Mersin'in merkez ilçe Akdeniz Belediyesi, ilçedeki, lokanta, pastane, tatlıcı gibi iş yerlerine tebligat yaparak, atık yağların ekonomiye kazandırılmasını sağlamak amacıyla lisanslı geri kazanım tesisleri ya da toplayıcılara verilmesi için sözleşme imzalanmasını istedi.
Akdeniz Belediyesi, İnsan sağlığını tehdit eden kimyasal, tıbbi ve endüstriyel atıklar sınıfında olan bitkisel atık yağların lisanslı geri kazanım tesisleri aracılığıyla ekonomiye kazandırılması için çalışmalarını arttırdı. Akdeniz Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, kullanılmış kızartmalık yağ üreten lokanta, pastane, tatlıcı gibi iş yerlerine, bu yağların toplanması için lisanslı geri kazanım tesisleri ya da toplayıcılarla sözleşme yapmalarına ilişkin yazılı tebligat yapmaya başladı. Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü yetkilileri, tebligat çalışmasına Zabıta Müdürlüğü ile birlikte çarşı merkezindeki bitkisel atık yağ üreten işletmelerden başladı. Yetkililer, imza karşılığı verilen tebligatın yanı sıra ilgili esnafa bilgilendirme broşürleri dağıttı ve yasal yaptırımlara karşı uyarıda bulundu.
Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü yetkilileri, 6 Haziran 2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği" gereğince bu yağları üreten işletmelerin, lisanslı geri kazanım tesisleri ya da toplayıcılarla yıllık sözleşme yapmakla yükümlü olduklarını hatırlattılar. Yönetmelik hükümlerine göre lisanslı işletmeler dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından bitkisel atık yağlar toplanamadığını belirten yetkililer, sözleşme yapmayan iş yerlerine Kabahatler Kanunu çerçevesinde 11 bin 228 lira para cezası ve diğer yasal yaptırımların uygulanacağı uyarısında bulundular.
Akdeniz Belediyesi'nden yapılan açıklamada, "Kızartma amacıyla kullanılan yağlar defalarca kullanıldığında polar sayıları yükseliyor ve kanserojen madde haline geliyor. Kullanılmış yağların kesinlikle bekletilip tekrar kullanılmaması gerekiyor. Bekleyen yağın peroksit değeri yükselerek oksitleniyor ve bağışıklık sistemine zarar verebiliyor. Yağlar su yüzeyini kaplayarak havadan suya oksijen transferini önlüyor, zamanla suda bozunarak sudaki oksijenin tükenme hızını arttırıyor. Denize, akarsuya ve göle ulaşan bitkisel atık yağlar balıklara ve diğer canlılara zarar verirken, denizanası oluşumunu arttırarak kirliliğe neden oluyor. Lavaboya dökülen yağlar ise kanal borularına yapışarak daralmaya yol açıyor. Çöpe dökülen yağlar ise çöp depolama alanlarında sık sık yangın çıkmasına, yağmur suları ile birlikte yer altı temiz su kaynaklarına ulaşarak bunların kirlenmesine neden oluyor. 1 litre atık yağ, 1 milyon litre suyu kirletiyor" denildi.
