Öğretmenlik mesleğine yeni atanan aday öğretmenler için değerlendirme ve bilgilendirme toplantısı yapıldı.
Milli Eğitim Bakanlığının ilk defa 2016 yılı Şubat döneminde uygulamaya başladığı Aday Öğretmen Yetiştirme Programı kapsamında Malatya'da adaylık sürecini geçirecek öğretmenler kongre kültür merkezinde bir araya geldi. Vali Süleyman Kamçı, toplantıda yaptığı konuşmada, öğretmenlik mesleğinin, bütün icra edilen mesleklerin en önemlisi olduğunu belirtti. Gelişen dünya ve ilerleyen teknolojiye rağmen eğitim ve öğretimin merkezinin temel ögesinin öğretmen olduğunu vurgulayan Kamçı, "İcra edilmekte olan bütün vazifeler önemli, bu mesleklerin icrasına vesile olan her fert kıymetlidir. Lakin sadece hizmetle iktifa etmeyen, bütün mesleklerin erbaplarını ve toplumu meydana getiren bütün fertleri eğitip yetiştirmeyi gaye edinen bir tek meslek vardır ki, o da öğretmenliktir. Öğretmenlik dışında insan yetiştirmeyi doğrudan hedefleyen bir başka meslek dalı daha yoktur. Gelişen dünya ve ilerleyen teknolojiye rağmen eğitim ve öğretimin merkezi, temel ögesi öğretmendir. Öğretmen, eserinin üzerinde imzası bulunmayan yegane sanatkardır. Eğer bir toplum huzurlu, anlayışlı, hoşgörülü ise rahatlıkla söyleyebiliriz ki o toplum iyi öğretmenlerin rahle-i tedrisinden geçmiştir. Öğretmenin güzel ve doğru hasletlerle donattığı körpecik çocuklar, mazimizden aldıkları ilhamla atimize umut, milletimize rehber, devletimize güç olacaktır. Çünkü doğru yetiştirilmiş her çocuk, kurtarılmış bir gelecek, sağlam temelli bir medeniyettir" ifadelerini kullandı.
Aday öğretmenlere seslenen Vali Kamçı, "Hiçbir zaman unutmayınız ki, baş ağın yetişmesine engel olan şey zararlı otlar değil, çiftçinin ihmalidir. Dolayısıyla sizler, son derece hayati ve bir o kadar ehemmiyetli bir meslek seçtiniz ki, görevinizde ihmale asla yer bulunmamaktadır. Azim, gayret ve çalışmalarınızla milletimizin geleceğinde iz bırakmayı tercih ettiğiniz için sizleri tebrik ediyorum. Sizler Osman Gazinin gönül çerağı Edebali, çağ açıp çağ kapayan Fatih'in mihmandarı Akşemseddin olacak ve necip Türk milletinin müstakbel nesillerinin yolunu tayin edeceksiniz. Bu kutlu ve zor görevinizde hepinize üstün başarılar diliyorum" diye konuştu. Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı ise "Yeni Türkiye'yi inşa etmek için öz güveni yüksek, potansiyelinin farkında bir nesil yetiştirmek zorunda olduklarını belirtti. Ülkesinin kıymetini bilen kültürünün farkında bir gençlik yetiştirmeyi hedeflenmesi gerektiğini söyleyen Tatlı, "Ne batıyı bilen, ne de doğuyu özümsemiş parçalanmış karakterler değil, yerinin, yurdunun, kültürünün fakında nesiller yetiştirmeyi hedeflemeliyiz. Ülkemizde uzun süredir eğitim ve öğretim sadece öğretim olarak mevcut bilgi birikimini nesilden nesle aktarma olan talim şeklinde anlaşılmış, sistem buna göre kurulmuştur. Halbuki iyiyi ve kötüyü ayırt ederek, kişiyi iyiye sevk etme olan terbiye manasına gelen eğitimle öğretim madalyonun iki yüzü gibi bir bütündür. Günümüzde öğretmen öğrenci ilişkisi neredeyse ders anlatma, not verme, sınava hazırlama hususlarıyla sınırlanmıştır. Muallim-talebe ilişkisi ise talimi, terbiyeyi ve edebi birlikte kapsayan boyutuyla bizatihi hayata dairdir, hayatın tüm alanlarına hitap eder" cümlelerine kullandı.
Öğretmenin çocuklar için özellikle eğitim, terbiye işleri bakımından bir rol model olduğunu vurgulayan Tatlı, "Öğretmenlik bir aşk meselesidir. Oturuşuyla kalkışıyla konuşmasıyla bakışıyla duruşuyla yani hayatıyla öğrencileri için, talebeleri için örnek insandır. Hazreti Ali, "Cebbar olan Allah'ın taksimine razı olduk. Bize ilim verdi, düşmanlarına mal verdi" diyor. Öğretmen hissesine ılım düşen, buna talip olan kişidir, öğretmenin en büyük zenginliği yetiştirdiği öğrencilerdir, talebeleridir. Onun sermayesi odur" şeklinde konuştu.
