Aralarında siyasetçi, yazar, akademisyen, hukukçu, ilahiyatçı ve gazetecilerin de bulunduğu 151 kişinin, "Kaygılıyız" başlığıyla verdiği ilanda, "28 Şubat davası" sürecinde yaşananların umut kırıcı olduğunu belirtilerek, "Aktörleri ve bütün delilleri apaçık ortada olan bu darbeyle yüzleşmek ve darbecilerin hukuk önünde hesap vermelerini sağlamak Türkiye'nin onurudur" denildi.
Abdurrahman Dilipak, Abdülkadir Selvi, Ali Bayramoğlu, Etyen Mahçupyan, İbrahim Karagül, Mehmet Barlas, Hüseyih Hatemi, Orhan Miroğlu, Şeref Malkoç, Ufuk Uras ve Ümit Fırat'ın da aralarında bulunduğu 151 kişi, "28 Şubat postmodern darbesinin" 17. yılı nedeniyle bazı gazetelere verdikleri ilanda, 28 Şubat davasına değindi.
Bu karanlık dönemin hatıralarının toplum hafızasında tazeliğini koruduğu belirtilen ilanda, 28 Şubat sürecinin asker-sivil bürokrasinin faaliyetlerinden ibaret olmadığı, bütün hukuksuzlukların, temel hak ve özgürlüklere yönelik sistematik ihlallerin, insan onurunu hedef alan ayırımcılıkların, emir-komuta zincirinin silahlı kuvvetlerden yargıya, sermayeden siyasete ve sivil alana kadar sistematik bir şekilde uygulanmasıyla gerçekleştiği kaydedildi.
"Aktörleri ve bütün delilleri apaçık ortada olan bu darbeyle yüzleşmek ve darbecilerin hukuk önünde hesap vermelerini sağlamak Türkiye'nin onurudur" denilen ilanda, şöyle devam edildi:
"Ne var ki halen devam etmekte olan ve kamuoyunda '28 Şubat davası' olarak bilinen süreçte yaşananlar umut kırıcıdır. Davanın seyrindeki problemlerin yanı sıra, 28 Şubat sürecinde aktif olarak yer almış asker-sivil bütün unsurları kapsayan bir soruşturmanın hala yapılmaması ve o dönemde gerçek ve tüzel kişilere karşı işlenen suçların devam eden etki ve sonuçlarının ele alınmaması hukuken kabul edilemez.
Bizler, aşağıda imzası bulunanlar, Türkiye'nin darbelerle yüzleşme ideali adına, dava sürecinin seyrinden kaygılıyız. Türkiye'nin tam demokratik hukuk devleti olması yolunda, yargının üzerine düşeni yapması için herkesi tarih önünde duyarlı olmaya çağırıyoruz."
