• BIST 9709.19
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 25 °C

ABD'den fotoğraflara ilk yorum geldi

Suriye’de ortaya çıkan işkence fotoğraflarına ABD'den ilk tepki geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, "Mümkün olan en kuvvetli ifadelerle kınıyoruz" dedi.Cenevre-2 konferansının bir fırsat olduğunu söyledi.
Bakanlık Sözcüsü Harf, günlük basın brifinginde, Suriye'de savaş suçu belgeleriyle ilgili değerlendirmesini sorması üzerine, "Bu raporları mümkün olan en kuvvetli ifadelerle kınıyoruz. Bu son raporlar ve fotoğraflar, rejimin sadece Suriye halkını özgürlük ve insan haysiyetinden mahrum etme değil, önemli boyutta duygusal ve fiziksel acılar çektirme çabalarında geniş çaplı ve görünür sistematik ihlallerini gösteriyor" dedi.
 
ABD olarak, bu tür korkunç eylemler hakkında bilgi edindiklerinde yüksek sesle tepkilerini ortaya koyduklarını ve bunu yapmaya devam edeceklerini belirten Harf, "Sahadaki durum o kadar korkunç ki, bir siyasi geçişi hayata geçirmemiz ve Esad rejimini iktidardan indirmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı.
 
Suriye rejiminin savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu olduğunu vurgulayan Harf, "Bu son fotoğraflar, aşırı derecede rahatsız edici. Bunlara bakması korkunç ve ciddi uluslararası suçlar olabilecek eylemleri gösteriyor. Uzun süredir söylediğimiz gibi, Suriye'de bu tür ciddi ihlallerden sorumlu olanlara hesap sorulmalı" diye konuştu.
 
"GERÇEKLİĞİNDEN ŞÜPHE DUYMAK İÇİN NEDEN YOK"
 
Harf, brifingde AA muhabirinin bir sorusu üzerine, belgelerin gerçekliğine dair şüphe duymak için bir nedenlerinin olmadığını belirtti.
Sözcü Harf, "Bu fotoğraflar, bizim uzun süredir bildiğimiz ve geçmişteki raporlarda gördüğümüz şeyleri çok net ortaya koyuyor. Bu berbat Suriye hapishanelerinden çıkan ve Esad rejiminin kendi halkına yönelik korkunç muamelesini yansıtan bu fotoğrafların gerçek olmadığına inanmak için bir nedenimiz yok" dedi.
 
Harf, bir başka soru üzerine, "Bu fotoğraflardan sorumlu olan Beşar Esad'ın, ülkesini yönetmeye devam etmemesini sağlamada kararlıyız. Bu nedenle de
Cenevre-2 sürecine bu kadar angaje olmuş durumdayız. Bu karmaşık (bir konu), zor. Kolay olsa aylar ya da yıllar önce yapılırdı" ifadesini kullandı.
 
Esad'ın kendi halkına muamelesini tarif etmek için bundan daha düşük bir seviyenin olmadığını dile getiren Harf, bu fotoğraflarla Esad'ın kendi halkına kötü muamelede hiçbir sınırının olmadığının görüldüğünü söyledi.
 
Harf, "Tekrar etmem gerekirse, bu fotoğraflar Suriyelilerin insan haklarının sistematik ihlallerini, hapishanelerdeki berbat, korkunç koşulları gösteriyor. İşte bu nedenle bu katliamı sona erdirmek için gereken her şeyi yapmaya kararlıyız. Bu ABD'nin empoze edebileceği birşey değil. Bu, BM'nin öncülüğünde yürütülen ve bizim kilit bir parçası olduğumuz bir süreç. Önümüzdeki birkaç günde de Montrö ve Cenevre'de bunun üzerinde odaklanılacak" diye konuştu.
 
Harf, bugün başlayacak Cenevre-2 Konferansı ile ilgili ise Suriye'deki krizin patlak vermesinden bu yana rejim ve muhalefetin masada ilk kez birlikte oturacağına dikkati çekerek, bunun Suriye'deki savaşa son verilmesine uzanan bir sürecin başlangıcı olmasını umduklarını söyledi.
 
Harf, "Şu an üzerinde odaklandığımız nokta, bu iki delegasyonun, Suriye'deki çatışmanın başlamasından bu yana sanırım ilk kez bir masada beraber oturması ve bunun Suriye'deki savaşa son verilmesine uzanan bir sürecin başlangıcı olacağını umuyoruz" dedi.
 
