Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, 26 sivil toplum kuruluşu tarafından Topkapı Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen, "Kudüs İçin Birleştik Hayır Çorbasına Davet Programı"nda yaptığı konuşmada, İsrail'in, kutsal topraklarda kan akıtmaya, barışı ve adaleti yok etmeye devam ettiğini belirterek, İstanbul ve Türkiye'nin kadınları olarak, yüz yıl değil bin yıl bile geçse hiçbir gücün kalplerindeki Kudüs sevdasını söndürmeye, mücadelelerini durdurmaya yetemeyeceğini vurgulandı.
"Kudüs'te yanan özgürlük meşalesi, İslam coğrafyasını aydınlatmaya, bizlere ilham vermeye inşallah devam edecek." diyen Kaya, Kudüs'ün taşı ve toprağının bile İsrail zulmüne karşı direnmeye devam edeceğini dile getirdi.
Bakan Kaya, yürekli kadınlar ve anneler olduğu sürece orada zulmün sürmeyeceğinden emin olduklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadınlar ve çocuklardan korkan bir yönetim anlayışı var orada. 14 yaşındaki bir çocuğu, 20 zırhlı, ağır silahlı askerin nasıl elini arkasından bağlayıp, gözünü bağlayıp hücreye attığını hep birlikte izledik. Bütün dünya izledi. O fotoğraf İsrail'in utanç fotoğrafıdır. Kucağında bir bebek varken anneyi dipçiklerkenki resmini tüm dünya izledi. Down sendromlu bir evladımızın nasıl İsrailli askerler tarafından zulme maruz bırakıldığını hepimiz izledik. Bütün dünya bunları gördü. Bu zulüm elbette sürmeyecek, bizler zulme karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Kudüs bize Hz. Ömer'in adaletinin belgesi, Selahaddin Eyyubi'nin vicdanı, İslam medeniyetinin hafızası, Yavuz Sultan Selim'in bizlere fermanıdır."
"Kudüs'e sahip çıkmak tüm Müslümanların görevi"
Mescid-i Aksa'nın en kutsal mekanlardan biri olduğunu, bu yüzden işgal altında, tutsak ve mahzun kalmasına duyarsız kalamayacaklarını vurgulayan Kaya, "Kudüs'e sahip çıkmak, onu korumak, Filistinli Müslüman kardeşlerimizin olduğu kadar, diğer coğrafyalarda yaşayan Müslümanların da görevidir. Kudüs, yalnızca Filistinlilerin ya da Arapların değil, Peygamber Efendimize ümmet olmuş herkesin ortak davasıdır." ifadelerini kullandı.
Bakan Kaya, İsrail'in 1948'den bugüne adım adım yürüttüğü işgal planıyla Orta Doğu'da barış ve huzur iklimini bozduğunun da altını çizdi. İsrail'in sürekli zulmeden ve öldürmeyi kendine meslek edinmiş bir işgal devleti haline geldiğine işaret eden Kaya, şöyle konuştu:
"İsrail, kadın, çocuk demeden, kundaktaki bebeklerin bile üzerine bomba yağdıran bir terör devleti haline gelmiştir. Böyle bir terör devletinin Kudüs'ü başkent ilan etmesi, asla kabul edilemez. Biz Amerikan yönetiminin de Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesini yok sayıyoruz ve reddediyoruz. Hiçbir şekilde barışa, istikrara hizmet etmeyen, şiddeti besleyen İsrail'in insanlık dışı uygulamalarının tamamen karşısında duruyoruz. Orta Doğu'da eğer bugün bir sorun varsa o da işgalci ve terörist hale gelmiş İsrail devletinin uygulamalarıdır. Bugün bizim Müslümanlar olarak vazifemiz, zulmün karşısında dimdik hakkı ve adaleti savunmaktır. İslam coğrafyası bir ve beraber olduğu sürece, yüreğimiz Mekke, Medine ve Kudüs için attığı sürece, hiçbir gücün bize boyun eğdirmesi mümkün değildir."
