Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için kitlesel bir eylem yaptı. Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazetecilerin de serbest bırakılması için çağrı yapıldı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteciler; Hidayet Karaca, Can Dündar, Erdem Gül ve Mehmet Baransu'nun ailelerinin de katılımıyla Galatasaray Lisesi önünde tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için kitlesel eylem düzenledi. Ellerine "Özgür Basın Susturulamaz", "Gazetecilik Suç Değildir", "Gazetecilik Hapsedilemez" yazılı dövizleri alan 50 kişilik grup basın açıklaması öncesi meydanda bir süre slogan attı. Eyleme, CHP İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Eren Erdem ve Ali Şeker, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Hidayet Karaca'nın eşi Şule Karaca, Erdem Gül'ün eşi Aslı Işık Gül, Mehmet Baransu'nun eşi Nesibe Baransu, TGS Genel Başkanı Uğur Güç ve gazeteciler katıldı.
Eylemde ilk konuşan Erdem Gül'ün eşi Aslı Işık Gül, "Erdem Gül ve Can Dündar basın özgürlüğü deyince bunu halkın haber alma tarafından kullandıkları için özgürlüklerinden oldular. Mesele sadece içeridekilerin özgürlüğü değil, biraz da dışarıdakiler için hakkaniyet, haysiyet ve hakikat meselesidir. Bu meseleye ne kadar sahip çıkarsanız, bu toplumda huzur içine demokrasi içinde yaşam şansımız olur" dedi.
Hidayet Karaca'nın eşi Şule Karaca ise, "Keşke Hidayet bey orada demokrasi nöbeti tutarken dışarıdaki meslektaşları onlara gereken desteği verebilselerdi. Öyle olsaydı, şu anda Can Dündar, Erdem Gül, Cevheri Güven, Mehmet Baransu ve Gültekin Avcı içeride olmayacaklardı. Biz şu anda "ben" değil "biz" deme mecburiyetindeyiz. Şu anda hepimiz bir ve beraber olmak zorundayız ki bu gök kubbenin altında şu anda toplanabiliyorsak, belki bir gün gelecek biz kendimizi haklı ilan edemezsek yapmamız ve icra etmemiz gerekenleri, daha kötü günlerin geleceğini düşünüyorum" diye konuştu.
