Trafikte tartıştığı Ahmet Sülüşoğlu'nu öldüren İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Celal Yılmaz'ın beraat etmesine Sülüşoğlu'nun ailesi sert tepki gösterdi. Kararın oy birliğiyle alınmadığına dikkat çeken ağabey Mecnun Sülüşoğlu, "İlk celseden son celseye kadar adliyenin içinde polis ordusu vardı. Ben baskı altında verilmiş bir karar olarak düşünüyorum. Daha adil bir karar bekliyorduk." dedi.
Halkalı'da 17 Ağustos gecesi trafikte tartıştığı Ahmet Sülüşoğlu'nu silahıyla vurarak öldüren Celal Yılmaz tahliye edildi. Mahkeme, sanık Celal Yılmaz hakkında kasten öldürme suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığını fakat sanığın üzerine atılı suçun meşru savunma sınırlarını içinde ve mazur görülebilecek heyecan korku ve telaş nedeniyle aşarak gerçekleştirdiği sonucuna vararak ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
Mahkemeden çıkan karar, Sülüşoğlu ailesini derinden yaraladı. Mahkemenin her celsesinde mahkeme önündeki bir polis ordusu olduğuna dikkat çeken ağabey Mecnun Sülüşoğlu, kararı Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) değerlendirdi. Sülüşoğlu, "Bunun mahkemenin aldığı kararı biraz etkilediğini düşünüyorum. Çünkü gerek tutanağı tutan savcının iddianamesinde, gerekse mahkemeye katılan savcının beyanında bunun suç olduğu ve ceza alması gerektirdiği ifade ediliyor. Mahkemenin böyle sonuçlanmasını biz de anlayamadık. Sonuçta bir insan öldü." diye konuştu.
MAHKEME BAŞKANI KARARA MUHALEFET ŞERHİ KOYDU
Sülüşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dört celse de çok hızlı bir şekilde ilerledi. Bu olay başka birinin başına gelseydi bu süre normal midir? tartışılır. Eğer bu ceza alması görüş bildiren iki mahkeme üyesi hukuku biliyorsa tam karşıt görüş bildiren mahkeme üyelerinin de hukuku bilmediği yönünde bir ikileme düştük şu anda. Yani hangisi haklıdır. Bir mahkemeden nasıl net bir karar çıkamaz diye biz şaşkınlık içerisindeyiz."
Hukuk mücadelesine devam edeceklerini belirten Sülüşoğlu, "Kardeşimin 2 gün sonra 6 Şubat'ta doğum günü. Daha doğru, daha adil bir karar bekliyorduk ama olmadı. O mahkemeden o karar çıkmadı. Onu da zannediyorum ilk celseden son celseye kadar adliyenin içinde polis ordusu vardı. Ben baskı altında verilmiş bir karar olarak düşünüyorum. Artık bunun meşru müdafaaya sığmadığı açık ve net. Kararın ardından yengem dün çok rahatsızlandı. Sinir krizleri geçirdi. Babam deseniz aynı şekilde perişan. Biz sabaha kadar uyuyamadık." ifadelerini kullandı.
