Afganistan vatandaşı Ghulam Mujtaba Haidar, eşi ve 3 çocuğuyla çıktığı umut yolculuğunda, 16 Ekim gecesi Yunanistan’a geçmek üzere Ayvacık’tan botla ayrıldı. Yaklaşık 50 kişi bulunan bot, su alarak battı. Tüm ailesi gözlerinin önünde denizde kaybolan Mujtaba Haidar, sadece yanında bulunan 6 yaşındaki oğlu Shahzad’ı kurtarabildi. Acılı baba, kaybettiği ailesine ne ölü ne de diri ulaşamadı. Tüm kampları gezerek eşi ve çocuklarını arayan Haidar, yaşadıklarını anlattığı bir videoyu sosyal paylaşım sitesinde paylaşarak sesini duyurmaya çalışıyor.

Afganistan vatandaşı 30 yaşındaki Ghulam Mujtaba Haidar ve arkadaşı Mohammad Suliman Berakzai, aileleri ile birlikte daha iyi şartlarda yaşayabilmek için, Afganistan’dan Yunanistan’a uzanan umut yolculuğuna çıktı. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde, kendilerini yurt dışındaki akrabalarının yanına götürebileceğini söyleyen kişiler ile karşılaşan Haidar ve Berakzai ailesi, tüm varlıklarını bu kişilerin gösterdiği iyi görünümlü bir bota yatırdılar. Haidar ve Berakzai ailesi, 16 Ekim 2015 akşamı saat 20.00 sıralarında, kendileri gibi Afgan, Suriyeli ve Iraklı göçmenlerin de olduğu bota binerek Ayvacık sahilinden denize açıldı. Bir süre sonra, üzerinde yaklaşık 50 kişi bulunan su almaya başladı ve battı. Haidar’ın eşi Shilia (32), kızı Zahra (8) ve küçük oğlu Behzad (4) gözlerinin önünde denize gömüldü. Haidar, sadece 6 yaşındaki oğlu Shahzad’ı kurtarabildi. Arkadaşı Berekzai’nin o dönem 5 aylık hamile olan eşi Tamanna (23) da yine gecenin karanlığında kayboldu. Haidar, oğlu ve arkadaşı, yaklaşık 2 saat denizin içerisinde kaldıktan sonra kurtarılarak karaya çıkarıldı. Kurtarıldıktan sonra İstanbul’da bulunan bir akrabasının yanına giden Mujtaba Haidar, ilgili birimlere kayıtlarını yaptırdıktan sonra, bu kez ailesini aramak üzere ‘umut’ yolculuğuna çıktı. İstanbul, Aydın, İzmir, Çanakkale ve Bursa’da bulunan göç idarelerini, morgları, sahil güvenlik komutanlığı, jandarma, polis gibi her yeri inceleyen Haidar ve Barakzai, bugüne kadar hiçbir neticeye ulaşamadı.

Haidar, Çanakkale’de kendisine yardımcı olan Şebnem Göksel ile bir video hazırlayarak paylaşım sitesine yükledi. Annesinin olaydan haberi olmadığı için Farsça konuşmayan Haidar, başından geçenleri İngilizce olarak anlattığı videoyla eşi ve çocuklarına ulaşmayı hedefliyor. Hazırlanan videoda, o gece ve sonrasında yaşadıklarından bahseden Haidar, dehşet anlarını ise şöyle anlattı:

“Ben ve ailem ile arkadaşım Suliman, hamile eşi ve ailesi, hepimiz bir botun içerisinde Yunanistan’a doğru ilerliyorduk. 21.00’e doğru botumuz su almaya başladı ve dakikalar içerisinde suya gömüldü. Birbirimizi tutmaya, ailemizden yada yanımızdaki birini kurtarmaya yada çocuklarımızı korumaya hiç şansımız olmadı. Yalnızca büyük oğlum Shahzad’ı tutabildim. Herkesin suda batan botta çığlık attığını hatırlıyorum. Batıyorlardı ve ben sadece izliyordum. Eşim ve kızım kayboluyordu. Gözlerine kadar suyun içerisindelerdi. Sadece başlarını görebiliyordum. Oğlumu yakalayıp tekrar yarıya kadar batmış botun içine döndüm. Eşimi ve kızımı da yakalamaya çalıştım ama onları bulamadım. Oğlumla yaklaşık 2 saat sonra kurtarıldık o bottan. O andan beri ailemin geri kalanı nerede bilmiyorum. Eşim, kızım ve küçük oğlum. Aynı şekilde Suliman’ın ailesi. Cankurtaranlar, Suliman’ın ailesinden kaybolan 3 kişinin cesetlerini çıkardılar ama eşi hala kayıp. Suliman’ın eşi ve benim eşim. O zamandan beri ailelerimizi arıyoruz. Ama hala haber alamadık. Hala hayattalar mı bilmiyoruz. Kazadan bu yana neredeyse 40 gün geçti. O zamandan beri onları olabilecekleri her yerde arıyorum. Umarım ailem hayattadır ve bu videoyu izleyebilir. Eşime, oğluma ve kızıma sesleniyorum. Ankara’daki Afganistan elçiliğine gidebilirler. Belki sana ulaşabilirler Şebnem. Bu mesaj sadece aileme değil, aynı zamanda onları gören, onlar hakkında herhangi bir şey duyan ya da bilen herkese; polis, jandarma, hastanelere. Ailem hakkında herhangi bir şey bilenler lütfen bana ulaşın, bana yardım edin.”