Sözcü Harf, bir soru üzerine, "(Rejim ve muhalefetin) İlk kez birlikte oturacak olması başlı başına ilerleme. Hedef, Cenevre-1 Bildirisi'nin tam şekilde hayata geçirilmesi. Elbette rejimin Cenevre Bildirisi üzerinde ilerleme sağlamaya ilgi duyduklarını göstermek için atabilecekleri farklı adımlar var. Ancak biliyoruz ki bu zaman alacak, zorlu olacak. Suriye'de bir iç savaş sürmekte ve bunu sadece tarafları bir masada toplayarak 24 saatte çözemezsiniz" diye konuştu.
 
"İRAN’IN KATILIMI MANTIKLI DEĞİL”
 
İran'ın konferansa katılmayacak olmasıyla ilgili bir soru üzerine Harf, en baştan beri söyledikleri gibi, konferansa katılmak isteyenlerin Cenevre-1 Bildirisi'ni kabul etmesi gerektiğini vurgulayarak, İran'ın bunu yapacağına dair hiçbir işaret görmediklerini belirtti. Harf, "İran'ın Suriye'de oynamakta olduğu rol, oradaki eylemlerinin istikrarsızlaştırıcı unsuru hakkında çok net olduk. Konferansın maksadı, Cenevre-1 Bildirisi'ni tam olarak hayata geçirmek. Bu aynı hedefe bağlılık göstermeyen bir aktörün buraya katılımı mantıklı değil" dedi.
Harf, İran'ın BM Genel Sekreteri tarafından davet edilmesi ve daha sonra bu davetin iptal edilmesine uzanan tüm bu tartışmalar boyunca, İran'ın Cenevre-1 Bildirisi'ni açık biçimde onaylaması gerektiği noktasını çok net vurguladıklarına dikkat çekti.
 
“CENEVRE-2 BİR FIRSAT”
 
Her şeyin bir anda çözülmesini kimsenin beklemediğini ifade eden Harf, "Ancak bunun (Cenevre-2 Konferansı'nın), Cenevre-1 Bildirisi'ni tam olarak hayata geçirmede ilerleme sağlamak için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz" ifadesini kullandı.
Bir soru üzerine, muhalefeti, rejime karşı mücadelesinde desteklediklerini kaydeden Harf, Suriye'deki kimyasal silahların imhası noktasında verdikleri çabaları hatırlattı. Harf, bu katliamı sona erdirmenin en iyi yolunun, askeri bir çözüm, ABD'nin askeri bir çözümü empoze etmesi ya da sahaya asker konuşlandırması gibi adımlardan geçmediğini, müzakere edilmiş bir siyasi geçiş üzerinden olduğunu kaydetti.
 
Harf, ABD olarak Suriye muhalefetini ve Suriye halkını desteklemek, onların acılarını insani yardımlara erişim yoluyla sonlandırmaya yardımcı olmak, tarafları siyasi bir çözümü müzakere etmek amacıyla bir araya getirmek için ellerinden geleni yaptıklarının altını çizdi. Harf, Rus hükümetine, Suriye halkının acılarının dindirilmesinde yardımcı olmak amacıyla insani yardımların erişimine izin vermesi için Esad rejimi üzerinde baskı yapmaya çağırdıklarına dikkat çekti.
 
"Esad'ın Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve El Kaide unsurlarının muhalefete ait bölgelerde büyümesine kasıtlı olarak yardım ettiğine" dair haberlerin sorulması üzerine Harf, "Irak Şam İslam Devleti olsun, Nusra Cephesi olsun, terörist olarak değerlendirdiğimiz gruplar, Esad rejiminin eylemleri yüzünden Suriye'de serpilebiliyor. Sahadaki güvenlik vaziyeti ve diğer birtakım faktörler, bu teröristlerin yayılmasına, sadece Suriye'de değil, bölgedeki diğer yerlerde de tutunmasına olanak sağladı. Bu nedenle de Suriye'deki terörist tehdide dair kesinlikle kaygılıyız. Bu teröristlerin yükselmesine (Esad rejiminin) kendi ülkesinde yarattıkları atmosfer neden oldu" diye konuştu.
 
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim