• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 20 °C

Abdullah Gül: Erdoğan'ın açıklamaları yerinde ve doğru

Abdullah Gül: Erdoğan'ın açıklamaları yerinde ve doğru
Cumhurbaşkanı Gül, Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile ortak basın toplantısı düzenledi.. Toplantıda iki cumhurbaşkanına da Erdoğan ile ilgili sorular soruldu. Gül farklı sorulara verdiği tüm cevaplarla Erdoğan'ı onayladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile ortak bir basın toplantısı düzenledi. İki cumhurbaşkanına önce Recep Tayyip Erdoğan'ın "Twitter yasağı" ile ilgili sert ifadeleri ve ısrarı daha sonra da yine Erdoğan'ın "Ermenistan taziyesi" soruldu.

280420141347053727628.jpg
 
Abdullah Gül'ün her iki soruya da cevap verirken Erdoğan'ı teyid eden ve doğrulayan ifadeler kullanması dikkat çekti. Abdullah Gül önce bir yabancı gazetecinin, "Türkiye'de reformlar yapıldığını söylediniz. Fakat Başbakan Erdoğan'ın Twitter yasağı konusunda sert tutumu bu reformist tabloya uyuyor mu?" sorusuna muhatap oldu. Gül bu soruya, "Türkiye'deki reformlar sayesinde Türkiye çok değişti ve tabular yıkıldı derken yeter ki fikirlerin arkasında şiddet olmasın. Herkes istediğini rahatça söyleyebilir. Beni de hükümeti de tenkit edebilir. Çeşitli stk'ların farklı görüşlerini toplu olarak ortaya koyma hakkı olduğunu söyledik. Sayın Başbakanla ilgili, sözkonusu şirketin Türkiye'de ofis açması ve Türkiye'de en çok kullanılan sosyal platformlarından biri olduğu için istenmesidir... Muhatap olarak vergi ödemesini söylüyor sayın Başbakan. Böyle bir beklenti böyle bir arzu da yanlış değil bence." sözleriyle cevap verdi.
 
Abdullah Gül'ün Erdoğan ile imtihanı ise bununla sınırlı kalmadı. Erdoğan'ın Ermeni taziyesini de yorumlayan Gül, "Daha önce çeşitli vesilelerle o dönem yaşanan acıların ortak acılar olduğunu söylemiştim. Sayın Başbakan'ın bu açıklaması da gayet yerinde doğru ve iyi bir açıklama oldu."  sözleriyle yine Erdoğan'ı teyid etti. 
 
Alman cumhurbaşkanı Gauck ise Erdoğan ile ilgili sorulara kendisiyle görüşmeden geniş bir cevap vermesinin doğru olmadığını söyledi ama eleştirilerini de doğrudan Erdoğan'a yönelteceğini açıkladı. Gauck ayrıca Erdoğan'ın hükümeti üzerindeki baskıyı abarttığını ve tehditler konusunda biraz rahat olması gerektiğini kendisine söyleyeceğini açıkladı. 
 
Gauck, "Ben bu konuya sayın Başbakan ile görüşmeden önce değinmeyi doğru bulmuyorum. Saygıyla görüşlerimi ifade edeceğim şu ana kadar yaptığım gibi. Böyle başarılı bir politikacı ile tanışmaktan mutluluk duyacağım. Onun yanıtlarını duymaktan mutlu olacağım. Bana sorduğunuz soruları kendisine de soracağım. Biraz önce söylediklerimi ona da söyleyeceğim. Ben bu hükümetin tehdit altında olmadığını düşünüyorum. Güçlü ve seçimlerde meşruiyet kazanmış bir hükümet. Rahat olabilir. Bunu mutlaka ifade edeceğim." dedi. 

Abdullah Gül'den Mısır'da idam yorumu
 
Ümit ediyorum ki bir şekilde bunlar siyasi bir anlayış çerçevesi içinde bu idamlar uygulanmaz. Tüm mahkumlar serbest bırakılır. Mısır'da tekrar demokrasinin özgür seçimlerin önü açılır. 
 
