• BIST 9794.91
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 25 °C
  • İzmir 23 °C

“Aids’i kontrol altına alabiliyoruz”

“Aids’i kontrol altına alabiliyoruz”
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2013 yılı verilerine göre 35.3 milyon kişi HIV ile enfektedir. Bu kişilerin 32.1 milyonu yetişkin, 17.7 milyonu kadın, 3.3 milyonu çocuktur.

AIDS (Edinsel İmmün Yetmazlik Sendromu) hastalığı ilk kez 1981’de ABD’de tanımlanmış olup, 1983 yılında Amerikalı ve Fransız araştırmacılar tarafından hastalığa neden olan etkenin HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) olduğu bulunmuştur. HIV ile enfekte olan kişiler ”HIV pozitif” olarak tanımlanırken, tedavi edilmemiş, fırsatçı enfeksiyonların geliştiği ve bağışıklık sisteminin yüksek düzeyde tahrip olduğu ileri evre hastalık ”AIDS” olarak tanımlanmaktadır.
 
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği’nden Uz. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu, HIV Enfeksiyonu Derneği’nin çok yararlı olduğunu belirtti ve AIDS hakkında bilinmesi gerekenleri şöyle anlattı:

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2013 yılı verilerine göre 35.3 milyon kişi HIV ile enfektedir. Bu kişilerin 32.1 milyonu yetişkin, 17.7 milyonu kadın, 3.3 milyonu çocuktur. (15 yaş altı)
Ülkemizde 01 Ekim 1985- 31 Aralık 2013 tarihleri arasında toplam 8529 vaka bildirilmiştir. Bu vakaların 1147’si AIDS’tir. Yüzde 82’si  erkek, yüzde 18’i  kadın, yüzde 14.2’si  yabancı uyrukludur.
Hangi yollarla bulaşır?
 
Türkiye HIV infeksiyonu sıklığının düşük olduğu bölgeleren biridir. Ancak dünyada giderek yeni vaka sayısı azalırken ülkemizde her geçen yıl artmaktadır. Bu artışın nedenleri çeşitlidir. İlk olarak toplumda bu konudaki bilinç ve farkındalık düşük düzeyde olup hastalık ve korunma yolları yeterince bilinmemektedir. Bir başka neden ise Türkiye etrafındaki komşu ülkelerde de HIV infeksiyonu sıklığının artışıdır.
 
Hastalık üç temel yolla bulaşabilmektedir; 1. Kan ve kan ürünleri ile, 2. Cinsel yol ile ve 3. Anneden bebeğe. HIV/AIDS gündelik temaslarla, aynı odada bulunma, aynı okulda okuma, aynı havayı soluma gibi yollarla bulaşmaz. HIV sağlıklı deriden geçmez.
 
Belirli bir gruba ait değil
 
AIDS teşhisi konulan ilk hastalar eşcinsel erkekler ve şırıngaları ortak kullanan damardan alınan uyuşturucu bağımlıları olmakla beraber günümüzde toplumun tüm kesimlerinde karşılaşılabilen bir hastalık haline gelmiştir. AIDS belirli bir sosyal grubun hastalığı değildir. Hastalık etkeni olan HIV; cins, ırk, renk, din, yaş farkı gözetmeden herkese bulaşabilmektedir.
 
Ülkemizde yapılan çalışmalar göstermektedir ki hastalık daha çok erkekleri etkilemektedir ancak HIV enfekte kadınların büyük bir çoğunluğu tek eşli ev hanımlarıdır. Tek risk faktörleri ise eşleriyle korunmasız cinsel temas. Hastalık konusunda farkındalığı ve bilgisi olmayan bu grup belki de hastalığın etkilediği  en savunmasız gruptur.
 
Çoğu da farkındalığı olmayan ve sosyokültürel düzeyi düşük kadınlarla ilgili olan birçok dramatik yaşam öyküsü ile karşımıza çıkar HIV pozitif bireyler.
 
Hasta öyküsü
 
Uz. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu, hastalarından biri hakkında ise şunları söylüyor, ”10 sene once bir hastama AIDS tanısı koyuldu. Bu hastalarda mutlaka eş ve aile taraması yaparız. Aile taraması yaptığımızda maalesef hanımının da HIV pozitif olduğunu gördük. Çok israr etmemize karşın tedaviye başlamadı. Bu arada bir çocuk istekleri vardı ve eşi hamile kaldı. Eşine hemen tedavi başladık. Bebek doğunca koruyucu tedaviler aldı. Bugün 8 yaşına gelen HIV negatif bir çocukları var. Anne tedavi aldığı için mükemmel bir durumda, hayata yeni gelmiş gibi farklı gözle bakıyor. Maalesef babayı anlamadığımız bir şekilde tedaviyi reddettiği için kaybettik. Bu aile zamanında tedaviye başlanmasının önemini göstermektedir. AIDS te artık tedavi ile hastalık çok rahat bir şekilde kontrol altına alınabilmektedir.”

Etiketler: , , ,
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim