılığa çıkartılırken 2015'e gelindiğinde bin 750 tesisin satılığa çıkartıldığını görüyoruz. Yani 2015'te de sektördeki genel tablo olumsuz gidişatı gösteriyordu. 2016'ya gelindiğinde satılık ilanlarındaki artışı net bir şekilde görebiliyoruz. Ülkedeki ekonomi ve güvenlik sorunlarının gidişatı netlik kazanmadığı sürece satışlar devam edecektir."

İZMİR'İN GÜVENLİ BÖLGE OLDUĞU İMAJI VERİLMELİ

Ülkemizde yaşanan gelişmelerin turizmi de doğrudan etkilediğini ifade eden Prof. Dr. İçöz, özellikle turisti hedef alan güvenlik sorunlarının gelen turist sayısında önemli ölçüde azalışa neden olduğunu söyledi.

İzmir'in turizmde ivme kazanması için bu bölgenin güvenli bölge olduğuna dair bir imajın vurgulanması gerektiğini savunan İçöz, şu önerilerde bulundu:

"Türkiye'de, son dönemlerde turisti hedef alan bazı olaylar yaşandı. Bu tabloda yabancı turistleri ülkemize çekebilmek çok kolay değil. Ancak unutulmamalı ki, dünyanın gelişmiş şehirlerinden Londra ve Paris'te de terör olayları yaşandı. Bunların münferit olaylar olduğu anlaşıldıktan sonra tekrar eski tabloya geri dönülebildi. İzmir'e ve özellikle Çeşme ve Alaçatı'ya terör olayları bulaşmadı. Yani terör bu bölgenin sorunu değil. Bu bölgede güvenlik sorunu olmadığının imajı doğru bir şekilde verilirse Batılı turisti çekebilme ihtimalimiz çok daha yüksek olacaktır. Güvenlik önlemlerinin daha da artırılması için emniyet, belediye ve kaymakamlık ortak bir çalışma yürütebilir. Halk ise eğitimle bu konuda daha da bilinçlendirilebilir."

MÜLKİYET ARAPLARIN ELİNE GEÇEBİLİR

Ekonominin genelinde yaşanan problem ve turizm sektöründe yaşanan kriz nedeniyle otel sahiplerinin tedbir amaçlı otellerini elden çıkartmak istemiş olabileceğini söyleyen akademisyen İçöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sonuçta yaşanan gelişmeler işletme sahiplerini de tedirgin ediyor. Geleceğe güvenli bakamamaktan dolayı tedbir amaçlı otellerini satılığa çıkartmış olabilirler. Ancak unutulmamalı ki otellerin mülkiyet hakkı yabancıların özellikle de Arap petrol zenginlerinin eline geçebilir. Arap zenginleri genellikle de işletme amaçlı değil yatırım amaçlı mülk sahibi oluyor. Bu kişiler, ülkedeki kaos ortamı düzeldiğinde ise çok daha yüksek fiyatla bu otelleri tekrar elden çıkarabilir. Bu da ülkemizde çok büyük gelir kaybına yol açabilir."

TURİZM GELİRLERİ AZALIYOR

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, yabancı ziyaretçilerden elde edilen turizm gelirleri 2012 yılında 22,4 milyar dolar, 2013 yılında 25,3 milyar dolar, 2014 yılında 27,7 milyar dolar ve 2015 yılında 25,4 milyar dolar oldu. Yıllara göre, yabancı ziyaretçilerden elde edilen turizm geliri 2015 yılına kadar artış halindeyken, 2015 yılı turizm gelirlerinde 2014 yılına göre yüzde 8,4 oranında azalma yaşandı. Buna göre, 2015 yılında turizm gelirlerinde 2,3 milyar dolar zarar edildi.