Gauck'tan Mısır yorumu
 
Bu tür kararları Avrupalıların anlayabilmesi mümkün değil. Bir an önce Mısır'daki yönetimle temasa geçip daha ölçülü bir yargıya geçilmesi gerektiği söylenmeli. Ancak bu şekilde bir çözüm bulunabilir. 
 
TÜRKİYE'DE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ
 
Abdullah Gül: Türkiye son 10 yıl içinde olağansütü reformlar yapmış bir ülke. Bu ülke bir çok problemleri ortadan kaldırmış çok önemli kararlarla tabuları yok etmiştir. Bir çok kişinin hayal edemeyeceği uygulamalara geçilmiştir. Reformist bir çizgide gelmiş olan bir ülkeyiz. Hiçbir ülke kendini mükemmel olduğunu iddia edemez. Almanya'da da aşırı sağcıların katlettiği insanlar ve uzun süre bunların ailelerinin cinayet işlendiği şeklinde suçladığı olayları bildiğimiz gibi, ırkçı İslamofobi gibi uygulamaların da nasıl Avrupa'da ve bir çok Avrupa ülkelerinde olduğu bir gerçekse, bunlar AB'ye yakışır mı diye yakışır mı sorulduğunda, bunlar Avrupa'ya yakışmayan vasıflar olduğu görülür. Bizde de bazı olumsuzluklar olabiliyor. Önemli olan şey noksanlıkların farkında olmaktır. Türkiye'nin son 10 yılda insan hakları ve demokrasi standartlarını ne kadar yukarı taşıdığı ortadadır. 
 
TÜRKİYE'DE İNSAN HAKLARI VE AB ÜYELİĞİ

Joachim Gauck: Biz uzun süre önce başlamış bir süreçteyiz AB ve Türkiye olarak. Açılmakta olan fasıllar var. Türkiye'nin AB'ye üye olup olmayacağı sorgulanmıyor. Değindiğimiz iki fasıl yargı hukuk devleti ve insan hakları fasılları açıldığında Türk toplumunda ne olacak? Zaten mevcut olan dinamizm ivme kazanacak. Belki şimdiki üzücü kutuplaşma yapıcı bir söylem haline gelecek. Demokrasi herkesin hemfikir olduğu bir yapı değildir. Sürekli canlı ve sistematik bir diyalog halidir demokrasi. Toplumdaki farklı güçler arasında ve kendi içinde müzakereler sürdürülür. Arzu ettiğimiz herhangi bir tarihte gerçekleşecek bir üyelik veya olmazsa Norveç gibi başka bir şekilde statüye sahip bir ülke olarak ortaklıklarımızı nasıl öne çıkarabiliriz ona bakmak lazım. Güçlü bir hükümet yargıya karşı neden girişimde bulunuyor. Medyaya neden tepki gösteriyor? Bu soruyu birbirimize soruyoruz. Ben sayın Cumhurbaşkanıyla fikir alışveirşinde bulunduk. Almanya'da binlerce sivil toplum örgütü var. Bunlar olmasaydı o zaman ben yurt dışındaki arkadaşlarımızdan beklerdim bizi eleştirmelerini ve hesap sormalarını beklerdim. Bu neden birbirimizle sahip olduğumuz dostluğumuzu tehlikeye atmamalıyız. Bu ziyaretim vesilesiyle Türk demokrasisini oluşmakta olan bir süreç olarak görüyorum. Her demokrasi öyledir. Fakat farklı gelişme aşamaları var. Benim gönlümde ve aklımda bir iyimserlik var. Bu iyimserliğe sahibim. 
 
TWITTER YASAĞI TARTIŞMALARI VE BAŞBAKAN'IN AÇIKLAMALARI
 
Abdullah Gül: Türkiye'deki reformlar sayesinde Türkiye çok değişti ve tabular yıkıldı derken yeter ki fikirlerin arkasında şiddet olmasın. Herkes istediğini rahatça söyleyebilir. Beni de hükümeti de tenkit edebilir. Çeşitli stk'ların farklı görüşlerini toplu olarak ortaya koyma hakkı olduğunu söyledik. Sayın Başbakanla ilgili, sözkonusu şirketin Türkiye'de ofis açması ve Türkiye'de en çok kullanılan sosyal platformlarından biri olduğu için istenmesidir... Muhatap olarak vergi ödemesini söylüyor sayın Başbakan. Böyle bir beklenti böyle bir arzu da yanlış değil bence. 
 
Joachim Gauck: Ben bu konuya sayın Başbakan ile görüşmeden önce değinmeyi doğru bulmuyorum. Saygıyla görüşlerimi ifade edeceğim şu ana kadar yaptığım gibi. Böyle başarılı bir politikacı ile tanışmaktan mutluluk duyacağım. Onun yanıtlarını duymaktan mutlu olacağım. Bana sorduğunuz soruları kendisine de soracağım. Biraz önce söylediklerimi ona da söyleyeceğim. Ben bu hükümetin tehdit altında olmadığını düşünüyorum. Güçlü ve seçimlerde meşruiyet kazanmış bir hükümet. Rahat olabilir. Bunu mutlaka ifade edeceğim. 
 
AB VE ALMANYA TÜRKİYE'YE TEPEDEN Mİ BAKIYOR?

Joachim Gauck: Türkiye'ye karşı tutumumuz ve AB'ye yakınlaşma arzusu konusundaki tutumumuz hem şimdiki hükümetimiz hem de önceki hükümetler zamanında olumluydu. Almanya'daki farklı siyasi güçlerin zamanlama ile ilgili farklı görüşleri var. Bunun hızı konusunda farklı görüşleri var. Fakat 2-3 yıldır tabii ki siyaseçtilerin dışında toplumlar da var Avrupa'da... Topluluklar bu konuda gittikçe Avrupa kurumlarının daha fazla güçlenmesinden rahatsızlık duyuyorlar. Brükselin herşeyi belirlemesinden rahatsız olanlar ve birleşik bir Avrupa'dan uzaklaşmak isteyenler var. Hükümetler bir boşlukta değiller. Toplumlardaki bu duyguları kale almak zorundalar. Kültürel veya dini gerekçelerle Avrupa'da Türkiye'nin üyeliği konusunda bazı tereddütler var. Zamanlama açısından farklı görüşlere sahip olsalar dahi bu sürecin devamı konusunda çaba sarfediyorlar. Şu anki hükümetimiz de bunu böyle sürdürecektir. O zamana kadar belki Kıbrıs konusunda vetonun kalkması gibi konulara öncelik verilecektir. 
 
ERDOĞAN'IN ERMENİLERE TAZİYE MESAJI
 
Joachim Gauck: Benim çok fazla bu konuda beklentim yoktu. Nedenini şöyle açıklayım. Biz Almanya'da çok büyük bir milli bilincimiz yok. Gurur anlamında... Önceki hükümetlerin dönemlerin başka halklara karşı sahip olduğu olumsuz politikalar nedeniyle. Zamanla özeleştiri uygulamaya başladık. Burada güçlü bir devletin bu mesajları kabul etmesi, güçlü bir devletin eleştirel sorulara maruz kalması zor olabiliyor. Fakat özgüveni olan bir sivil toplumun göstergesi bence bu. Sayın Erdoğan gibi muhafazakar bir politikacının yeni bir tarzı ifade etmesi bence çok olumlu ve yeni bir sayfa. Aydınlar tarafından belki ifade ediliyordu fakat bir siyasetçi tarafından yeni bir ifade. Bunu ben sansür uygulamak istemiyorum bana çok ilginç, tanıdık ve doğru geliyor. Özgüvenli bir toplumun kendini aynı zamanda sorgulayabilen geçmişin her dönemiyle gurur duyabilir miyiz yoksa yeniden değerlendirebilir miyiz... Belki de sembolik bir barış politikası uygulanabilir mi? Bu konuda herhangi bir kısıtlamaya gidilmemesi gerekiyor diye düşünüyorum. 
 
Abdullah Gül: Daha önce çeşitli vesilelerle o dönem yaşanan acıların ortak acılar olduğunu söylemiştim. Sayın Başbakan'ın bu açıklaması da gayet yerinde doğru ve iyi bir açıklama oldu. 

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim